1. Anasayfa
  2. Danıştay İDDK Kararları

Danıştay İDDK E: 1994/401 K: 1996/92


Davacı şirketin, uyuşmazlık konusu hazine taşınmazını Maden Kanunu hükümlerine göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Dairesi Başkanlığından almış olduğu işletme ruhsatına dayanarak kullandığı, maden işletme ruhsatında belirtilen saha içindeki çalışmalarından dolayı fuzuli sağıl olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla ecrimisil istenilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı hk.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): … Sanayi A.Ş.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Maliye ve Gümrük Bakanlığı

İstemin Özeti: Davacı şirketin … Mevkii 27 pafta, 1212 parsel sayılı hazine adına kayıtlı taşınmaz malı Maden ocağı olarak kullanmak suretiyle işgalinden dolayı ecrimisil istenilmesine ilişkin Milli Emlak Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda İstanbul 2.İdare Mahkemesince verilen ve mahkemenin, Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararına uymayarak Kısmen iptal Kısmen redde ilişkin ilk kararında ısrarına ilişkin bulunan 8.11.1993 günlü. E:1993/1133 K:1993/1248 sayılı kararı taraflar karşılıklı olarak temyiz etmekte, davacı kararın, davanın reddine ilişkin kısmının, davalı idare ise iptale ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.

Savunmaların özeti: Taraflar Karşılıklı olarak temyiz istemlerine cevap vermemişlerdir.

Danıştay Tetkik Hakimi Nalan Terzi’nin Düşüncesi: Davacının temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 2.İdare Mahkemesinin ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Bilgin Arısan’ın Düşüncesi : … İlinin … İlçesi … Köyü … Mevkiinde bulunan mülkiyeti Maliye Hazinesi ait maden ocağını işletmek suretiyle işgalinde bulundurduğu tesbit edilen davacı şirketten ihbarname ile ecrimisil istemesi işlemi aleyhine açılan dava üzerine mahkeme ara kararına istinaden miktarını indirmek suretiyle tadilen tasdik eden İstanbul 2 inci İdare Mahkemesi kararını: 3213 sayılı Maden Kanunu hükümlerine göre maden işletme ruhsatı aldıktan sonra bu işletme ruhsatı sahası içerisinde madencilik faaliyetinde bulunmanın 2886 sayılı Kanunda sözü edilen fuzuli işgal olmadığı bu sebeple davacı şirketin işletme ruhsatı ile belirlenen saha dışında faaliyette bulunduğunu tesbit etmeden işletme ruhsatı içindeki saha için ecrini si l tahakkuk ettirilmeyeceği gerekçesiyle bozan Danıştay 10 uncu Dairesi kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden İstanbul 2 inci İdare Mahkemesi karan 2866 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 13 Öncü ve 75 inci maddeleri amir hükümleri ile Devlete Ait Taşımaz Mal Satış Trampa Kiraya Verme Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 8 inci 10 uncu ve 79 uncu maddeleri amir hükümlerine aykırı bulunduğundan mükellef şirket temyiz talebinin kabulü ile İstanbul 2 inci İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:

Davacı şirketin … mevkii 27 pafta. 1212 parsel sayılı hazine adına kayıtlı taşınmaz malı maden ocağı olarak kullanmak suretiyle işgalinden dolayı ecrimisil istenilmesine ilişkin mili Emlak Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 30.6.1992 günlü. E:19917 225. K:1992/798 sayılı kararıyla; 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesi ve Devlete Alt Taşınmaz Mal, Satış, Trampa Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 2. maddesinin incelenmesinden, hazinenin özel mülkiyetinde bulunan bir taşınmaz maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması nedeniyle ecrimisil ödenilmesi gerektiği, davaya konu taşınmazın tamamının halen Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, şerhler hanesinde davacı şirket adına kamulaştırma şerhi bulunduğunun dosya da bulunan … Tapu Sicil Müdürlüğünün davacı şirkete başvurusuna verilen yanıttan anlaşıldığı, buna göre uyuşmazlık konusu taşınmaza 2942 sayılı Yasanın 7.maddesine göre konulmuş bir şerh mevcut olmakla beraber, mülkiyetin halen Maliye Hazinesine ait olduğu, maden ocağı faaliyeti nedeniyle söz konusu taşınmaz üzerinde davacı şirketçe tasarruf ve yararlanıldığından ecrimisil istenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığından, davacının b yoldaki iddialarını kabul etmeye olanak bulunmadığı, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişilerce takdir olunan miktar göz önüne alınarak, taşınmazın işgali nedeniyle dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 22.215.080.- liralık kısmının iptaline Kalan 90.070.920.- liralık kısmına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

