Son Yazılar

Danıştay 10. Dairesi E: 2009/374 K: 2013/8792 T: 9.12.2013

2886 sayılı Yasanın 75. maddesine göre, fuzuli şagilden ecrimisil istenebilmesi için Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek veya tüzel kişiler tarafından herhangi bir hukuki ilişki olmaksızın işgal edilmiş olması gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2005/9126 K: 2007/3069

Davacıların 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen deprem dolayısıyla uğradıkları zararın, sadece idari işlem sebebiyle değil, aynı zamanda idarenin önlem alma ve denetim görevlerini de yerine getirmemesinden, başka bir ifadeyle hareketsiz kalmasından kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda, bakılmakta olan davada, dava açma süresinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca hesaplanması gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 1994/4869 K: 1996/6353 T: 21/10/1996

Yeşil alan, yol ve rekreasyon alanı olarak kullanılmak üzere tahsis edilen taşınmazla ilgili tahsis kararının geri alınması işlemine, karşı söz konusu taşınmazı kiralayan şirketin dava açma ehliyetinin bulunduğu, sauna ve aletli cimnastik salonların rekredetif amaçlarla bağlanmayan yapılaşma olduğu ve reaksiyon alanının bütünlük ve süreklilik ilkelerine göre düzenlenmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 1995/3314 K: 1997/2257 T: 09/06/1997

İmar planı uyarınca hakim ve cumhuriyet savcıları ile diğer adalet personeline konut yapımı için kamulaştırılan ve bedeli Adalet Bakanlığınca ödenilen taşınmazın, imar planındaki kullanım amacında herhangi bir değişiklik olmaksızın, davalı maliye bakanlığınca kendi idarelerine tahsis edilmesini gerektiren hukuken geçerli bir neden olmadığı. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2001/4196 K: 2004/3809

Hazinenin ilgililerle hissedar olduğu taşınmazın işgali halinde Devlete Ait Taşınmaz Mal, Satış, Trampa Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesisi Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 71. maddesi uyarınca işgal dönemi için ecrimisil istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı.. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 1992/47 K: 1993/2396

Fuzuli şagil olan davacının Kendisinden istenilen ecrimisilin yüksek olduğunu öne sürmesi üzerine yaptırılan inceleme sonucunda, bilirkişilerce toptan eşya endekslerine göre fiyat artış oranları ve bu artışların kiraya etkisi dikkate alınmak suretiyle ecrimisilin tutarının belirlenmesinde, anılan incelemeye dayanılarak karar verilmesinde usul hükümlerine aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2005/9100 K: 2007/1765

2577 sayılı Yasa uyarınca idareye yapılan itirazın kabul edilerek idarece yeni bir işlem tesisi halinde, ilgilinin bu yeni işleme karşı da 2577 sayılı Yasa’nın 11. maddesinde öngörüldüğü şekilde itiraz edebileceğinin ve itirazının reddi üzerine yasal süre içinde dava açabileceğinin kabulü gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2004/2218 K: 2007/255

Hizmet sunumu bakımından ana arterlerin (caddelerin) Büyükşehir Belediyelerinin yetki ve sorumluluğu altında olmasının, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması niteliğini değiştirmeyeceğinden; söz konusu alanların işgal edilmesi halinde, 2886 sayılı Yasa’nın, 75. maddesi uyarınca ecrimisil istenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2004/1382 K: 2007/277

Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan söz konusu balıkçı barınağı ve yat limanı olarak kullanılan taşınmazın Kira sözleşmesinin yenilenmemesi karşısında, anılan taşınmazın kira süresi sonundan itibaren kullanımının Kamu hizmeti amacına yönelik olması sebebiyle, 2886 sayılı Yasa kapsamında işgal ve belediyenin fuzuli şagil olarak nitelendirilemeyeceği şeklinde yorumlanmasına olanak bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2004/13105 K: 2007/258

Ecrimisil tahakkuk ve tahsilini düzenleyen Yönetmeliğin 80. maddesinde yer alan ihtiyari itiraz yoluna başvurulmasının, 2577 sayılı Yasa’nın 11. maddesinde öngörülen itiraz yolunun dava açma süresi yönünden doğurduğu sonucu doğuracağı, dava açma süresi dolduktan sonra idarece cevap verilmesinin yeni bir dava açma süresi doğurmayacağı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2003/6177 K: 2006/5802

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazın kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesinde yer alan, sözleşme süresi sona erdiği halde kiracının taşınmazı tahliye etmemesi halinde idarece tahliye edileceğine ilişkin kuralın Ecrimisil istenilmesine engel teşkil etmeyeceği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2003/2335 K: 2006/5567

Kamu ihalesi nedeniyle işgal edilen dolgu alanından ecrimisil istenilemeyeceği. Sahil düzenleme inşaat işini ihale ile belediyeden alan davacının, düzenleme işini yaparken denizden dolgu niteliğindeki alan üzerine şantiye kurarak, hafriyat dökmek suretiyle işgalinden dolayı ecrimisil alınmayacağı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2003/2204 K: 2006/5608

Davacıların Hazine ile paydaş olduğu taşınmazın işgali nedeniyle istenilen ecrimisilin; paydaşlardan her biri paydaşlık giderilmediği sürece taşınmazın her noktası üzerinde payı oranında hak sahibi olduklarından, davacı tarafından payından fazla kullanıldığı belirlenen kısmın, diğer hissedarlara ait olabileceği göz önünde bulundurulmaksızın, olabileceği idarenin kendi payını gerekçe göstererek ecrimisil isteyemeyeceği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2006/2232 K: 2007/6691

İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarda, genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından, işlemlerin tâbi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığı, özel dava açma sürelerine tâbi olmasına rağmen, bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliğ tarihinden itibaren, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekeceği. Devamını Oku

Danıştay 10. Dairesi E: 2009/14556 K: 2013/8473 27.11.2013

Yargı kararıyla ortadan kaldırılan ve böylece geçerli olmayan bir nedene dayalı olarak zenginleşen idarenin, tahsil ettiği parayı iade yükümlülüğü doğmuş olup; somut olayda uğranılan, davacı tarafından yasal faiz olarak hesap edilen zararın da hukuka aykırı idari işlemi tesis ederek hizmeti kusurlu işleten idarece tazmini gerekir. Devamını Oku