Son Yazılar

Danıştay İDDK E: 2015/1834 K: 2016/648 T: 3.3.2016

Yapının sahibi ibaresiyle, yukarda sayılan inşai faaliyetleri gerçekleştiren kişiler ifade edilmektedir. Başka bir deyişle “yapının sahibi” ibaresinden ister yapının mülkiyetine sahip kişiler isterse kiracı, yapı malikinin yakını, intifa hakkı sahibi gibi üçüncü kişiler olsun inşai faaliyeti yapan kişiler anlaşılmaktadır. Danıştay'ın istikrar kazanan içtihatlarında da yapının sahibi ibaresinden, mevzuata aykırı yapıyı inşa eden kişinin anlaşılacağı belirtilmiş olup, uygulamada idarelerce gerekli araştırma yapılarak mevzuata aykırı inşai faaliyeti yapan kişi tespit edilmeksizin doğrudan yapının mülkiyet sahibine para cezası verilmesi, Kanun'un amacı ve anlamı ile bağdaşmayan bir sonuç doğurur." Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2014/1615 K: 2014/2763

İmar planında taşınmazı kamu alanında kalan davacının mülkiyet hakkını ihlal eden parsel üzerindeki kısıtlamanın kaldırılması hukuken zorunlu olmakla birlikte, bu amaçla yapılacak imar planı değişikliğinde davacıya ait parselin kullanım amacının konut olarak belirlenip belirlenemeyeceğini ortaya koymak için, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları çerçevesinde bir inceleme yapılması zorunludur. Yapılacak böyle bir inceleme sonucunda, davacının mülkiyet hakkını kısıtlama olmadan kullanımını ve taşınmazı üzerinde kısıtlama olmadan tasarruf etmesini sağlayacak farklı kullanım amaçlarının, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları çerçevesinde belirlenmesinde ve planlanmasında yetkinin davalı idarede bulunduğu açıktır. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2007/2255 K: 2012/801

Yasa koyucunun bu eğiliminin, uyuşmazlık konusu olayda da kıyasen uygulanması hukuka ve hakkaniyete uygun olacağından, imar planlarının onaylanmasından itibaren beş geçmesine karşın, ilgili idarelerce kamunun kullanımına ayrılan taşınmazların kamulaştırılmaması durumunda, mülkiyet hakkının kullanımının belirsizliğe itildiğini, dolayısıyla, kamu yararının gerekleri ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengenin bozulduğunu kabul etmek gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5 T: 14.11.2002

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun Koruma Amaçlı İmar Planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararlar arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer yoktur. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2003/87 K: 2005/196 T: 31/03/2005

8.5.2003 günlü, 25102 sayılı resmi gazete'de yayımlanan 4856 sayılı çevre ve orman bakanlığı teşkilat ve görevleri hakkında kanunun geçici 6. Maddesi uyarınca 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planları ve bunlara ait değişikliklerle ilgili olarak 8.5.2003 tarihinden önce onaylanmak üzere bayındırlık ve iskan bakanlığına intikal ettirilmiş bulunan planlarla ilgili iş ve işlemlerin, bayındırlık ve iskan bakanlığınca tamamlanarak onaylayacağı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2005/3438 K: 2006/232

Uyuşmazlık konusu alana ait Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerine karşı açılan dava sırasında Bakanlıkça anılan planlarda değişiklik yapılmışsa da taşınmazların ayrıldığı fonksiyona yönelik bir değişiklik olmadığı, dolayısıyla hukuki sonuçlar doğurmaya devam ettiği anlaşıldığından, dava konusu planların yürürlükten kalktığı ve davanın konusuz kaldığından söz edilmeyeceği nedeniyle işin esasının incelenmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2005/3220 K: 2009/35 T: 19.2.2009

Yol için rızaen yapılan terk ile yeşil alan için yapılan bağış düzenleme ortaklık payı kapsamında olduğundan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulan yerlerden daha önce yapılan yola terk ile yeşil alan için yapılan bağış miktarını % 35'e tamamlayan fark kadar düzenleme ortaklık payı alınabilecektir. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2003/521  K: 2003/609

