Danıştay 6. Dairesi E: 2005/6177 K: 2006/598
Tevhit ve ifrazın, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulandığından bahisle re'sen yapılamayacağı hakkında. Devamını Oku
Tevhit ve ifrazın, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulandığından bahisle re'sen yapılamayacağı hakkında. Devamını Oku
Her proje için müellif sicil durum belgesi alınması ve yapı ruhsatı için başvuruda bulunurken bu belgenin ibraz edilmesi zorunlu olduğundan, müellif sicil durum belgesi ibraz edilmeden davalı idarece verilen yapı ruhsatında hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Uyuşmazlık konusu yapı için düzenlenen inşaat ruhsatının dayanağı imar planlarının iptali istemiyle açılmış bir davanın bulunması nedeniyle, artık davacıya ait yapı için inşaat ruhsatının düzenlenmiş olmasının Kazanılmış hak için tek başına yeterli olmadığı, imar planlarının yargı kararıyla yürütülmesinin durdurulması nedeniyle, yürütmenin durdurulması kararı tebliğ edilen davalı idarenin yapıya devam edilmemesi amacıyla inşaatın durdurmasının, 3194 sayılı yasa`nın 32. maddesi uyarınca zorunluluk olduğu. Devamını Oku
İmar planı hazırlamak ve onaylamak yetkisi ve görevi belediyelere ait olduğundan, plan yapımına ilişkin bütün aşamaların ilgili belediyelerce yerine getirilmesi, bu bağlamda plan değişikliği için gerekli olan müellif görüşünün de belediyesince temin edilmesi gerektiği. Devamını Oku
Parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin yasa ve yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Söz konusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir. Devamını Oku
Üzerinde yapı bulunan taşınmazların parselasyon işlemine tabi tutulması halinde bu parsellerin yol, meydan, otopark ve yeşil alan gibi yerlere giren kısımlarının ve bitişiğinde düzgün imar parseli oluşturmak için bahçesinden gerekli miktar düzenleme ortaklık payı olarak alınabileceğinden, dava konusu parselden belirtilen yerlere giren kısımlarının bulunmaması nedeniyle düzenleme ortaklık payı alınmaması ve aynen korunması gerektiği. Devamını Oku
Parselasyon işleminin amacı imar planı ile yörenin konut, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra bu ihtiyaçların hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bu işlemler bir kez yapıldıktan ve yörenin ihtiyaçları giderildikten sonra gelişmeler sonucunda imar planı değişikliği ile yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmadıkça parselasyon yapılması mümkün değildir. Devamını Oku
Dava konusu parselasyon işleminde eşit oranda düzenleme ortaklık payı alınmadığı, imar planı gereği kapanan yollardan ihdas suretiyle oluşan taşınmazların düzenleme ortaklık payından karşılanan yerlere tahsisi gerekirken belediye adına tescil edilerek fazla düzenleme ortaklık payı alınmasına neden olunduğu, Uygulama Yönetmeliğinin 12.maddesi uyarınca düzenlemeye girenlerin eşit oranda hisselendirilmesi gereken kamu tesis alanlarının büyük bir bölümünün hazine taşınmazlarından karşılandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesinde hukuka aykırılık yoktur. Devamını Oku
Parselasyon işlemi imar planında okul alanı olarak ayrılan ve bu amaçlı kullanımı devam eden taşınmazda değer artışı yaratmayacağından, düzenleme ortaklık payı alınamaz. Devamını Oku
İmar planında gösterilen spor alanının semt spor alanı olması halinde düzenleme ortaklık payından karşılanması, bölgesel bir spor alanı ve tüm kente hizmet verecek bir kamu tesis alanı olması halinde ise kamu ortaklık payı ile oluşturulması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, spor alanının niteliği araştırılarak irdelenmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Devamını Oku
İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, cami ve karakol gibi umumi hizmetler için düzenleme ortaklık payı alınabilecek olması karşısında yol veya yeşil alan için yapılan terkin amacının aynı olduğu, salt adının hibe olması nedeniyle anılan yeşil alan için yapılan terkin kamu alanı için yapılan terkden ayrı düşünülemeyeceği, yukarıda anılan yönetmelik hükmünde tevhid ve ifraz sırasında yapılan terkin niteliğinden söz edilmediği ve olayda taşınmazların ifrazını sağlayabilmek için aynı işlemle ve aynı zamanda yola terk ve hibenin yapıldığı hususları gözönünde bulundurulduğunda ilk parsellerin tevhid ve ifrazı sırasında yapılan 718 m2 hibenin de davacı taşınmazlarından alınacak düzenleme ortaklık payından düşülmesi gerekmektedir. Devamını Oku
Belediye encümeni kararıyla yapılan parselasyon işleminin yargı kararıyla iptal edilmesinden sonra ilk kadastral parsele (kök parsele) dönülmesi ve yargı kararının gerekçesi dikkate alınarak yeniden parselasyon işlemi yapılması gerekirken iptal edilerek hukuk aleminden kalkmış olan imar parselleri üzerinden yeniden parselasyon yapılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Rekreasyon alanında, yeşil alan yanında lokanta, gazino Kahvehane gibi taşınmazların yapılabileceği, bu alanın düzenleme ortaklık payından karşılanacak alan olarak kabul edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Devamını Oku
