Olayda, 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılarak yeniden inşa edilen bağımsız bölümlerin davacı tarafından satıldığı, tapu işlemlerinde “devir eden” konumunda bulunduğu ve tapu harcının mükellefi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu tapu harcının, dava dışı kişilerce ödenmiş olması ve tahsil alındılarında bu kişilerin isminin yazılması tapu harcının mükellefini değiştirmeyecektir.
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, İstanbul ili, Ümraniye İlçesi, … Mahallesi, … parselinde kayıtlı taşınmazların 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılarak yerine inşa edilen muhtelif bağımsız bölümün üçüncü kişelere satışı sırasında ödenen toplam 350.108,47-TL tutarındaki tapu harcının iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 57. maddesinin ve 6306 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 9. fıkrasının değerlendirilmesinden, gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabının harca tabi olduğu, ancak 6306 sayılı Kanun uyarınca yapılacak devir ve tescillerin tapu harcından istisna olduğu, buna göre anılan Kanun uyarınca yapılan kentsel yenileme uygulamalarının da belirtilen istisnadan yararlanacağı sonucuna varıldığı; uyuşmazlıkta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’nün yazısından, dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olduğunun tespit edildiği, 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan uygulama neticesinde meydana gelen yeni yapıların ilk satış işlemlerinin istisna kapsamında olmasından dolayı, dava konusu edilen 350.108,47-TL tapu harcının, davacı tarafından ödendiği dava dilekçesine eklenen makbuzlardan tespit edilen 77.417,27-TL kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı, dava dışı … tarafından ödendiği tespit edilen 2.923,20-TL ve 6.600,00-TL tapu harcı ile … İnşaat Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından ödendiği tespit edilen toplam 263.168,00-TL tapu harcının iadesi isteminin zımnen reddine ilişkin kısmı yönünden ise; söz konusu tapu harçlarının, sadece ödeyen şahıs/şirket tarafından iadesinin istenebileceği, buna rağmen davacı tarafından iadesinin istendiği hususu göz önünde bulundurulduğunda, toplam 272.691,20-TL tapu harcının iadesi isteminin reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu işlemin 77.417,27-TL tapu harcı tahakkukuna ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davaya konu bağımsız bölümlerin bulunduğu yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olduğunun tespit edildiği, uyuşmazlığın konusunun, şirketleri aleyhine tahakkuk ettirilen tapu harçları olduğu, dolayısıyla bu harçların kim tarafından nasıl ödendiğinin hukuka aykırılığı etkilemeyeceği, dava dışı kişi ve şirket tarafından yapılan yapılan ödemelerin kendi aralarındaki ilişkiye göre yapıldığı, riskli yapı olarak nitelendirilen taşınmazların yıkılarak yeniden yapılması neticesinde ortaya çıkan bağımsız bölümlerin ilk satış işlemlerinin tapu harcından muaf olduğunun açık olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından, İstanbul ili, Ümraniye İlçesi, … Mahallesi, … parselinde kayıtlı taşınmazların 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılarak yerine inşa edilen muhtelif bağımsız bölümün üçüncü kişelere satışı sırasında ödenen toplam 350.108,47-TL tutarındaki tapu harcının iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesinde iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak belirtilmiştir. İptal davasının subjektif ehliyet koşulu “menfaat ihlali” olarak öngörülmüştür.
2577 sayılı Yasa’nın 2/1-a maddesindeki düzenleme ile idarenin tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceği kabul edilmektedir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 57. maddesinde; tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı târifede yazılı olanların tapu ve kadastro harçlarına tâbi olduğu, 58. maddesinde; tapu ve kadastro harçlarını kanuna ekli târifede belirtilen kişilerin ödemekle mükellef olduğu, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (4) sayılı tarifenin 20/a maddesinde ise; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlâk vergisi değeri üzerinden (cebri icra ve şüyûun izâlesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı tapu harcı alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 7.maddesinin 9.fıkrasında ise; bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; tapu harcının mükellefinin gayrimenkullerin ivaz karşılığında devir ve iktisabında devir eden ve devir alan olarak belirlendiği, 6306 sayılı Kanunda ise, bu Kanun uyarınca yapılacak olan devir ve tescillerin tapu harcından müstesna olacağının hüküm altına alındığı görülmüştür.
Olayda, 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılarak yeniden inşa edilen bağımsız bölümlerin davacı tarafından satıldığı, tapu işlemlerinde “devir eden” konumunda bulunduğu ve tapu harcının mükellefi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu tapu harcının, dava dışı kişilerce ödenmiş olması ve tahsil alındılarında bu kişilerin isminin yazılması tapu harcının mükellefini değiştirmeyecektir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlıkta, tapu harcı ödemelerinin bir kısmının dava dışı … ve … İnş. San.Tic. A.Ş. tarafından yapıldığı görülmesine rağmen, … tarafından yapılan ödemeler yönünden tahakkukların mükellef konumunda olan davacı adına yapıldığı, … İnş. San. Tic. A.Ş. tarafından yapılan ödemelere ilişkin tapu harcı tahakkuklarının ise dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; devreden (satıcı) konumunda olan davacı şirketce kendi adına tahakkuk edip ödenen harcın iadesini talep edebileceği ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116-126. maddeleri kapsamında düzeltme ve şikayet başvurularında bulunmak suretiyle adına işlem tesis ettiren davacı şirketin bu işleme karşı dava açma ehliyeti bulunduğu hususu da dikkate alınarak, yukarıda belirtilen hususlar araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen reddi yolundaki Vergi Mahkemesi kararına karşı davacı istinaf başvurusunun reddine karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin kabulüne,
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyize konu kısmının BOZULMASINA,
Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 15/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.