1. Anasayfa
  2. Danıştay İDDK Kararları

Danıştay İDDK E: 2003/518, K: 2005/2406


Özeti: Onaylandıktan sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planı Yasada öngörülen prosedür tamamlanmaksızın tesis edilmiş bir işlem olacağından, bu şekil eksikliği nedeniyle iptalinin gerekeceği hakkında.

Dava, Antalya İli, Kemer İlçesi, Tekirova Beldesi, … parsel sayılı taşınmazın Günübirlik Tesis Alanı olarak belirlenmesine ilişkin 9.6.1995 gününde Turizm Bakanlığınca onaylanan 1/1000 ölçekli imar planının iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Altıncı Dairesi,16.10.2002 günlü, E:2000/7144, K.2002/4534 sayılı kararıyla; idari bir işlemin hukuksal sonuçlar yaratabilmesi ve dava konusu edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiği, nitekim 2577 sayılı Yasanın 14. maddesinin 3/d bendinde de idari davaya konu olabilecek işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler olması gerektiğinin öngörüldüğü, Bakanlıkça onanan imar planlarının kesinleşmeleri için Turizm Alanlarında ve Turizm Merkezlerinde İmar Planlarının Hazırlanması ve Onaylanmasına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmelerinin gerektiği, dava konusu olayda ara kararına verilen yanıtlardan ise uyuşmazlığa konu imar planının Turizm Bakanlığınca onaylandığı, ancak anılan yönetmelikte öngörüldüğü biçimde ilan edilmediği, bu durumda, ortada kesin ve davacı yönünden uygulanabilir nitelikte bir imar planının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli nitelikte bir işlem olmadığından davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

Davacı, bu kararı temyiz etmekte ve planın fiilen uygulamaya başlandığını, bu nedenle artık yürürlükte olmadığından bahsedileceğini öne sürerek bozulmasını istemektedir.

2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununun 7.maddesinin ikinci fıkrasında; “Bakanlık, turizm alanlarında ve turizm merkezlerinde İmar ve İskan Bakanlığınca onaylı nazım imar planlarına uygun olarak, turizm amaçlı imar uygulama planlarını tadil etmeye ve onaylamaya yetkilidir.” hükmü yer almıştır.

Turizm Alanlarında ve Turizm Merkezlerinde İmar Planlarının Hazırlanması ve Onaylanmasına İlişkin Yönetmeliğin, 12. maddesinde; “Belediye ve mücavir  alan sınırları içinde ilgili belediyeye verilen planlar belediye meclisince, bu sınırlar dışında ilgili valiliğe verilen planlar il idare kurulunca incelenerek görüşleri gerekçeleri ile birlikte en fazla 30 gün içinde Turizm Bakanlığına bildirilir. Bu süre sonunda cevap alınmadığı takdirde uygun görüş verilmiş sayılır.

Turizm Bakanlığınca onaylanan turizm amaçlı uygulama imar planları ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan nazım imar planları (valiliğe geldiği günden itibaren) 15 gün içinde valiliğin ya da ilgili belediyenin duyuru yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir.

Askı, belediyelerin ve ilgili dairelerin araçları ile halkla duyurulur. Bu işlemlere ilişkin olarak düzenlenecek tutanaklar süresiz saklanır. İmar planı değişikliklerinde de yukarıdaki hükümler uygulanır.” hükümleri yer almıştır.

Yukarıda yer alan mevzuat uyarınca onaylanmakla yürürlüğe giren imar planlarının kesinleşmesi için anılan madde hükmüne göre bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmeleri gerekmektedir. Onaylandıktan sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planı Yasada öngörülen prosedür tamamlanmaksızın tesis edilmiş bir işlem olacağından, bu şekil eksikliği nedeniyle iptalinin gerekeceği açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 1/1000 ölçekli imar planının Turizm Bakanlığınca 9.6.1995 tarihinde onaylandığı, ancak ilan edilmediği, diğer taraftan davacılar tarafından verilen temyiz dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden ise, anılan imar planı uyarınca bölgede inşaata başlandığı, dolayısıyla dava konusu planın davalı idare tarafından fiilen uygulanmaya başlanarak planın uygulanma iradesinin gösterildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Danıştay Altıncı Dairesince, uygulanmaya başlanılan dava konusu İmar Planının Turizm Teşvik Kanunu hükümleri uyarınca ilan edilmemiş olmasının dolayısıyla ilan şartının yerine getirilmemesinin hukuka uygunluk noktasından incelenerek plan hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 16.10.2002 günlü, E:2000/7144, K:2002/4534 sayılı kararının bozulmasına 6.10.2005 günü oybirliği ile karar verildi.