Müşterek mülkiyete konu taşınmazların, bir kısım paydaşların rızası ile bedelsiz terk koşuluyla ifrazına olanak bulunmadığı.
Davacının 1/3 oranında paydaş bulunduğu Bursa Bolat Köyü, Koru mevkiindeki 225 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının bedelsiz yola terki suretiyle ifrazına ilişkin, 9.8.1988 günlü, 8340 sayılı Bursa Büyükşehir Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılan dava sonucunda; Bursa 1.İdare Mahkemesince 1990/595 sayılı kararla dava reddedilmiştir.
Bu karara karşı, davacı tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Danıştay 6. Dairesisinin 1992/3044 sayılı kararı ile, müşterek mülkiyete konu taşınmazların maliklerinin isteği üzerine ifraz edilebilmeleri için, hissedarların tamamının bu yolda muvafakatlarının bulunması ya da yargı kararı ile paydaşlığın giderilmesinin gerektiği; olayda, davacının bedelsiz terk yoluna muvafakatının olmadığı; öte yandan, müdahiller tarafından paydaşlığın giderilmesi istemiyle davacı aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada verilecek karara göre, dava konusu işlemin yargısal denetiminin mümkün olduğu, Mahkemece bu husus araştırılmaksızın davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle, Mahkeme kararı bozulmuştur.
Bursa 1.İdare Mahkemesince, Danıştay 6. Dairesisinin bozma kararına uyulmayarak, Mahkemenin, davanın reddine dair ilk kararında ısrar edilmiştir.
Davacı, Bursa 1.İdare Mahkemesinin 1994/192 sayılı ısrar kararına karşı temyiz isteminde bulunmakta ve bu kararın bozulmasını istemektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda, rızai taksimin mümkün olmaması nedeniyle adli yargı yerine açılmış bir davada verilecek karara esas olmak üzere, taraflardan bir kısmının, başka bir ifade ile bu davadaki müdahillerin, müşterek mülkiyete konu olan, yani hissedarların pay oranının belli olduğu, ancak tamamı üzerinde müştereken tasarruf ettikleri taşınmazın bır kısmının bedelsiz olarak yola terk etmek suretiyle ifrazının, imar hukuku yönünden mümkün olup olmadığı hususu çekişme konusudur.
Müdahillerce, adli yargı yerinde açılmış olan davanın halen devam ettiği anlaşıldığına göre; İdare Mahkemesince, idarenin, müşterek mülkiyete konu taşınmazın bir kısım paydaşlarınca önerilen bedelsiz terk koşuluna bağlı ifraz işleminin, 3194 sayılı Kanuna ve imar mevzuatına uygunluğunun irdelenmesi gerekirken, adli yargı yerince çözümlenmesi gereken hususlara dayalı gerekçelerle karar verildiği anlaşılmaktadır.
İmar mevzuatında; müşterek mülkiyete konu taşınmazların, bir kısım paydaşlarının rızası suretiyle, bedelsiz terk koşulu ile ifrazının yapılabilmesine olanak sağlayan bir hüküm bulunmamaktadır.
Öte yandan; Mahkemece, 3030 sayılı Kanunun büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediyelerinin görev ve yetki alanlarını belirleyen 6 ncı maddesi uyarınca, büyükşehir belediyelerinin, uygulama işlemleri yönünden yetkilerinin sınırları da göz önüne alınarak, dava konusu işlemin yargısal denetiminin yapılması gerekirken; bu hususlara uyulmaksızın davanın reddine karar verilmiş olmasında, hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüne, Bursa 1.İdare Mahkemesinin 1994/192 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.