Danıştay 6. Dairesi E: 1982/3207 K: 1984/3122 T: 04/12/1984
Henüz hiçbir düzenleme yapılmamış ve çevresi ile birlikte ele alınması gerekli kadastral adanın kısmi düzenlenmesi isteğinin reddinin yerinde olduğu Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1982/3548 K: 1984/3086 T: 21/11/1984
Yörenin gelecekteki gereksinimleri de göz önünde tutularak hazırlanan imar planında davacıya ait taşınmazın bir kısmının otopark ve otopark için gerekli olan yola ayrılması nedeniyle planda değişiklik yapılması yolundaki istemin reddinde ve sözkonusu taşınmazı da kapsayan parselasyon işlemi sonucu davacıya parseline karşılık imar planında katlı otopark alanı olarak belirlenen ve amacı doğrultusunda yapılaşmaya açık bir imar parseli niteliği kazanın parselden pay verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/2709 K: 1984/2830 T: 10/10/1984/
6785 sayılı imar kanununun 42.maddesine istinaden yapılan parselasyon düzenlenmesi yapılması aşamasında imar kanununun 35.maddesi hükmünün uygulanamayacağı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1581 K: 1984/2738 T: 28/09/1984
Davacıların parseline karşılık bağımsız imar parseli veya aynı yerdeki parsellerden pay verilmesi mümkün iken ayrı adalardaki parsellerden pay verilmesinin yerinde olmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1764 K: 1984/2706 T: 26/09/1984
Parselasyon haritası düzenlenebilmesi için öncelikle ortada tatbikat planının bulunması tevhit ve ifrazın bu plana uygun olması, 42.maddeye göre % 25 e kadar düzenleme ortaklık payı alınabileceği hususları incelenmeksizin parselin yeşil sahaya giren kısımlarının bedelsiz belediyeye terki halinde ifraz yapılabileceği yolundaki işlemde isabet bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/2091 K: 1984/2206 T: 23/05/1984
Parselasyon sonucu yola tahsis edilen taşınmaz bölümü üzerindeki ürünlere ve sair değerlere belediyece yol açılması sırasında verilen zararın tazmini gerektiği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4026 K: 2021/7530 T: 1.6.2021
Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde parselasyon işlemi tesis etme hususunda belediye encümenin genel yetkili olduğu, kanunun açıkça yetkilendirdiği özel durumlarda istisnai olarak Bakanlığın parselasyon yapabileceği ayrıca riskli olmayan yapıların da riskli yapılar ile birlikte uygulamaya alınması durumunun ölçülük ilkesine aykırılık oluşturacağı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2020/966 K: 2021/4710 T: 30.3.2021
İlçe belediyesi ile büyükşehir belediyesi arasında nazım imar planının yapılmaması nedeniyle çıkan ihtilafta Bakanlık tarafından 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı, hukuka aykırılığı tespit edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayanılarak tesis edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde de mevzuata uyarlık bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2019/21792 K: 2021/2620 T: 2.3.2021
Transfer kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Yasası olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği. Hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanan imar planı notlarına dayanılarak hazırlanan parselasyonun iptali gerektiği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2019/16706 K: 2021/10819 T: 6.10.2021
Bakanlar Kurulunun riskli alan kararının hukuka aykırı olduğunun yargı kararıyla tespit edilmesi veya yürürlükten kalkmış olması halinde bu karar doğrultusunda hazırlanan nazım ve uygulama imar planları ile uygulama imar planına dayanılarak yapılan parselasyon işleminin de hukuka aykırı hale geleceği tabidir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1982/2385 K: 1984/1379 T: 12/03/1984/
İmar planında ayrık düzen iskan sahasında kalan ve bu düzende inşaata elverişli olmayan parsellerin birleştirilerek imar parseli oluşturulmasında isabetsizlik bulunmadığı parselasyon planı davacıya tebliğ edildiğinden ilan edilmeme durumunun işlemi sakatlamayacağı, ayrıca düzenlemeye 4 yıllık programa dahil yerlerden başlanacağı konusunda zorunluluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1984/50 K: 1984/1246 T: 05/03/1984
