Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2368 K: 2003/5127

Bir bölgede parselasyon işleminin mahkemece iptal edilmesi halinde, düzenlemenin yapıldığı bölgede kadastral mülkiyete dönüş sağlanmış olacağından, yeni yapılan düzenlemenin Kadastral durum dikkate alınmak suretiyle yapılması gerekirken, iptal edilen düzenlemede yer alan parseller üzerinden yapılan düzenlemede mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/3434 K: 2004/6885

Ruhsat alınarak başlanan ve tamamlanan, ruhsatının iptal edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge de bulunmayan inşaatın, ruhsata aykırılığı tespit edilmeden ya da ruhsatı iptal edilmeden, sadece dayanağı imar ve parselasyon plânı iptal edildiği gerekçesiyle durdurulmasında mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/2547 K: 2004/6226

Davacıya ait inşaatın bulunduğu bölgenin imar plânının ve parselasyon işleminin yargı kararı ile iptal edilmesi sonucunda, plânsız alan haline geldiği ve yeni plânın yapılmasından sonra taşınmazın durumunun değerlendirileceği açık olduğundan, inşaatın devamına izin verilmemesi yolundaki işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2007/2255 K: 2012/801

Yasa koyucunun bu eğiliminin, uyuşmazlık konusu olayda da kıyasen uygulanması hukuka ve hakkaniyete uygun olacağından, imar planlarının onaylanmasından itibaren beş geçmesine karşın, ilgili idarelerce kamunun kullanımına ayrılan taşınmazların kamulaştırılmaması durumunda, mülkiyet hakkının kullanımının belirsizliğe itildiğini, dolayısıyla, kamu yararının gerekleri ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengenin bozulduğunu kabul etmek gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesinin E: 1994/1108 K: 1994/3671 sayılı kararı;

Özel mülkiyete konu olan taşınmazlardan sahiplerinin rızası ile umumi hizmetlere bedelsiz olarak terk edilen ancak daha sonra yürürlüğe giren imar plânıyla tahsis amacı değişen yerlerin bedelsiz olarak eski maliklerine geri verilmesi yolunda yasal herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine 3194 sayılı Yasanın 17 nci maddesi ile, belli koşulların varlığı halinde imar plânına uygunluğun sağlanması amacıyla bu tür taşınmazların bedeli karşılığı özel mülkiyete geçirilmesine belediye ve valilikler yetkili kılınarak bedelsiz geri vermenin söz konusu olmayacağı öngörülmüştür. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2001/6820 K: 2003/803 T: 04.02.2003

Cami binaları Kamunun ortak kullanımına ayrılmış olmakla birlikte, resmi bina değil, umumi bina tanımı içinde yer aldığından, dava konusu imar plânının 3194 sayılı Yasanın 9 uncu maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanmasında yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5 T: 14.11.2002

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun Koruma Amaçlı İmar Planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararlar arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer yoktur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/1375 K: 2000/706 T: 09.02.2000

İmar plânında genel kullanıma ayrılmış yerlerde yapılan gecekonduların 2981 sayılı yasa uyarınca korunamayacakları, imar plânında ayrıldığı amaç doğrultusunda bulunduğu yerde korunamayacağından başka bir yer gösterilmek ve enkaz bedeli ödenmek suretiyle gecekondunun tahliye ve tasfiyesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/7510 K: 2000/88 T: 17.01.2000

Tescilli türbe binası bulunan parsellerin yol, meydan, otopark ve yeşil saha gibi yerlere giren kısımları ile bitişiğinde düzgün imar parseli teşkil etmek için bahçelerinden gerekli miktar ifraz edilerek düzenleme ortaklık payı olarak alınır. Alınacak miktar düzenleme ortaklık payından fazla ise kamulaştırma ile alınabilir Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/1325 K: 1993/832T: 05.03.1993

Davacıya parselasyon sonucu büyük olan kadastral parselinden daha fazla alanlı müstakil imar parseli verilerek bu şekilde yapılaşma hakkının arttırılması ve kalan kısmı için de teknik zorunluluk nedeniyle başka parsellerden hisselendirilmesi hususları gözetilmeden mahkeme bilirkişi raporuna dayanılarak işlemin iptaline karar verilmesi yanlıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/2922 K: 2003/5324 T: 20.09.2001

Davacılara ait taşınmazlar; yapı yapılamayacak olan kıyı ve sahil şeridinin ilk 50 metrelik bölümünde kaldığından ve parselasyon paftasında da buradaki taşınmazlar park olarak gösterildiğinden Eski yerinin daha değerli olması mümkün olmayıp, bulunduğu yer dışında imar parseli verilmesi mevzuata uygundur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/1233 K: 1999/1112 T: 24.02.1999

3194 sayılı Yasanın 18 inci maddesine göre yapılan parselasyon işleminde hisselerin ferdileştirilmesinin mümkün olmamasına karşın, 2981 sayılı Yasanın EK: 1 madde koşullarının dava konusu olayda mevcut olmadığı halde, hisselerin ferdileştirilmesi amacıyla 2981 sayılı Yasanın EK: 1 maddesinin uygulanması mevzuata aykırıdır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1990/2974 K: 1992/2171 14.05.1992

İfraz sonucu üzerinde imar affı kapsamına giren bir yapı bulunan parselin, yapının sahibine müstakilen tahsis edilmesinde mevzuata aykırılıktan söz edilemeyeceğinden, işlemin dayanağını oluşturan yasa kuralının yanlış yorumu ile iptal kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2003/87 K: 2005/196 T: 31/03/2005

8.5.2003 günlü, 25102 sayılı resmi gazete'de yayımlanan 4856 sayılı çevre ve orman bakanlığı teşkilat ve görevleri hakkında kanunun geçici 6. Maddesi uyarınca 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planları ve bunlara ait değişikliklerle ilgili olarak 8.5.2003 tarihinden önce onaylanmak üzere bayındırlık ve iskan bakanlığına intikal ettirilmiş bulunan planlarla ilgili iş ve işlemlerin, bayındırlık ve iskan bakanlığınca tamamlanarak onaylayacağı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/131 K: 2003/2312 T: 17/04/2003

Birinci derece doğal sit alanı olarak ilan edilen taşınmazın tescil tarihinden günümüze kadar geçen sürede değişen hangi nedenlerle bu özelliğini yitirdiğine ilişkin bir gerekçeye yer verilmeden kesinleşen yargı kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar verilemeyeceği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/3060 K: 2000/2707 T: 09/05/2000

Liman yapımı için yapılan ve 3621 sayılı kıyı kanununun 7. Maddesi uyarınca bayındırlık ve iskan bakanlığınca onaylanan dolgu alanı uygulama imar planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı ve dolgu suretiyle kazanılan taşınmazın liman şirketine tahsisinin mevzuata uygun olduğu Devamını Oku