1. Anasayfa
  2. Danıştay İDDK Kararları

Danıştay Vergi Dava Daireleri E: 1994/307 K: 1995/155 T: 26/05/1995


İmar planı değişikliği ile genel hizmetlere ayrılan alan içinde kalan ve imar programı kesinleşen taşınmaz maliklerinden emlak vergisi tahsilatının imar programının kesinleştiği tarihte durdurulması gerekeceği

Karabük Belediye Başkanlığı, mülkiyeti T.D.Ç.İ. Genel Müdürlüğüne ait ve Karabük, Yenişehir Mahallesinde tapuya kayıtlı 68 ada, 21,22,24 ve 25 parsel sayılı taşınmazların imar planında şehir parkı olarak ayrıldığı ve imar programına alındığını, kamulaştırma işlemlerinin beş yıllık imar programına göre yürütüleceğini, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğüne 1.11.1991 günlü yazısıyla duyurmuştur. Müessese bu yazı üzerine emlak vergisi yönünden bir indirime gidilip gidilmeyeceğini sormuş ve cevaben kısıtlılığın, 1992/yılı için uygulanacağı, 1991/yılına ait emlak vergisi ikinci taksidinin Kasım 1991/ayı sonuna değin ödenmesi bildirilmiş, vergiler ihtirazi kayıtla ödenmiştir.

Ödemeyi yapan Müessese, 24.12.1991 günlü yazısıyla Belediye Başkanlığına başvurarak Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 3.maddesi uyarınca kısıtlı vergilemenin, imar planının kesinleştiği yılı izleyen yıl başından itibaren uygulanması gerektiğini, Belediyelerince kuralların yanlış uygulandığını, sözü geçen dört parsel için 1991/yılı emlak vergisi ikinci taksidi olarak ödenen yaklaşık onüç milyon liranın geri verilmesini istemiştir.

Belediye Başkanlığı, 31.12.1991 günlü yazısıyla kısıtlılık belgesi ile başvurulmasını istemiş, Müessese ise olayda kısıtlılık uygulanamayacağı, muafiyet söz konusu olduğunu ileri sürerek Zonguldak Vergi Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkeme davayı süre aşımı nedeniyle reddetmiş, temyize konu yapılan bu karar Danıştay Dokuzuncu Dairesinin K:1992/2976 sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma kararı üzerine davayı görev yönünden reddeden Mahkeme dosyayı Danıştay Dokuzuncu Dairesine göndermiştir.

Davayı, ilk derecede Danıştay’da açılmış bir dava olarak inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K:1994/584 sayılı kararında; 3194 sayılı İmar Kanununun 13.maddesi uyarınca Belediye tarafından şehir parkı olarak kamulaştırılmak üzere imar programına alındığı 1.11.1991 günlü yazıdan anlaşılan taşınmazların emlak vergisi ödemesinin durdurulması gerektiği, kamulaştırma yapılıncaya kadar tahakkuk edecek vergilerin ise kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceği, davacı adına tahakkuk ettirilerek tahsil edilen emlak vergisinde yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, işlemi iptal etmiştir.

Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü adına tapuda kayıtlı, Karabük, Yenişehir Mahallesinde kain, 68 ada, 21,22,24 ve 25 parsel sayılı taşınmazların Karabük Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar planı değişikliğinde şehir parkı olarak ayrılan alana isabet ettiği ve bu amaçla hazırlanan imar programına dahil edildiği, imar programının emlak vergisi ikinci taksidinin ödeme süresinden önce kesinleşmiş olması nedeniyle emlak vergisi ödemesinin durdurulması gerekirken, istem üzerine ihtirazi kayıtla ödenen 1991/yılı emlak vergisi ikinci taksidinin geri verilemeyeceği yolundaki işlemi iptal eden Danıştay Dokuzuncu Daire kararı temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 13.maddesinin ikinci fıkrasında genel hizmetlere ayrılan ve imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesinin durdurulması, kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek emlak vergisinin, kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödenmesi öngörülmüştür.

İmar planında genel hizmetlerden birine ayrılan alana isabet eden ve bu amaçla imar programına alınan taşınmazların emlak vergisi ödemesinin imar programının kesinleştiği tarih itibarıyla durdurulması yasa gereğidir.

Olayda, şehir parkına ayrılan alana isabet eden 68 ada, 21,22,24 ve 25 parsel sayılı taşınmazları da kapsayan imar programının kesinleştiği ve bu taşınmazların imar programı süresi içinde kamulaştırılacağının, temyiz eden tarafından 1.11.1991 günlü yazı ile malike duyurulduğu tartışmasız olduğundan, imar programının kesinleştiği tarihten sonra ihtirazi kayıtla ödenen 1991 yılı emlak vergisi ikinci taksidinin iade edilmeyeceği yolundaki işlemin iptalinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan, incelenen davanın bir iptal davası olması nedeniyle söz konusu karar uyarınca iadesi gereken vergi miktarı temyiz eden tarafından hesaplanarak düzeltme fişine bağlanacağından vergi miktarına ilişkin iddialar da istemin kabulünü gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine karar verildi.