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununda turizm alanları ile turizm merkezlerinde yapılacak parselasyon planlarının Kültür Ve Turizm Bakanlığınca onaylanması yolunda bir kural bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1065 K: 1983/3404 T: 08/11/1983
Davacıya ait parselin ek 7,8 yön. kapsamında kalması nedeniyle parselasyona tabi tutulmasına ilişkin il idare kurulu kararında isabetsizlik bulunmadığı ve 6785/42.maddesinin anayasaya aykırı olmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1980/2050 K: 1983/3268 T: 24/10/1983
Apartman yöneticisi tarafından açılan davada yapılan parselasyon planında isabetsizlik bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1983/3012 K: 1981/3464 T: 04/10/1983
Adanın diğer parselleri üzerinde yapı bulunması ve imar planına uygun olması nedeniyle kalan 4 parselin arazi ve arsa düzenlenmesine tabi tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1980/359 K: 1983/2233 T: 17/05/1983
Mimar-mühendis unvanına sahip davacının imar mevzuatı kuralları uyarınca düzenlediği parselasyon planının, sözkonusu planın sorumluluğunun bir harita ve kadastro mühendisi tarafından üstlenilmediği gerekçesiyle tapu ve kadastro genel müdürlüğünce tescil edilmemesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1980/1687 K: 1983/2102 T: 06/05/1983
İmar uygulama planı onaylanıp parselasyon işlemi yapılmadan, imar durumu verilemeyeceği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1979/1456 K: 1983/1302 T: 28/03/1983
Belediyelerin parselasyon yapmaya zorlanamayacağı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1980/889 K: 1983/779 T: 23/02/1983
İmar Kanununun 42.maddesine istinaden yapılmaya başlanan parselasyon işlemlerinin, mevzuata aykırılıklarının saptandığı gerekçesiyle imar ve iskan bakanlığınca durdurulmasında karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1980/1608 K: 1983/752 T: 22/02/1983
Haziran 10, 2024 Suat Şimşek 0
Parselasyon planının iptali konusunda Danıştay’a açılan davada yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle bu dava sonuçlanıncaya kadar davacılara ait inşaatların idarece durdurulmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1980/1303 K: 1983/635 T: 14/02/1983
İmar planı bulunmayan yerde parselasyon yapılamayacağı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1982/2741 K: 1983/513 T: 07/02/1983
Üzerinde bina bulunan parselin düzenleme sonucu davacıya verilmeme nedeni açıklanmadığından ve bu konudaki ara kararına cevap verilmediğinden parselasyon işleminde isabet görülmediği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1947 K: 1982/4663 T: 29/12/1982
Oluşturulan diğer imar parselleri davacılara şuyulu olarak verilen imar parsellerinden daha küçük olmasına karşın, üzerinde 8 katlı yapı bulunan davacılara ait yere karşılık olarak şuyulu bir imar parseli verilmesinde isabet bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/849 K: 1982/1330 T: 29/04/1982
Davacıya ait taşınmazın imar kanununun 42.maddesi uyarınca imar planında belirlenmiş inşaat nizamına uygun inşaat yapmaya elverişli imar parselleri elde etmek amacıyla düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/3444 K: 1982/681 T: 24/03/1982
Uygulama planı olmadan yalnızca 1/25000 ölçekli nazım plana dayanılarak imar uygulaması yapılamayacağından, davacıya ait yapının durdurulması işleminde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/968 K: 2004/5379 T: 04/11/2004
Parselasyon işleminin yargı kararıyla iptal edilmiş olması, bu işleme dayalı olarak verilmiş inşaat ruhsatlarının iptalini gerektirmez. İdarece, yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi amacıyla tesis edilecek yeni parselasyon işlemi sonrasında inşaatların durumunun değerlendirilmesi, bu yeni parselasyon işlemine göre yapıların ruhsata bağlanması mümkün değilse, kazanılmış hak ilkesi de göz önünde bulundurularak bu aşamadan sonra inşaat ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/1960 K: 2004/5303
Belediye hizmet alanında taşınmazın hangi amaçla kullanılacağı belirtilmesi gerektiği ve nazım imar planında parselasyon işleminin sonuçlarını yaratacak nitelikte plan notu hükümleri öngörülmesinin mevzuata aykırı olduğu hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/493 K: 2004/3850 T: 16/06/2004
Hibe adıyla yeşil alan için yapılan terkin kamu alanı için yapılan bedelsiz terkten ayrı düşünülemeyeceği ve bu miktarın düzenleme ortaklık payından düşülmesi gerektiği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2002/6584 K: 2004/2274 T: 14/04/2004
Semt spor alanının düzenleme ortaklık payından, bölgesel spor alanının kamu ortaklık payından karşılanması gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5770 K: 2005/2519 T: 03/05/2005
İmar planına karşı uygulama işlemi olan parselasyon nedeniyle uyuşmazlık yaratıldığı; ancak, parselasyon işlemi açısından yasal dava açma süresi geçtikten sonra davanın açılması nedeniyle imar planının iptaline ilişkin istemin incelenme olanağının bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5365 K: 2005/2128 T: 12/04/2005
Dava konusu parsellerin üzerindeki yapıların korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu ve tescil edilmeleri gerektiği konusunda yargı kararı bulunduğundan anılan taşınmazlara ilişkin olarak kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca alınacak karar doğrultusunda parselasyon işlemi yapılması gerekirken bu durum gözetilmeksizin tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5830 K: 2005/1997 T: 06/04/2005
2981 sayılı Yasanın ek-1 maddesinin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerini tamamlayıcı nitelikte uygulama yapılmasına olanak sağladığı, bu maddenin amacının özel parselasyona dayalı olarak ve hisse karşılığı satın alınan yerlere bir çözüm getirmek olduğu, 2981 sayılı yasanın ek-1 maddesinin 3194 sayılı yasanın 18.maddesinden farklı olarak özel parselasyona dayalı olarak satın alınan yerlerinin müstakil tahsis edilmesi olanağını sağladığı, hisseli taşınmazların ise paylı mülkiyet esaslarına göre tahsis edileceği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/8585 K: 2020/2271 T: 20.2.2020
Parselasyon işlemini tesis etmeye belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde genel yetkinin belediye encümenine ait olduğu, kanunun açıkça yetkilendirdiği özel durumlarda istisnai olarak Bakanlığın parselasyon yapabileceği, riskli alan ya da rezerv alan olmaksızın, parselasyon işlemi yapılabilmesi için gerekli bir koşul olmayan parsel maliklerinin muvafakatinin davalı Bakanlığın dava konusu parselasyon işlemini onaylamaya geçerlilik kazandırmayacağı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5731 K: 2005/1938 T: 05/04/2005
Hazineyi ilgilendiren davalarda defterdarların bulundukları illerde daire amiri olarak dava açmaya yetkili oldukları açık olduğundan hazineye ait taşınmazla ilgili parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararda isabet bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/3975 K: 2006/1052 T: 13/03/2006
Parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada, mahkemece düzenleme sınırları içindeki kadastral parsellerde hissedar olan imar parsellerine dönüştürülerek adlarına tahsis yapılan belediye başkanı ve encümen üyesinin 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 80. maddesine göre belediye encümeni görüşmelerine katılmaları mümkün olmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/1082 K: 2006/953 T: 08/03/2006
Parselasyon işleminin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine kök parsele dönülerek yargı kararının dikkate alınması suretiyle yeni parselasyon işleminin yapılması gerektiği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1282 K: 2005/5301 T: 10/11/2005
İmar planı ile yeni bir düzenleme yapılmasını gerektirecek bir neden olmaksızın ya da ilk parselasyon yargı kararıyla iptal edilmeksizin ikinci kez parselasyon yapılmasında imar hukukuna uyarlık bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/1725 K: 2006/1900 T: 12/04/2006
2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminde kamu katılım payı alınabileceği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/1462 K: 2006/1872
