Danıştay 6. Dairesi E: 2015/11024 K: 2017/7082 T: 3.10.2017
Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/10712 K: 2017/7081 T: 3.10.2017
Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9450 K: 2018/5043 T: 23.5.2018
Belediye tarafından gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilen alanın belediye sınırları içerisinde kaldığı ve toplu konut alanı ilan edildiğine yönelik herhangi bilgi ve belgenin de dosyada bulunmadığı, bu itibarla 775 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca belediye sınırları içerisinde kalan uyuşmazlık konusu alanda gecekondu önleme bölgesi ilan etme yetkisi ve devamında imar planı yapma yetkisi belediyelere ait olduğu. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/10544 K: 2019/10392 T: 6.11.2019
“Riskli Alan” ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yargı kararıyla iptaline karar verilmesi karşısında anılan riskli alan kararına göre yapılan dava konusu imar planlarının hukuki dayanağı kalmaması nedeniyle, dava konusu imar planında ilgili parsel yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9622 K: 2017/5121 T: 21.6.2017
İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9551 K: 2019/7778 T: 20.9.2019
İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/3770 K: 2018/6083 T: 18.6.2018
İmar Kanunu ve Kıyı Kanununda yer almayan taşınmazın imar hakkının transferini öngören söz konusu yöntemin uyuşmazlığa konu plan değişikliği ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/3114 K: 2020/9585 T: 15.10.2020
Transfer kavramının ismen 6306 sayılı Kanuna ve çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Buna uygun olmayan plan notunun iptali gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/2808 K: 2016/1601 T: 12.4.2016
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kabul edilen 1/5000 ölçekli planının iptali istemiyle İdare Mahkemesinde dava açılması gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/1311 K: 2020/9725 T: 20.10.2020
İmar hakkı transferi kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2021/6908 K: 2022/8427 T: 06.10.2022
Nazım imar planıyla getirilecek çok sayıda kullanım kararının miktarının belirlenmesinde yol gösteren nitelikte bir veri olması nedeniyle, projeksiyon nüfus verisinin nazım imar planında bulunmamasının esaslı bir eksiklik olduğu ve plan ana kararlarını bozması bakımından planın tamamına yönelik olarak sonuç doğuran bir etkisi bulunduğu değerlendirildiğinden projeksiyon nüfus belirlemesi olmayan ve mevzuatta yer verilen donatı alanlarına ilişkin standartların belirlenmediği uyuşmazlık konusu nazım imar planının tamamının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1980/1792 K: 1982/975 T: 14/04/1982
Karaman kalesi ve civarı bakanlar kurulu kararı ile heyelan-tasman olayı sebebiyle “afete maruz bölge” olarak belirlendiğinden ve jeolojik etüd parolarında bu bölgenin yasak inşaat alanı olarak belirlenmesi öngörüldüğünden, söz konusu alanının imar planında yeşil alan olarak ayrılmasının yerinde olduğu. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1981/3444 K: 1982/681 T: 24/03/1982
Uygulama planı olmadan yalnızca 1/25000 ölçekli nazım plana dayanılarak imar uygulaması yapılamayacağından, davacıya ait yapının durdurulması işleminde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1979/2590 K: 1982/463 T: 10/03/1982
1/5000 ölçekli nazım imar planında okul sahası olarak ayrılan yerin 1/1000 ölçekli tatbikat planında fabrika depolama ve okul alanı olarak belirlenmesinin şehircilik ilkelerine uygun bulunduğu, tatbikat planı esas alınarak nazım planın buna göre yeniden düzenlenmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu E: 1974/2 K: 1976/2 T: 29.01.1976
6830 sayılı Kanuna dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda, kamulaştırma konusu taşınmazların yürürlükteki imar planlarında belirtilen maksat dışında kamulaştırılmalarının ancak imar planlarında bu yolda yapılacak değişiklikle mümkün olabileceği. Devamını Oku
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun koruma amaçlı imar planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay 6. Dairesisince verilen kararlar arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer olmadığı Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1987/25 K: 1988/9 T: 04/03/1988
Belediye mücavir alanı tesbitinde, yasanın aradığı geçerli sebeplerin bulunması gerektiği hk. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1997/369 K: 1999/1 T: 08/01/1999