Uyuşmazlığa konu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan imar planının, 3194 Sayılı Yasa öngörüldüğü biçimde ilan edilmemesi nedeniyle kesin ve davacı yönünden uygulanabilir nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolundaki kararda isabetsizlik görülmediği hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2004/745 K: 2004/861

1/50.000 ölçekli Ankara Nazım Plan Kısmi Revizyonunun Çayyolu … sayılı parsele ilişkin bölümünün iptali istemiyle açılan davada, üstün kamu yararı gözetilerek verilmiş olan bozma kararından sonra karar düzeltme aşamasında davacının davadan feragatinin kabul edilmeyeceği hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2004/2182 K: 2007/353

Gömme balkonun alüminyum çerçeve ve cam ile kapatılmak suretiyle yapılan değişikliğin ruhsat gerektirmediği, anılan tadilatın yıktırılmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2005/400 K: 2008/1801 T: 17.10.2008

Kapalı alan oluşturmayacak şekilde etrafı bütünüyle açık olarak güneş ve yağmurdan korunmak amacıyla yapılan ve taşıyıcı unsuru etkilemeyen pergolenin, imar kanunu uyarınca ruhsata tabi "yapı" tanımı kapsamında bulunmaması nedeniyle, ruhsata tabi olmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2006/2078 K: 2010/391 T: 4.3.2010

İdarenin imar mevzuatından kaynaklanan yetkisini kullanabilmesi için mutlaka köy yerleşme planı yapılması ve/veya köy yerleşik alanının ve civarının tesbit edilmiş olmasına gerek bulunmadığı; köy yerleşik alanı ve civarının tesbitinin yapılmamış olması durumunda da bu alanlarda valiliklerin yetkili bulunduğunun kabulü gerekir. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2005/1721 K: 2008/1837 T: 23.10.2008

İnşaat ruhsatının düzenlenmesi kazanılmış hak için tek başına yeterli olmasa da; idare mahkemesince iptal hükmünün verildiği tarihe kadar ilgilinin hatası, hilesi ya da kusuru olmadan yapıya devam edilmesi durumunda; mahkeme kararının verilmesini takiben, davalı idarece yapının ruhsatının iptal edilerek inşaatın mühürlenmesi, bu aşamaya kadar gelmiş yapının fiili durumunun da kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2008/11 K: 2009/3108 

Deprem sonucu bir bölgedeki binalarda oluşan tüm zararların idarenin tazmin sorumluluğu altında bulunmasının mümkün olmadığı, olayda, davalı idarenin zararı ağırlaştırıcı bir işlem ve eyleminin bulunmadığı, inşaat sahiplerinin eyleminin sonucunda zararda artış meydana geldiği anlaşıldığından, idarece tazmini gereken maddi ve manevi bir zararın bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1999/240 K: 2000/1165

Düzenleyici işlemin iptalini isteyen tarafın aynı istemle açılmış olan başka bir dava sonucu verilen iptal kararının gerekçelerini öğrenme hakkı olduğu açık olup bunu sağlamak için aynı düzenleyici işleme karşı açılan davalardan birinde verilen iptal kararının gerekçesinin, karar verilmesine yer olmadığı karan ile diğerlerinde de yer almasının uygun görüldüğü Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1993/2945 K: 1994/1389 T: 14.4.1994

Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapılmış ve eski plan kararları geçersiz kalmıştır. Yeni plan ile yeni koşullar getirildiğinden, konunun koruma amaçlı imar planı koşulları çerçevesinde incelenip, karara bağlanması gerekir. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1994/457 K: 1995/717 T: 13.10.1995

Müşterek malikler, taşınmazın aynına ilişkin önemli tasarruflarda birlikte hareket etmek zorundadırlar. Bu itibarla; müşterek mülkiyete tabi olan bir taşınmazda, İmar Kanunu uyarınca ifraz ve tevhit işlemleri yapılabilmesi için tüm maliklerin birlikte başvurması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/1621 K: 1993/491 T: 16/02/1993

Davacıya yapılan bildirimde yapısını 15 gün içerisinde yasal hale getirilmesi istenilmiş ve bu sürenin dolması üzerine de yıkım kararı verilmiş ise de davacının dava sonuna kadar ruhsat başvurusunda bulunmadığı anlaşıldığından, verilen yıkma kararında bu bakımdan isabetsizlik görülmediği Devamını Oku