Son Yazılar

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/7642 K: 2017/180 T: 18.1.2017

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin 9. fıkrasında ise, "bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle kira yardımı talebinin reddine ilişkin işleme karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde uyarınca dava açılabilir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/6934 K: 2017/3254 T: 3.5.2017

Riskli alan ilan edilen uyuşmazlık konusu alandaki yapıların önemli bir kısmının hasarlı olması nedeniyle 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun ek 1. maddesinde belirtilen şartların oluştuğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, 6306 sayılı Kanunun 2. ve ek 1. maddelerine göre riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararında hukuka aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/6859 K: 2017/179 T: 18.1.2017

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin 9. fıkrasında ise, "bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle kira yardımı talebinin reddine ilişkin işleme karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde uyarınca dava açılabilir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/6210 K: 2019/763 T: 31.1.2019

İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce tesis edilen satış günü verme işleminin iptali istemiyle açılan, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İstanbul Valiliği husumetiyle görüldüğü anlaşılan davada, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığının" hasım mevkiinden çıkartılması ve hasım düzeltme kararı verilerek davanın yalnızca "İstanbul Valiliği" husumetiyle görülmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/5532 K: 2017/5503 T: 25.10.2017

6306 sayılı Kanunda kira yardımına başvuru süresi hakkında sınırlayıcı bir hüküm bulunmaması, idarenin kamu hizmetlerini planlı, düzenli ve kesintisiz icra edebilmesi için Kanunun emredici hükümleriyle çelişmeden kamu düzenini tesis etmek ve kamu yararını sağlamak amacıyla düzenleme yapmasına engel görülmemiştir. Dolayısıyla yapının riskli olduğunun tespiti, tahliyesi ve yıkımı için geçen süreler de dikkate alındığında, "Kira yardımı başvurularının; tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde" yapılabileceğine ilişkin düzenlemenin, hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/5122 K: 2019/730 T: 31.1.2019

İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı husumetiyle görüldüğü anlaşılan davada Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hasım mevkiinden çıkartılması ve hasım düzeltme kararı verilerek davanın yalnızca "İstanbul Valiliği" husumetiyle görülmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/4996 K: 2017/1097 T: 28.2.2017

Dava konusu işlemin İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından tesis edildiği, bu kurumu temsil etmediği anlaşılan İstanbul Valiliğinin davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı, İstanbul Valiliğinin hasım mevkiinden çıkarılarak, davanın "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı" husumetiyle görülüp karar bağlanması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/4875 K: 2017/5354 T: 18.10.2017

Dava konusu belediye meclis kararının, Bakanlıktan riskli alan tespit talebinde bulunulmasına ilişkin hazırlık işlemi, imar komisyonu raporunun ise ön hazırlık işlemi niteliğinde işlemler olduğu, doğuracağı hukuki ve fiili sonuçlar dikkate alındığında bu haliyle idari davaya konu olabilecek, icrai bir işlem niteliğinde olmadığı, kesin ve yürütülebilir nitelikte bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2016/4293 K: 2017/182 T: 18.1.2017

Riskli yapı tespitine karşı açılan davada, çözümü teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlığın, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle açıklığa kavuşturularak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin esası incelenmeksizin, salt işlemi tesis eden heyetin uzman kişilerden oluştuğundan bahisle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/11256 K: 2016/3259 T: 21.4.2016

Uyuşmazlığın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı belirlenmesi yapılan ve yıkımına karar verilen davacının kiracısı olduğu yapının yıkım kararı kesinleştiğinden bahisle mal sahibi Belediye tarafından yıktırılmasının istenilmesi üzerine davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri… Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/11251 K: 2016/3258 T: 21.4.2016

Uyuşmazlığın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı belirlenmesi yapılan ve yıkımına karar verilen davacının kiracısı olduğu yapının yıkım kararı kesinleştiğinden bahisle mal sahibi Belediye tarafından yıktırılmasının istenilmesi üzerine davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca tesis edilen işlemden kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/11249 K: 2016/3257 T: 21.4.2016

Uyuşmazlığın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı belirlenmesi yapılan ve yıkımına karar verilen davacının kiracısı olduğu yapının yıkım kararı kesinleştiğinden bahisle mal sahibi Belediye tarafından yıktırılmasının istenilmesi üzerine davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca tesis edilen işlemden kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/10568 K: 2016/1792 T: 15.3.2016

6306 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen hükümleri ile riskli yapı tespiti ve yıkımına ilişkin işlemlere karşı itiraz hakkı sadece maliklere tanınmış olup, söz konusu yapının kiracıları veya sınırlı ayni hak sahibi olanların ise bu türden bir hakka sahip olmadıkları açıktır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/9023 K: 2017/5498 T: 25.10.2017

Yasayla idarelere söz konusu yardımları yapılıp yapılmaması konusunda takdir yetkisi verilmiş ise de, idarece yardım yapılmasına karar verilmesi durumunda söz konusu kişilerin yardımdan yararlanabilmesi için Yasada belirtilen şartlar haricinde başka şartlar (ikamet etme) belirleme yetkisi tanınmamıştır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/8427 K: 2018/92 T: 24.1.2018