3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada, aynı zamanda imar planının da iptalinin istenmiş olması nedeniyle davada bu hususun da incelenmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1992/336 K: 1993/5
İmar planına karşı açılan davada, uyuşmazlık konusu alanın “ sit” olarak ilanı ile birlikte plan uygulamasının duracağı; ancak bu durumun, dava konusu planın mahkemece iptali sonucunu doğurmayacağı hk. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1992/502 K: 1993/376
Bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının, bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı ve artık koruma amaçlı planların hazırlanarak uygulamaya konulacağı; sit olarak ilan tarihinden itibaren uygulama olanağı kalmayan 1/1000 ölçekli imar planı hakkında açılan davada ancak karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir karar verilmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1993/721 K: 1994/618 T: 04/11/1994
Bilirkişi raporunda, dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık bulunmadığı belirtilmişse de, davacıya ait parselin dava konusu imar planı değişikli ile yola ayrılan kısmının çorum caddesini daraltması nedeniyle anılan caddedeki trafik akışı nı ve imaret sokağından gelen trafiğin çorum caddesine dönüşünü engellediği anlaşıldığından, çorum caddesinin imar hattını düzelten dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1997/369 K: 1999/1 T: 08/01/1999
3194 sayılı İmar Kanunun 18. Maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada, aynı zamanda imar planının da iptalinin istenmiş olması nedeniyle davada bu hususun da incelenmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1997/301 K: 1999/681
Köyünde bulunan taşınmazlara ilişkin olarak düzenlenen inşaat ruhsatlarının, söz konusu taşınmazlar yönünden imar plânı değişikliği yapılması yolundaki isteminin reddine ilişkin belediye meclis kararım tadilen onayan büyükşehir belediye başkanlığı işleinin ve bu işlemin dayanağım oluşturan Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili Yönetmeliğin 42. maddesinin 3030 sayılı yasaya aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2000/573 K: 2000/966 T: 29/09/2000
Genel düzenleyici nitelikte olan ve parselasyon işleminin dayanağını oluşturan imar planına karşı uygulama işlemi olan parselasyon işlemi nedeniyle uyuşmazlık yaratıldığı; ancak davanın parselasyon işlemi açısından yasal dava açma süresi geçirildikten sonra açılması nedeniyle imar planının iptaline ilişkin istemin bu aşamada incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın parselasyon işlemine ilişkin bölümünün incelenmeksizin reddi yolundaki daire kararının uygun bulunduğu. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1999/240 K: 2000/1165
Düzenleyici işlemin iptalini isteyen tarafın aynı istemle açılmış olan başka bir dava sonucu verilen iptal kararının gerekçelerini öğrenme hakkı olduğu açık olup bunu sağlamak için aynı düzenleyici işleme karşı açılan davalardan birinde verilen iptal kararının gerekçesinin, karar verilmesine yer olmadığı karan ile diğerlerinde de yer almasının uygun görüldüğü. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1999/764 K: 2001/39 T: 19/01/2001
Davacı ile iptalini istediği imar plan ve uygulama işlemleri arasında beldede yatırımcı olarak faaliyette bulunmaları nedeniyle dava açmaya yeterli menfaat alakasının bulunduğu. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2007/4066 K: 2009/1729 T: 23.02.2009
Yapı ruhsatına karşı dava açma süresinin geçirildiği bu durumda, ıslah imar planı yönünden ise, planın askıya alınmasına göre davanın süresinde açılıp açılmadığı incelenerek karar verilmesi gerektiğinden temyize konu mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2010/6031 K: 2010/9530
Akaryakıt ve lpg istasyonu kullanımının, ilgili mevzuatta aranan koşulların da sağlanması şartıyla mevzii imar planıyla düzenlenmesinde hukuki bir engelin olmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2010/2297 K: 2010/10209
İmar planı ile notu arasında birbirine aykırı hususların bulunması halinde planın esas alınması gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2010/9076 K: 2011/469
Uygulama imar planına karşı açılan davanın yargılama süreci içerisinde yapının inşaat ruhsatına uygun yapıldığının belirlenmesi halinde, yapı ya da yapı kısımlarının kazanılmış hak kapsamında olduğu hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2010/9688 K: 2011/526
Sabit elektronik haberleşme sistemi (baz istasyonu) teknik altyapı niteliğinde bir tesis olduğundan imar planı üzerinde gösterilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2009/7442 K: 2011/879 T: 18.4.2011
