Gömme balkonun alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle yapılan değişikliğin ruhsat gerektirmediği, anılan tadilatın yıktırılmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.
Dava, İzmir, Karşıyaka, Mavişehir Mahallesi, Emlakbank konutlarındaki davacıya ait bağımsız bölümdeki balkonun kapalı hale getirilmesinin ruhsat ve projeye aykırı olduğundan bahisle anılan tadilatın 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına, aynı Kanunun 42.maddesi uyarınca para cezası verilmesine, takdir olunan para cezasının 1/5′ i oranındaki tutarının davacıdan ayrıca tahsil edilmesine ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İzmir 4. İdare Mahkemesi, 31.1.2003 günlü, E:2002/686 K:2003/93 sayılı kararıyla, davacıya ait bağımsız bölümde yer alan, projenin hazırlanması ve inşaat ruhsatının düzenlenmesi sırasında yapı inşaat alanı hesabına dahil edilmemiş bulunan açık alan niteliğindeki balkonun sabit doğrama yapılmak ve cam takılmak suretiyle kapalı alana dönüştürülmesinin ruhsat alınmadan yapılabilecek nitelik taşımadığı, tadilat sonucu kapatılan balkonun gömme veya çıkma olmasının, oluşan kapalı alanın salona dahil edilip edilmemesinin uyuşmazlığın çözümünde bir etkisinin olmadığı, bu nedenle dava konusu işlemin söz konusu tadilatın yıktırılmasına ve bu tadilat nedeniyle para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu kısmının reddine, dava konusu işlemin davacıya para cezasının 1/5’i oranında arttırılarak verilmesine ilişkin kısmının iptaline karar vermiştir.
Bu kararın redde yönelik kısmı temyiz incelemesi aşamasında, Danıştay Altıncı Dairesinin 19.11.2003 günlü, E:2003/2920 K:2003/5974 sayılı kararıyla bozulmuş ise de, İzmir 4. İdare Mahkemesi 31.3.2004 günlü, E:2004/443 K:2004/523 sayılı kararıyla, dava konusu encümen kararının yıkıma ilişkin kısmı ile davacıya para cezası verilmesine ilişkin davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar etmiş olup, davacı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
3194 sayılı İmar Kanununun 21.maddesinin 3.fıkrasında, derz, iç ve dış sıva, boya badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik, sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratların ruhsata tabi olmayacağı hükme bağlanmıştır.
İzmir Büyükşehir İmar Yönetmeliğinin olay tarihinde yürürlükte bulunan 3.40. maddesinde; “Kitlelerde ebat küçültme tadilatları, gabarisi değişmemek kaydıyla yapılan kot tadilatları, çatıya çıkış merdiveni (oturtma çatı) yapılması, binaya giriş merdiven sahanlığı, ışıklık, asansör cephelerindeki kapı pencere ve balkon küçültmeleri, kömürlük, kapıcı ve kalorifer dairesi, bahçe duvarı gibi binanın müşterek mahallerinde yapılacak olan tadilatlar ruhsatnameye tabi olmadan kat maliklerinin muvafakatına bağlı olarak proje üzerinden onaylanır. Ayrıca ruhsatname tanzim edilmez. Bağımsız bölümlerdeki dahili tadilatlar (hacim ve alan birimi olarak) herhangi bir artış olmamak kaydıyla ruhsata tabi olmayıp bağımsız bölüm malikinin tapusu ile birlikte dilekçeyle müracatı halinde proje üzerinden onaylanır” kuralı yer almıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19.maddesinin 2.fıkrasında, kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerinde, inşaat onarım ve tesisleri, değişik renkte dış badana ve boya yaptıramayacağı, kendi bağımsız bölümünde ise ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Danıştay Altıncı Daire kararında da belirtildiği gibi, olayda, davacının maliki olduğu bağımsız bölümde ruhsat eki projesinde açık olan balkonu kapalı hale getirdiğinin belirlenmesi üzerine dava konusu yıkım ve para cezasına ilişkin işlem tesis edildiği, İdare mahkemesi kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda, dava konusu balkonun tünel kalıp yapım tekniğine bağlı olarak taban alanı sınırlarını belirleyen, zemin ile irtibatlı, betonarme perde düşey elemanların arasında ve taban alanı içinde imal edildiği için çıkma niteliğinde olmadığı, gömme niteliğinde olduğu, açık bir kullanım mekanı olan bu balkonun ön cephesinin sabit alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle açık kullanım alanının kapalı kullanım alanına dönüştürüldüğünün belirtildiği, gömme balkonun kapatılması suretiyle taban alanı dışında yeni ve fazladan bir alan kazanılmadığı, çekme mesafesinin ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı, tadilatın taşıyıcı unsurları etkilemediği, cephe görünümde meydana gelen değişikliğin ise yukarıda anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca ruhsat gerektirmediği anlaşıldığından, anılan tadilatın yıktırılmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesinin ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İzmir 4. İdare Mahkemesinin 31.3.2004 günlü, E:2004/443 K:2004/523 sayılı ısrar karının Danıştay Altıncı Daire kararı doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın İzmir 4. İdare Mahkemesine gönderilmesine 15.3.2007 günü oybirliği ile karar verildi.