Bu karar temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Onuncu Dairesinin 9.6.1993 günlü E:1992/3757. K:1993/2411 sayılı kararıyla; ilgili yasa ve yönetmelik hükümlerine göre işletme ruhsatı sahası içerisindeki madencilik faaliyetlerini 2886 sayılı yasada sözü edilen anlamda “fuzuli işgal” olarak nitelendirmeye olanak bulunmadığı; davacı şirketin, maden işletme ruhsatına dayanarak faaliyette bulunduğu anlaşıldığından, işletme ruhsatıyla belirlenen saha dışında faaliyette bulunduğu saptanmadan, saha içerisinde kalan faaliyetlerin “fuzuli işgal” olarak nitelendirilerek davacıdan ecrimisil istenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, idare mahkemesince bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak davanın kısmen iptali ve kısmen reddi yolunda verilen karar bozulmuş ise de; idare mahkemesi bozma kararına uymayarak; uyuşmazlıkta maden işletme ruhsatının bulunmasının mülkiyeti hazineye ait arazi üzerinde başkaca bir izin alınmaksızın faaliyette bulunulmasını fuzuli işgal niteliğinden çıkarıp çıkarmadığının tartışılması gerektiği, maden işletme ruhsatının verilmiş olmasının ruhsat sahibi için kendiliğinden arzın üstünde tasarruf hakkını doğuran bir düzenlemeye 3213 sayılı Maden Kanununda yer verilmediği gibi aksine aynı kanunun 46 ncı maddesinde yer alan işletme sahası özel mülkiyete konu gayrimenkullerde taraflarca anlaşma sağlanamaması halinde ruhsat sahibinin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun hükümlerine göre kamulaştırılacağı yolundaki düzenlemeyle ruhsat aldıktan sonra maden hakkı sahibinin işletmeye girişmeden önce arzın maliki ile hukuki irtibat sağlanması zorunluluğunu ortaya koyduğu, özel mülkiyete konu yerler için getirilen bu prensibin kamu mülkiyetinde olan taşınmazlar için mevcut olamayacağını düşünmenin işin esasına aykırı düşeceği; mülkiyeti hazineye ait taşınmazlarda maden işletme ruhsatı alan kişinin, bu tür yerleri yönetmek, tahsis etmek Kiraya vermek ve korumak ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca görevli olan Maliye Bakanlığının iznini alması gerekmekte olup, böyle bir izin alınmaksızın maden işletme faaliyetine girişmiş olmasının ecrimisil ve tahliye yönetmeliğinin 2 nci maddesi uyarınca fuzuli işgal olarak nitelendirileceği açık olduğundan ecrimisil istenilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesini de ilave ederek ilk kararında ısrar etmiştir.

Davacı ve davalı idare İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 8.11.1993 günlü. E:1993/1133 K:1993/1248 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler. 2886 sayılı Yasanın 75 inci maddesinde, devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden, aynı yasanın 9 uncu maddesinde belirtilen yerlerden sorulmak suretiyle 13 üncü maddede gösterilen komisyonca takdir ve tesbit edilecek ecrimisilin isteneceği, hükme bağlanmıştır.

Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa Kiraya Verme Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis. Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 2 nci maddesinde “fuzuli şagil” Kusuru aranmaksızın kendisine ait olmayan ve sahibinin de rızası veya muvafakati bulunmayan bir malın zilyedliğini eline geçiren Elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu maldan tasarrufta bulunan kimseler olarak tanımlanmıştır. 3213 sayılı Maden Yasasının 24 üncü maddesinde “Ruhsat Sahibinin arama veya ön işletme ruhsat süresi sonuna kadar ilgili daireye müracaatı ve işletme ruhsatı talebinde bulunması ile işletme ruhsat hakkı doğar.” denilmekte, aynı yasanın 3 üncü maddesinde ise işletme ruhsatının işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi izin verilen yetki belgesi olduğu belirtilmektedir.

Tüm bu düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı şirketin uyuşmazlık konusu hazine taşınmazını, Maden Kanunu hükümlerine göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden Dairesi Başkanlığından almış olduğu işletme ruhsatına dayanarak kullandığı, maden işletme ruhsatında belirtilen saha içindeki çalışmalarından dolayı fuzuli şagil olarak nitelendirmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla ecrimisil istenilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, İstanbul 2.İdare Mahkemesinin, davacıyı fuzuli şagil olarak nitelendirmesinde yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı şirket fuzuli şagil olmadığından ve ecrimisil istenilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığından davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz istemi 2577 sayılı Yasanın 49 uncu maddesine uygun bulunduğundan kabulü ile İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 8.11.1993 günlü E:1993/1133 K:1993/1248 sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararı doğrultusunda bozulmasına, 16.2.1996 günü oybirliğiyle karar verildi.