1. Anasayfa
  2. Danıştay İDDK Kararları

Danıştay İDDK E: 1992/502 K: 1993/376


Bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının, bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı ve artık koruma amaçlı planların hazırlanarak uygulamaya konulacağı; sit olarak ilan tarihinden itibaren uygulama olanağı kalmayan 1/1000 ölçekli imar planı hakkında açılan davada ancak karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir karar verilmesi gerektiği.

İstemin Özeti: Davacının maliki olduğu Beyoğlu Perşembe pazarı 262 pafta, 1499 ada, 7 parselde kayıtlı taşınmazı kapsamına alan ve Beyoğlu ilçe Belediye Meclisinin 30.12.1985 günlü, 69 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Haliç Düzenleme Alanı İmar Planının iptali istemiyle açılan dava sonucunda, İstanbul 4. İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay 6. Dairesisinin bozma kararına uymayarak, mahkemenin, iptal kararında ısrarına ilişkin bulunan 25.3.1992 günlü E.1992/222, K: 1992/420 sayılı kararını, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Temyize konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Orhan Dikbaş’ın Düşüncesi: Dava konusu planların, ilgili bulunduğu alanın, Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kurulunun 5.2.1992 tarihli kararı ile sit olarak ilan edilmesiyle, 2863 sayılı Yasanın 17. Maddesi gereği olarak bu alandaki imar planı uygulamasının duracağı ve koruma amaçlı imar planının hazırlanıp, uygulamaya konulacağı açık bulunduğundan, 5.2.1992 gününden itibaren, uygulanma olanağı kalmayan imar planları için, esasa girilmeden, karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir kararın verilmesi gerektiğinden, temyize konu idare mahkemesinin, imar planlarının iptaline ilişkin kararında ısrar edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, temyiz aşamasında duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek istem incelendi ve gereği görüşüldü:

İstanbul 4. İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay 6. Dairesisinin bozma kararına uymayarak, mahkemenin, 1/1000 ölçekli Haliç düzenleme Alanı Uygulama İmar Planının iptaline dair kararında ısrarına ilişkin bulunan 25.3.1992 günlü, E.1992/222, K: 1992/410 sayılı kararı davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

İdare Mahkemesinin ısrar kararında, 1/1000 ölçekli planın ayrıntı içermemesi nedeniyle uygulanabilirlik niteliğinin olmadığı gerekçesinin yanısıra planın kapsadığı alanın koruma kurulunca “sit” olarak ilan edilmiş olması da dava konusu planın iptal edilmesinde gerekçe olarak alınmıştır.

Temyiz dosyasında mevcut belgelerin ve bilirkişi raporunun incelenmesinden; dava konusu taşınmazı da kapsayan alanın yeşil alana ayrılmasına dair 1/1000 ölçekteki planın üst ölçekteki diğer planlara aykırılık taşımadığı ve yörenin tarihi çevre özelliği dikkate alındığında yeşil alan uygulamasının planlama ilkelerine uygunluk taşıdığı görülmektedir. Diğer yandan, uygulama planlarının yapılacak düzenlemenin ayrıntılarını içermesi gerektiği açık ise de, yeşil alan uygulamasıyla kamuya açık alan haline gelecek bu yerde yol, otopark, gezi yolu, yeşil alan, çocuk bahçesi gibi ayrıntıların davalı idare tarafından yerine getirileceği kuşkusuz olduğuna göre, salt bahsedilen düzenlemelerle ilgili ayrıntıyı içermediği nedeniyle, davaya konu planın iptaline karar verilmesinde mevzuata uygunluk bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, Danıştay 6. Dairesisince verilen bozma kararından sonra dosyaya ibraz edilen belgelerin incelenmesinden, İstanbul 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 5.2.1992 günlü 3418 sayılı kararıyla, Beyoğlu, Galata Tersane Caddesi güneyindeki Karaköy-Unkapı köprüleri arasındaki sınırlar içinde kalan alanın Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunun 17. maddesi gereğince sit alanı olarak ilan edildiği anlaşılmaktadır.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 17. maddesinde “bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanı, bu alandaki imar planı uygulamasını durdurur. Koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma kurulu tarafından bir ay içinde geçiş dönemi yapı şartları belirlenir…” hükmü yer almaktadır.

Sözü edilen alanın “sit” olarak ilan edilmesi, idare mahkemesinin ısrar kararında, dava konusu imar planın iptal edilmesinde bir gerekçe olarak yer almış ise de, bir idari işlemin iptalinin o idari işlemi tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kaldırılacağı bilinen idare hukuku ilkelerindendir. Oysa, tesis edildiği tarihte, mevzuata uygunluğunun açık olduğu belirlenen dava konusu planın, daha sonraki tarihte ilgili alanın sit ilan edilmesiyle, ancak bu tarihten itibaren uygulanmasının durduğu, dolayısıyla, böyle bir gerekçe ile planın iptaline karar verilmesinin hukuka uygunluk taşımadığı görülmektedir.

Bu durumda, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın 5.2.1992 günlü koruma kurulu kararıyla “sit” olarak ilan edilmesiyle birlikte, bu alanda imar planı uygulamasının duracağı ve artık koruma amaçlı planların hazırlanarak uygulamaya konulacağı açık bulunduğundan; 5.2.1992 tarihinden itibaren uygulama olanağı kalmayan 1/1000 ölçekli imar planı hakkında açılan davada ancak karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 25.3.1992 günlü E.1992/222, K.1992/410 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın anılan idare mahkemesine gönderilmesine 8.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.