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin tapuda kayıtlı taşınmazlarla ilgili olması ve tapu maliklerini ilgilendirmesi nedeniyle, ancak mülkiyet sahibi olanların dava açabileceği Tapu ile ilişkisi olmayanların, parselasyon işlemini dava konusu edemeyecekleri hakkında. Devamını Oku
İmar planı değişikliği suretiyle, yeni bir düzenleme yapılmasını gerektirecek bir neden ortaya konulmaksızın, aynı bölgede üçüncü kez imar uygulaması yapılmasında, hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Devamını Oku
Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi (imar uygulaması) yapılmadan kamulaştırma yapılamayacağına yönelik bir sınırlama bulunmadığından kanunlarla sınırlanmayan bir hususun yorum yoluyla sınırlandırılmasında ve kamulaştırma yetkisinin daraltılmasında, hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu nedenle planlı bir bölgede imar uygulaması yapılmadan kamulaştırma da yapılamayacağı yorumundan hareketle dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Devamını Oku
Davacıya parselasyonun amacına aykırı olarak, yapılaşabileceği bir imar parselinden hisse verilmeksizin düzenleme ortaklık payından oluşturulması gereken ağaçlandırılacak alandan tahsis yapılamayacağı hakkında. Devamını Oku
Mera vasıflı taşınmazlar, parselasyona tabi tutulamaz. Parselasyon işleminin amacı imar planına uygun düzgün imar parselleri oluşturmak olduğundan, yeni imar planına göre yeniden parselasyon yapılma nedenlerinin olup olmadığı, plana uygun parselasyon yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmasından sonra karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yol için rızaen yapılan terk ile yeşil alan için yapılan bağış düzenleme ortaklık payı kapsamında olduğundan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulan yerlerden daha önce yapılan yola terk ile yeşil alan için yapılan bağış miktarını % 35'e tamamlayan fark kadar düzenleme ortaklık payı alınabilecektir. Devamını Oku
Dava taşınmazı da kapsayan alanda parselasyonun onaylanmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır. 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara İlişkin Yasanın10/b maddesin Tapu Vermeye hükmünün uygulanması sonucunda kamu hizmetlerine ayrılan alanları karşılamak üzere terk yapılan alanda 3194 sayılı İmar Yasasının Arazi ve Arsa Düzenleme Hükümlerine göre uygulama yapılırken yeniden düzenleme ortaklık payı alınmasına olanak bulunmadığı dikkate alınmalıdır. Devamını Oku
Arsa ve arazi düzenlemesi ile ilgili genel düzenlemeler uyarınca kamu ortaklık paylarının ıslah imar planlarının geçerli olduğu alanlarda 2981 Sayılı Yasa'nın 10-c maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemleri sırasında düzenlemeye giren parsellerden de alınması uygulamanın niteliği gereği olduğundan, idare mahkemesinin ıslah imar planına dayalı olarak yapılacak parselasyon işlemleri sırasında "kop" alınamayacağı yolundaki gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir. Devamını Oku
Plan gereği Sağlık ve Rehabilitasyon Merkezi olarak ayrılan 3613 m2 lik tam parsel oluşturulduğu, böylece kamu ortaklık payından karşılanması gereken sağlık tesisinin davacının taşınmazından alındığı gibi 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemleri sırasında hisseli mülkiyetin korunması gerekirken hisselerin birleştirilmesi suretiyle de bir çeşit ferdileştirme yapıldığı anlaşıldığından; İdare Mahkemesince, bu hususlar göz önüne alınmak suretiyle uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Devamını Oku
Kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulu kararıyla; dava konusu imar uygulaması ile, hisseli olan tescilli yapı parselinden müstakil parsel oluşturulması, mevcut imar planında yol olarak görülen yerde imar parseli oluşturularak imar planına aykırı uygulamaya gidilmiş olması ve düzenleme sınırının yol ekseninden geçirilmiş olması nedenleri ile 3194 sayılı yasa'nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının uygun olmadığına karar verildiği ve 2863 sayılı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu uyarınca Kamu kurumu ve kuruluşları ile belediyelerin koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorundadır. Devamını Oku
Davaya konu encümen kararına esas alınan yapı tatil zaptında yapının o andaki durumunun, yapının 5 yıllık ruhsat süresi içerisinde ne kadarlık kısmının tamamlandığının, inşaat ruhsatının geçerlilik süresinin sona ermesinden sonra inşaata devam edilip edilmediğinin, inşaatın hangi tarihte tamamlandığının, ruhsat ve eki projeye aykırı uygulamaların neler olduğunun ve bu aykırılıkların kaç m2 olduğunun, somut ve ayrıntılı bir şekilde tespit edilmediği görülmektedir. Bu durumda, 3194 Sayılı İmar Kanununa uygun olarak düzenlenmeyen yapı tatil tutanağına dayalı olarak tesis olunan, ruhsatsız yapının yıkımına ve davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu encümen kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku