1. Anasayfa
  2. Danıştay İDDK Kararları

Danıştay İDDK E: 1992/507 K: 1993/381


Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın bulunduğu alanın, koruma kurulunca sit olarak ilanı üzerine bu alandaki imar planı uygulaması duracağından, kamulaştırma işleminin de, bu tarihten itibaren uygulanmasının mümkün olmadığı hk.

İstemin Özeti: İstanbul 4. İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay 6. Dairesisinin bozma kararına uymayarak, mahkemenin davacıya ait taşınmazın kamulaştırılması yolundaki işlemin iptaline dair ilk kararında ısrarına ilişkin bulunan 25.3.1992 günlü E.1992/161, K.1992/462 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyize konu kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Yurdanur Şendir’in Düşüncesi: Davacıya ait taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli Haliç Düzenleme Alanı Uygulama İmar Planı uyarınca kamulaştırılmasına ilişkin belediye encümeni kararını iptal eden idari mahkemesi kararına “Dava konusu kamulaştırmanın dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali yolundaki idare mahkemesi kararının davalı tarafından temyizi üzerine bozulduğu, bu durumda 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin olarak mahkemece yeniden bir karar verileceği gözönüne alındığında anılan davanın sonucuna göre kamulaştırma işlemine yönelik bu davanın karara bağlanması gerektiği” nedeniyle bozan Danıştay 6. Dairesi Kararına uymayarak plana ilişkin davada verilmiş olan iptal kararında ısrar edilmiş bulunduğundan 3194 sayılı Yasanın 3. Maddesine göre taşınmazın plana aykırı olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle eski kararında ısrar eden idare mahkemesi kararı tarafça temyiz edilmiştir.

İmar planının iptali yolundaki idare mahkemesi kararları Danıştay idare Dava Daireleri Genel Kurulunca hukuka uygun görülmediğinden, dolayısıyla kamulaştırma işleminin iptaline ilişkin ısrar gerekçesinde de hukuka uyarlık bulunmamakta ise de; dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın İstanbul 1.Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 5.2.1992 günlü 3418 sayılı kararıyla sit alanı olarak ilan edilmesiyle 2863 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca imar uygulaması duracağından anılan tarihten itibaren uygulanma olanağı kalmayan 1/0000 ölçekli imar planına dayalı olarak tesis edilen kamulaştırma işleminin de uygulanma olanağı bulunmamaktadır.

Bu durumda, dava konusu imar planına dayalı olarak tesis edilen kamulaştırma işleminin hazırlanıp uygulamaya konulacak koruma amaçlı imar planının içeriğine göre değerlendirilip yeniden karar verilmesi gerekeceğinden, kamulaştırma işleminin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığından temyiz isteminin reddiyle ısrara ilişkin kararın sonucu itibariyle onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca işin esası görüşüldü.

Davacının maliki olduğu Beyoğlu Arapcami Mah. 1488 ada, 66 parselde kayıtlı taşınmazın 1/5000 ölçekli Haliç Düzenleme Alanı Nazım İmar planı ile 1/1000 ölçekli Haliç Düzenleme Alanı Uygulama İmar Planı uyarınca kamulaştırılmasına ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeninin 25.2.1986 günlü, 221 sayılı kararının iptali istemiyle açılan dava sonucunda, İstanbul 4. İdare Mahkemesince verilen ve Danıştay 6. Dairesisinin bozma Kararına uymayarak, mahkemenin, dava konusu işlemin iptaline dair ilk kararında ısrarına ilişkin bulunan 25.3.1992 E.1992/161, K.1992/426 sayılı kararı davalı idare temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

İdare mahkemesince, kamulaştırma işleminin dayanağı olan imar planının, mahkemelerince iptal edildiğinden bahisle, plana dayalı kamulaştırma işleminin de iptaline dair ısrar kararı verilmiş ise de; imar planının iptali yolundaki mahkeme kararları, Kurulumuzca hukuka uygun görülmediğinden, mahkemenin, kamulaştırmanın iptalindeki ısrar gerekçesinin bu uyuşmazlıkla hukuki isabet taşıdığını kabule olanak bulunmamaktadır.

Ancak, temyiz dosyasına ibraz edilen belgelerin incelenmesinden, İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 5.2.1992 günlü 3418 sayılı kararıyla, Beyoğlu Tersane Caddesi güneyindeki Karaköy Unkapanı Köprüleri arasındaki sınırlar içinde kalan alanın “sit” olarak ilan edildiği anlaşılmaktadır.

2863 sayılı kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 17. maddesinde “bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanı, bu alandaki, imar planı uygulamasını durdurur. Koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar koruma kurulu tarafından bir ay içinde geçiş dönemi yapı şartları belirlenir….” hükmü yer almaktadır.

Bu durumda, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın sözü edilen koruma kurulu kararıyla “sit” olarak ilan edilmesiyle birlikte, bu alanda imar planı uygulamasının duracağı açık bulunduğundan 5.2.1992 tarihinden itibaren uygulama olanağı kalmayan 1/000 ölçekli imar planına dayalı olarak tesis edilen kamulaştırma işleminin de, anılan tarih itibariyle uygulanması mümkün görülmediğinden, mahkemenin kamulaştırma işleminin iptaline dair ısrar kararı sözü edilen gerekçe doğrultusunda, sonucu itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile, İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 25.3.1992 günlü, E. 1002/161, K: 1992/462 sayılı dava konusu işlemin iptaline dair ilk kararında ısrarına ilişkin bulunan kararının sonucu itibariyle ONANMASINA, dosyanın anılan idare mahkemesine gönderilmesine 8.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.