1. Anasayfa
  2. Danıştay İDDK Kararları

Danıştay İDDK E: 1996/651 K: 1997/500


Müşterek mülkiyete konu taşınmazlarda paydaşlar taşınmazın her noktasında payları oranında malik bulunduklarından, davacının da işgal ettiği yerdeki Hazine payı yönünden fuzuli şagil durumunda olması nedeniyle, bu kısma ilişkin olarak ve hazine payı 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca ecrimisil istenmesinde hakkaniyete ve müşterek mülkiyet esaslarına aykırılık bulunmadığı.

Davacıdan ecrimisil istenilmesine ilişkin ihbarnamenin iptali istemiyle açılan davada, Adana 1.İdare Mahkemesince verilen, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin iptaline ilişkin karar, Danıştay Altıncı Dairesinin 16.10.1995 günlü, 1995/3698 sayılı kararı ile bozulmuş ise de;

Mahkemenin bozmaya uymayarak ilk kararında ısrarı üzerine, davalı idare bu kez 1996/913 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Davalı idare, ….. 1. İdare Mahkemesinin 28.6.1996 günlü, 1996/913 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

… 1.İdare Mahkemesince; 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesinde devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden bu kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle 13 üncü maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tesbit edilecek ecrimisilin istenileceği Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmünün yer aldığı; öte yandan Türk Medeni Kanununun 623 üncü maddesinde, birden ziyade kimseler şayian bir şeye malik olur ve hisseleri bilfiil taksim edilmemiş bulunursa onların o şeyin hissedarları olduğu, hissedarların şayi hisselerinin birbirine müsavi olmasının asıl olduğu, hissedarların her birinin kendi hisseleri hakkında malik hak ve mükellefiyetlerini haiz olup hisselerini temlik veya terhin edebilecekleri, alacaklıların da bu hisseyi haczettirebilecekleri hükümlerine yer verildiği; 2886 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde ecrimisilin Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan istenebileceğinin belirtildiği, dava konusu olayda taşınmazın doğrudan devlete ait olmayıp hisseli taşınmaz olduğu, hisseli taşınmazların kullanım esaslarının ise yukarıda anılan Medeni Kanunun 623 ve devamı maddelerinde açıklandığı ve her hissedarın malik hak ve yetkilerini kullanabileceğinin belirtildiği, davacı kendi hissesi kadar bir yerde ev yaparak taşınmazı kullanmakta olup, hazinenin de hissesi bulunan taşınmazda davacının fuzuli şagil olarak nitelendirilmesinin hukuka aykırı olduğu, fuzuli şagil olarak nitelendirilebilmek için kullanılan taşınmazla mülkiyet yönünden bir bağın bulunmaması gerektiği bu nedenle davacıdan ecrimisil istenilmesinin mümkün olmadığı Ecrimisil ihbarnamesinin iptali gerektiği gerekçesiyle bozma kararına uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmiştir.

Danıştay Altıncı Dairesinin 16.10.1995 günlü, 1995/3698 sayılı bozma kararında da açıklandığı üzere; 743 sayılı Türk Medeni Kanununun 623 ila 631 inci maddelerinde müşterek mülkiyet ile iştirak halinde mülkiyete ilişkin esaslar düzenlenmiş olup; anılan yasa maddeleri uyarınca paydaşlardan her biri, paydaşlık giderilmediği sürece taşınmazın her noktası üzerinde payı oranında hak sahibi olduğundan, herhangi bir paydaşın Kendi payını gerekçe göstererek hisseli taşınmazın kendisine göre belirlediği bir bölümünü işgal ederek kullanma olanağı bulunmamaktadır.

Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Uyuşmazlık konusu taşınmaza hissedar olan davacının Ev yapmak suretiyle taşınmazın 83 m2’lik kısmını işgal ettiği, söz konusu taşınmaza hazinenin de hissedar olması nedeniyle davalı idarece davacıdan işgal edilen yerin tamamı için ecrimisil istendiği anlaşılmaktadır.

Danıştay Altıncı Dairesince verilen bozma kararında da belirtildiği gibi, davacı, söz konusu taşınmazın paydaşı olduğuna göre Kendisinden işgal ettiği yerin tamamı için ecrimisil istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Ancak davacı Kendi payından daha az bir miktardaki arsayı işgal etmekte ise de, müşterek mülkiyete konu taşınmazlarda paydaşlar, taşınmazın her noktasında payları oranında malik bulunduklarından, davacının da işgal ettiği yerdeki hazine payı yönünden fuzuli şagil durumunda olması nedeniyle, bu kısma ilişkin olarak ve hazine payı oranında 2886 sayılı Kanunun 75 inci maddesi uyarınca ecrimisil istenmesinde hakkaniyete ve müşterek mülkiyet esaslarına aykırılık bulunmadığından, İdare Mahkemesince, hazinenin de paydaşı bulunduğu taşınmazların diğer paydaşlar tarafından işgal edilmiş bulunması halinde işgal edilen kısımdaki hazine payına ilişkin olarak Ecrimisil istenebileceği hususu göz önüne alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekirken, ısrar kararı verilerek davacıdan ecrimisil istenilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle ecrimisil ihbarnamesinin iptal edilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Adana 1.İdare Mahkemesinin 27.6.1996 günlü, 1996/913 sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararı doğrultusunda BOZULMASINA karar verildi.