Davacı tarafından sadece 6306 sayılı Kanun uyarınca yapının 60 gün içinde yıkımına yönelik işlemin iptali istenilmesine rağmen, İdare Mahkemesince davacının talebi genişletilerek dava konusu edilmeyen anılan yapının riskli olduğunun tespitine ilişkin işlem hakkında da hüküm kurulması mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/8136 K: 2017/3582 T: 30.5.2017

Hisse satışının gerçekleştiği açık artırmaya sadece üçte iki çoğunluk ile anlaşan mülkiyet hakkına sahip paydaşların katılabileceği hükme bağlandığından, taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle yapılacak işi üstlenen yüklenici şirketin bu paydaşlar adına açık artırmaya katılmasının hukuken mümkün olmadığı Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/7782 K: 2017/5502 T: 25.10.2017

6306 sayılı Kanunda belirtilen teknik ve hukuki süreç sonunda riskli olduğu tespit edilen yapıların yıkımı ve tahliyesi konusunda anlaşmaya varan yapı maliklerine, malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahiplerine geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımından yararlanma imkanı getirildiği, ancak bu yardımlardan yararlanabilmek için söz konusu kişilerin yıkılmadan önce yapılarda fiilen ikamet etmeleri gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/7502 K: 2016/650 T: 4.2.2016

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli yapı olarak tespit edilmesine karşı sadece taşınmazın malikince bizzat veya kanuni temsilcisi tarafından itiraz edebileceği, davayı açan kiracıların ise böyle bir itiraz yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu binanın riskli yapı olarak tespit edilmesine karşı da dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/7309 K: 2017/4420 T: 3.7.2017

Ruhsatsız, iskansız, işgalci konumunda olduğu idarece belirtilen yapı hakkında, 3194 sayılı İmar Kanununa aykırılık var ise 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre yıkım işlemi tesis edilmesi gerekirken, hakkında riskli yapı tespiti bulunmayan davacıya ait taşınmazın, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca yıkılmasına yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/6813 K: 2017/1103 T: 28.2.2017

Uyuşmazlığa konu alanın 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli alan ilan edilmesine dayanak alınan teknik rapordan, bu yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını ortaya koyan yukarıda belirtilen bilimsel verileri içeren herhangi bir teknik incelemenin yapılmadığı, dolayısıyla işlemin dayanağı teknik raporun yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı anlaşılmakta olup, Bakanlar Kurulu Kararına ekli listede sınır ve koordinatları belirtilen alanın 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngördüğü koşullarda detaylı bir teknik inceleme yapılmaksızın "riskli alan" ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık görülmemiştir. Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/6243 K: 2018/91 T: 24.1.2018

6306 sayılı Kanunun lafzi ve ruhu ile değerlendirilmesi neticesinde, hisseli bir arsada yine hisseli olarak malik olunan bir yapının idari işlemle riskli yapı olarak ilan edilmesi ve yıkılması sonrasında maliklerin ne şekilde yeniden o arsada inşa sürecine başlayabileceklerini düzenleyen ortaklığın giderilmesi hükümlerini ihtiva ettiği, ancak ortaklığın 6306 sayılı Kanun kapsamında giderilebilmesi için hisseli maliklerin hem arsaya hem de yapıya paydaş olmaları gerektiği, zira aksi yorumun kabulü halinde hisseli malik olunan bir arsada paydaşlardan birinin riskli yapı kapsamına alınabilecek bir yapı inşa etmek suretiyle 6306 sayılı Kanun kapsamında idari yoldan satış işlemlerini başlatmak ve böylece yargısal sürecini devre dışı bırakmak suretiyle ortaklardan bir veya birkaçının mülkiyet haklarının ihlal edileceği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/5584 K: 2017/4413 T: 3.7.2017

Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğünün, dava konusu alanın riskli alan olarak belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulunca karar alınmak üzere, Başbakanlığa sunulan Bakanlar Kuruluna yapılan tekliften ibaret olup, bu işlemin hazırlık işlemi niteliğinde olduğu doğuracağı hukuki ve fiili sonuçlar dikkate alındığında bu haliyle idari davaya konu olabilecek, icrai bir işlem niteliğinde olmadığı, kesin ve yürütülebilir nitelikte bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/5387 K: 2017/4477 T: 4.7.2017

2/3 çoğunluk kararına uymayanların hisselerinin tamamının satışı gerçekleştirilemeyeceğinden, satışa engel ihtiyati tedbir kararı kalkıncaya kadar satış işleminin ertelenmesine karar verildiği, yargılama süreci devam ederken satış komisyonunca yapılan erteleme sebebi ile uygulanma olanağı kalmayan işlemin dava konusu edildiği davanın, konusu kalmadığı anlaşıldığından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/5172 K: 2016/1058 T: 18.2.2016

Dava konusu alan üzerindeki binaların yapısal sınıflarını temsil edebilecek sayı ve niteliğe sahip yapılardan seçilen örneklerden alınan karot ve numuneler ile elde edilen verilerin, zemin etüdü verileriyle birlikte değerlendirilmesi sonucu teknik raporun hazırlandığı, bu çerçevede raporun, 6306 sayılı Yasa ve 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin amacına uygun olduğu, söz konusu alanda bulunan yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi ve değerlendirme içerdiği, diğer taraftan, Kanunun uygulanması için belirlenen alanların sınırları içinde olmakla birlikte, riskli yapı olmadığı incelemeler sonucunda anlaşılacak yapıların, ilan edilecek riskli alan kapsamına dahil edilemeyeceği. Devamını Oku