İşlemin tesisinde uygulanan usul ve esasların, işlemin kaldırılması veya geri alınmasında da uygulanması gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/5446 K: 2006/1146
Kamu ortaklık payı kapsamında alanların olmasına rağmen kamu ortaklık payı oranının hesaplanmamasında ve davacıya kamu ortaklık payı ile oluşturulması gereken alandan hisse verilmesinde, yoldan ihdas suretiyle oluşturulan alanlardan imar parseline dönüştürülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/8073 K: 2007/1098
Parselasyon işleminin yargı kararı ile iptali sonucunda iptal kararının gereğinin yerine getirilmesinin ilk koşulunun, ilgilisi açısından parselasyon öncesi hukuki duruma yeniden gelinmesinin sağlanması olduğu, bu itibarla davalı idarece ileri sürülen hususların iptal gerekçeleri çerçevesinde irdelenmesi ve yargı kararının uygulanıp uygulanmadığı hakkında bir karar verilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/28 K: 2007/1673
Orman alanı olarak belirlenmiş yerlerin, inşaata elverişli imar parseli haline getirilemeyecek alanlar olması nedeniyle, parselasyon işlemine tabi tutulamayacakları hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/2790 K: 2007/5059 T: 21.09.2007
Taşınmaz mülkiyetinin asıl belirleyici unsurunun tapu senedi olması nedeniyle, tapu kayıtlarında bu yönde bir şerh bulunmamasına karşın, satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmazda hisse satın alındığından bahisle, mülkiyet iddiasıyla parselasyon işlemine dava açılamayacağı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1982 K: 2007/5267
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin tapuda kayıtlı taşınmazlarla ilgili olması ve tapu maliklerini ilgilendirmesi nedeniyle, ancak mülkiyet sahibi olanların dava açabileceği, tapu ile ilişkisi olmayanların, parselasyon işlemini dava konusu edemeyecekleri hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/6291 K: 2007/11 T: 15/01/2007
Düzenleme alanı içerisinde yer alan yoldan ihdas edilen alanların düzenleme ortaklık payı alanından düşülmemesine karşın bu alanlara karşılık olarak belediye adına parsel oluşturulmadığı gibi ihdas edilen alanlar ilave donatı alanı olarak kullanılması amacıyla kamusal alana terk edildiği ve bu şekliyle dahi düzenleme ortaklık payı oranında çok önemli bir değişime yol açmaması karşısında parselasyon işleminde düzenleme ortaklık payının hesaplanması yönünde hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/6819 K: 2007/7118 T: 03/12/2007
Parselasyon işleminde, 3194 sayılı Yasının 18. maddesi ile 3290 sayılı Yasanın ek 1. maddesinin uygulanmasını gerektirir özel parselasyona elverişli bir yapının bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2010/10709 K: 2011/2200 T: 14.6.2011
3194 sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca parselasyon işlemleri arsa ve arazilerin malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati alınmaksızın tesis edilebileceğinden bu işlemlere karşı açılan davaların da tapuda kayıtlı malikler veya diğer hak sahipleri tarafından açılabilir. Malik olmayıp ancak taşınmaz üzerinde hak iddia edenlerin ise taşınmazın tapu kaydını adlarına tescil ettirmeleri üzerine dava açabileceği gözetilmelidir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2022/941 K: 2022/7859 T: 21.09.2022
Somut olayda, uyuşmazlık konusu parselasyon kapsamında mevzuata uygun olmayan şekilde farklı DOP oranlarının uygulanması sureti ile parsel malikleri arasında eşitlik ilkesine aykırı şekilde işlem tesis edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Parselasyonun dayanağı uygulama imar planında en küçük parsel boyutunun 3000 metrekare olarak belirlenmesinden kaynaklandığı anlaşılmakta olup parselasyona ilişkin olarak açılan davada dayanak imar planı dava konusu edilmediğinden bu konuda değerlendirme yapılamayacağı tabidir. Ayrıca, ilçe belediye encümeni kararı ile kabul edilen parselasyon işleminin büyükşehir belediye encümeni kararı ile onaylandığı dikkate alınarak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı da hasım mevkiine alınmalıdır. Devamını Oku
(son sayfa 2000 karakter)