Nazım imar planı örneğinde en az 12 metrelik yolların gösterildiği, 10 metrelik yolların ise gösterilmediğinin görüldüğü, dolayısıyla bu büyüklükteki yolların uygulama imar planı üzerinden incelenmesinin zorunluluk arz ettiği, bu anlamda uygulama imar planının nazım imar planına uygun olmadığı kabul edilmelidir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2009/5621 K: 2011/1308 T: 13.5.2011
Davacı tarafından plan değişikliğine karşı askı süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle, son ilan tarihinden itibaren 60 günlük yasal süre içerisinde cevap verilmemesi halinde itirazın zımnen reddedildiği kabul edilerek takip eden 60 gün içerisinde dava açılması gerektiği, bu süre geçirildikten sonra itirazın reddine ilişkin belediye meclisi kararının tebliği üzerine açılan davada süreaşımı bulunduğu görüldüğünden, işin esası hakkında verilen kararda hukuki isabet bulunmamıştır. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1996/768 K: 1998/164 T: 27/03/1998
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinin 4. fıkrası hükmü uyarınca uygulama işlemi üzerine ve bu işlemin süresine tabi olarak dava açabilmek için, mutlaka bir uygulama işleminin bulunması gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1984/892 K: 1985/153 T: 29/01/1985
Bakanlar kurulu kararı ile suların taşmasıyla su altında kalan veya su baskınlarına uğrayabilecek saha olarak saptanan yerin dsi’nin görüşü alınmaksızın imar planında kültür, eğlence ve fuar sahası olarak belirlenmesinin yerinde olmadığı nedeniyle mahkemece imar planına yönelik davanın ehliyet yönünden reddinde isabet bulunmamakta ise de plan iptaline yönelik davanın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, uygulanması mümkün bulunmayan plana dayanılarak gerçekleştirilemiyecek bir proje için yapılan kamulaştırma işleminin mahkemece iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak kamulaştırma işleminin dava açan paydaşlar yönünden iptali gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1993/2645 K: 1993/4018 T: 11/10/1993
Yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla davacılara ait taşınmazın şehir parkı olarak düzenlenmesini öngören nazım imar planında şehircilik ilkelerine aykırılık bulunmadığı belirtildiğinden mahkemece bilirkişi raporunda uygulama planının henüz hazırlanmadığı ve bu yerde rant getirici tesislerin yapılmasının sakıncalı olacağının açıklanmış olması gözönünde bulundurularak imar planı ile kamulaştırma işleminin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2007/7876 K: 2008/1684 T: 11/03/2008
Özelleştirme yüksek kurulunca onaylanan imar planlarının iptali istemiyle açılan davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görüleceği. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1989/18 K: 1988/162 T: 03/03/1989
İdarece kamulaştırma kararının dayanağı olarak gösterilen planın, kamulaştırma kararı ile birlikte dava konusu edilebileceği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5532 K: 2005/2129
Asıl olan beldenin planlı gelişimi olduğundan planlama sürecinin başlamasından ve planların hazırlanmasından sonra anılan planın kabul edilmemesine ilişkin belediye meclisi kararmın bozulmasına ilişkin il idare kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında isabet olmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/1310 K: 1999/1781
Her ne kadar bilirkişi raporunda imar durumunun imar planına uygun olduğu belirtilmek ise de uyuşmazlık konusu parselin yer aldığı imar adasında iki farklı yapılaşma nizamının öngörüldüğü, ancak bunların ayrılmasına ilişkin bir imar hattının belirlenmediği anlaşıldığından bilirkişi raporunda yer alan çelişkili hususların da yeniden oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik bir bilirkişi kurulunca nitelendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/2161 K: 1999/1788
Nazım imar planı olmadan uygulama imar planı yapılamayacağı hk Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/2578 K: 1999/2737
1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ilçe belediyesince büyükşehir belediye meclisi kararından sonra en geç 6 ay içinde karara bağlanacağı, karar çıkmazsa teklif sahibinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla büyükşehir belediye meclisince uygulama imar planının yapılacağı, ilçe belediyesinin 3030 sayılı yasanın 24. maddesi uyarınca bu karan derhal uygulamak zorunda olduğu yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku