Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/12721 K: 2005/12801 T: 29.11.2005
Dava, kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tesbiti ile davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Davada sıfatı bulunmayan Osman Altın hakkında açılan davanın husumet yönünden reddi ile ölü tapu maliki Sabit Mehiç mirasçısı Asiye Altın’ın davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile taraf tesbiti tamamlanmadan hüküm kurulması, isabetsizdir. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/5-128 K: 2002/113 T: 27.2.2002
Bir bakanlıkça onaylanmış özel plan ve projeye dayanılarak bir hizmet, yapı ve tesis yapılması halinde kamulaştırma için kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumda kamulaştırma tarihinin kamulaştırma işlemlerine başlama kararının verildiği gün olduğu kabul edilmektedir. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2007/4020 K: 2007/6016 T: 10.5.2007
Dava, Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmaz ve üzerinde bulunan bine bedelinin tahsili ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Yürütmenin durdurulması kararı verildiğinden, mahkemece Kamulaştırma Kanununun 14/son maddesi gereğince idari yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/3993 K: 2006/7504 T: 219.06.2006
2942 sayılı Kanunun 14. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, bu Kanun hükümlerine göre açılan davaların görülmesi sırasında, tapu malikinin daha önce öldüğünün anlaşılması halinde, mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekir. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2004/12410 K: 2005/1768 T: 25.2.2005
İdarenin kamulaştırma bedelinin tesbitini ve kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın tescilini isteme hakkının doğması için Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi uyarınca, anlaşarak satın alma teşebbüsünün sonuçsuz kalması gerekir. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1997/15401 K: 1997/18281 T: 9.12.1997
Kamulaştırma bedelinden kesintisi yapılan ve özel Kanun’dan doğan KDV’nin, Kamulaştırma Kanunu’nda idare tarafından ödeneceği belirtilen tapu harçları ve giderlerden sayılamayacağından, davalı İdare tarafından yüklenilmesi istemi Yasaya aykırıdır. Devamını Oku…
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2004/4721 K: 2004/5411 T: 7.7.2004
Taşınmazın kamu emlakine dönüştüğü gözetilmeden mülkiyetin tespitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, davacı adına tescile karar verilmiş olması ve davacının müdahalenin önlenmesi konusunda bir isteği bulunmadığı halde, istek dışına çıkılarak hazinenin bu yerdeki müdahalesinin men’ine şeklinde hüküm kurulmuş olması da humk: nun 74. maddesine aykırıdır. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1992/12673 K: 1992/17617 T: 7.9.1992
Mal sahibinin geri alma hakkının doğabilmesi için kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren beş yıl içinde kamulaştırma amacına uygun hiçbir işlem veya tesisat yapılmaması gerekir. Bu hak doğumundan itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1993/8654 K: 1993/12169 T: 22.6.1993
Kamulaştırmadan idarenin tek taraflı olarak vazgeçmesi durumunda mal sahibinden bankaya yatırdığı kamulaştırma bedeli nedeniyle faiz istenebilmesi için mal sahibinin temerrüde düşmesi gerekir. Bu durumda faiz temerrüt tarihinden itibaren başlar. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/7751 K: 1996/9355 T: 30.10.1996
Kamulaştırma Kanunu’nun 13. maddesine göre kamulaştıran idare, takdir komisyonunun belirlediği değeri taşınmaz malikine ödenmek üzere bir bankaya bloke etmek zorunda olup taşınmazın takdir edilen bu değerinden idarece herhangi bir kesinti (KDV adı altında dahi olsa) yapması söz konusu değildir. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1996/9026 K: 1996/9878 T: 17.6.1996
Dava dilekçesinde faiz istenmemiş olması yeni bir dava ile faiz istenmesine engel teşkil etmez. Davacının dava sırasında faiz talebi reddedilmiş ve davacı bu red kararını temyiz etmemişse artık karar tarihine kadar olan faiz hakkını isteyemez. Bu durumda idare lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece karar tarihi yerine kamulaştırmadan itibaren faize hükmedilmesi uygun değildir. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/12-135 K: 2006/150 T: 12.04.2006
Alacağa yasal faiz uygulanmasının hüküm altına alınmış olmasının, kamulaştırma bedelinden kaynaklanan alacaklara kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1995/16779 K: 1995/18010 T: 3.11.1995
Kamulaştırılan taşınmazdan arta kalan kısmının imar planında cami koruma alanı olarak belirlenmesi nedeniyle kamulaştırılmamış olduğu anlaşıldığına göre arta kalan kesimdeki değer düşüklüğü kamulaştırma bedeline eklenemez. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-48 K: 2000/38 Karar T: 02.02.2000
Davalıya, Kadastro Kanunu hükümleri dairesinde tapuya tescil ya da Medeni Kanunun zilyetlikle iktisap hükümleri dairesinde aynı usul ve şekillere göre dava açarak, taşınmaz malı kamulaştırma tarihinde iktisap etmiş olduğunu ispat etmesi için, süre verilmeli ve bunun dava sonucunda tescil gerçekleşirse, tapuda davacı lehine irtifak hakkının tesciline karar verilmelidir. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/11679 K: 1994/13851 T: 7.11.1994
Kamulaştırma Kanunu’nun 21. maddesi hükmüne göre idare kamulaştırmanın her aşamasında kamulaştırmadan tek taraflı olarak vazgeçebilir. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/14882 K: 1995/289 T: 19.1.1995
Kamulaştırma Kanunu’nun 21.maddesine dayanılarak idarenin kamulaştırmadan tek taraflı vazgeçmesi işleminin esas yönünden hukuka aykırılığı iddiasının incelenme yeri idari yargıdır. 24. maddede belirtilen adli yargı yerinin görevi vazgeçmenin yasada öngörülen koşulları içerip içermediği hususlarına münhasırdır. Devamını Oku…
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1996/735 K: 1996/3479 T: 7.3.1996
Kamulaştırılan taşınmazın kamulaştıran idarenin iradesi dışında SİT alanı içine alınması ve idarenin amacına uygun şekilde diğer parsellerin tespitini de istemesi halinde; idarenin taşınmazı olduğu gibi bıraktığından ve hiçbir işlem yapmadığından bahisle mal sahibinin geri alma hakkı olduğu kabul edilemez. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/74 K: 1994/2134 T: 22.2.1994
Takdir komisyonunun raporunda belirlenen değer ile, birinci bilirkişi kurulunun belirlediği değer arasında önemli bir oransızlık bulunmadığı halde ikinci kez keşfe gidilerek bilirkişi kurulundan rapor alınması gereksizdir. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/5302 K: 1994/7146 T: 18.5.1994
Fiili taksimin varlığı halinde kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin bu paydaş veya paydaşlar arasında yürütülmesi Kamulaştırma Kanunu’nun 12. maddesinin 5. fıkrasında öngörülmüş ise de İdarenin fiili taksimin varlığını gözetmemesi durumunda İdare bu Yasa hükmünün uygulanması için zorlanamaz. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/9225 K: 1995/10247 T: 16.10.19952942/11
Davacıların kamulaştırılan taşınmazda tapu kaydına göre malik olmadıkları halde tapu kayıt malikleriyle olan ilişkilerini gösteren veraset belgesi getirtilmeden malik olarak kabulleri ile lehlerine artırıma hükmedilmesi yerinde değildir. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/8651 K: 1995/10282 T: 17.10.1995
Ferağdan otuz gün geçmeden ve gerek yok iken mal sahibine usulüne uygun bir tebligat yapılarak “bu tebliğden itibaren otuz gün içinde dava açabilirsiniz ihtarı” ile yanıltıcı yönlendirmede bulunulmuş ise yanıltıcı tebligat tarihi itibariyle otuz günlük yasal süre içinde açılan davanın kabulü gerekir. Devamını Oku…
AİHM Özdemir ve Diğerleri/Türkiye Davası Kararı
Başvuru No: 23325/02, Karar Tarihi : 25 Nisan 2006 OLAYLAR Başvuranlar sırasıyla 1950, 1953, 1941 ve 1922 doğumlu olup Şanlıurfa’da ikamet etmektedirler. Türkiye Elektrik Kurumu (İdare) 27 Mart 1999 tarihinde başvuranlara ait Birecik (Şanlıurfa) ilçesine bağlı Keskince köyünde bulunan araziyi… Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-716 K: 2005/53 T: 09.02.2005
Kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten geçen beş yıl süre içinde kamulaştırılan taşınmazın imar kapsamına alınması durumunda kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığı iddiası dinlenmez Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-555 K: 2005/706 T: 207.12.2005
Kamulaştırma bedel farkının istendiği davalarda taşınmaz Devlet ve kamu tüzelkişileri tarafından kamu yararına lüzumlu işlere tahsis edilmek üzere kamulaştırıldığından, bedel artırım davalarının kamu düzeni ile ilgili olduğu ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği acıktır. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-567 K: 2005/757 T: 221.12.2005
Kamulaştırma bedel farkının talep edildiği davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, diğer hukuk davalarından farklı olarak mahkeme resen emsal arayabilir, taraflar sonradan emsal bildirebilir. Amaç, gerçek değerin bulunması olduğuna göre emsalin, dava konusu taşınmaza denk, benzer yüz ölçümlerde, bitişik ya da yakın adalarda bulunması, aynı imar iznine sahip olması; eş söyleyişle, uygun emsal olması gerektiği kuşkusuzdur. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-754 K: 2005/783 T: 228.12.2005
Davacıların adresleri; Tapu, Vergi ve Nüfus Müdürlüklerinden sorulmadan ve haricen zabıta vasıtası ile araştırılmadan gazete ile ilan edilmiş ise yapılan tebligat geçersiz olduğundan, mal sahibi için henüz başlamış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından, davacıların bedel artırım davası açma hakları vardır. Bu nedenle Kamulaştırma Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca verilen tescil kararının kaldırılmasına gerek yoktur. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/1-655 K: 1997/1003 T: 3.12.1997
İdari mercilerin, kamulaştırma ile kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazı, imar uygulamasına tabi tutarak özel mülkiyete dönüştürme yetkileri bulunmadığından, bu yolla yapılan tescil, yolsuz tescil hükmündedir. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/5-1616 K: 2000/1643 T: 8.11.2000
Aynı amacın gerçekleşmesi için birden çok taşınmaz bir arada kamulaştırıldığında bunların durumunun bir bütün olarak kabul edilmesi ve kamulaştırma amacına uygun bir işlem ve faaliyette bulunup bulunulmadığının taşınmazların tamamına göre tesbiti gerekir. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2007/4516 K: 2007/4620 T: 21.5.2007
Kamulaştırma işleminin amacı, İmar Planında İlköğretim Alanı olarak ayrılmış bulunan taşınmaz üzerinde ihtiyaç doğduğunda okul yapılmasıdır. İmar Planındaki tahsis amacı değişmediği sürece bu amaç her zaman gerçekleştirilebilecek olup, ilköğretim alanı olarak imar planına alınması ve bu durumun değişmemesi de yasanın 23.maddesinde sözü edilen işlem niteliğindedir. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/266 K: 2002/600 T: 24.1.2002
Birden fazla taşınmazın birlikte kamulaştırılması halinde, kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinin hesabında bu taşınmazlardan sonuncusunun bedelinin kesinleştiği tarih esas alınır. Kamulaştırma amacına uygun bir işlem veya tesisat yapılıp yapılmadığı ve kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsisin bulunup bulunmadığı, bu taşınmazların her biri yönünden araştırılıp bunlardan birisinde böyle bir işlemin varlığı halinde diğerlerinde de yapıldığının kabulü gerekir. İdarenin, kamulaştırmadan kısmen vazgeçmesi mümkün olup, vazgeçme kapsamında olmayan diğer taşınmazların malikleri, bu vazgeçmeye dayanarak kendi taşınmazlarının da geri verilmesini isteyemez. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/9509 K: 2002/10578 T: 31.10.2002
İdarenin kamulaştırılan taşınmaza hemen el konulmasına zorunluluk gördüğü hallerde taşınmaz malın takdir olunan bedelini milli bankalardan birisine yatırarak makbuzu, ilgili belge örnekleri ile birlikte mahkemeye verip taşınmaz malın durumunun tespitini istemesi mahkemece bu istem üzerine 8 gün içerisinde taşınmaz malın sahibini davet ile 5 gün zarfında taşınmazın kıymet takdirine esas olabilecek bütün niteliklerini tespit ettirerek o taşınmaz malın idare adına tescil edilmesine karar verilmesi mümkündür. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/8948 E: 1995/10223 T: 16.10.1995
Kamulaştırma yapılmış ancak işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamış iken kamu hizmetine ayrılarak ya da kamu yararına yönelik bir ihtilafa tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazın malik veya zilyedinin taşınmaz üzerindeki her türlü hakkının 20 yıl geçmekle düşeceğinden taşınmaza el atan idarenin bu yeri adına tescil ettirme hakkı kabul edilmelidir. Devamını Oku…
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/9883 E: 1996/10218 T: 19.11.1996
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu’na göre bu kanun kapsamındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez. Ancak, bu hüküm zilyetlik iddiasıyla yapılan tespit veya bu suretle açılan davanın yargılanması sırasında görevli mahkemece gözetilecek bir hükümdür. Taşınmazı iktisap eden kişinin tapusu iptal edilmedikçe mülkiyetten doğan tüm haklarını kullanabilir. Bu sebeple kamulaştırma bedelinin ödenme tarihinden tapuda malik gözüken kişiye karşı ödenen bu bedelin haksız ve sebepsiz bir iktisap olduğu ileri sürülemez. Devamını Oku…
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu E: 1969/3 K: 1969/5 T: 21.5.1969
Kadastro sınırlandırılması yapılırken kimin malı olduğu gösterilmeyen taşınmazın, sonradan kamulaştırıldığında, kamulaştırma parasının kime ait olacağı konusundaki davaları çözmeğe uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu tutara göre asliye veya sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Devamını Oku…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/5-162 K: 2003/144 T: 5.3.2003
Kısmi kamulaştırma nedeniyle kalan kısmın kıymetinde eksilme meydana geldiği takdirde, bu eksilen değer miktarı kamulaştırma bedeline eklenir; arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken, değer kaybının kamulaştırmadan kaynaklanması ve taşınmaz malın kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumlarının bilirkişilerce göz önünde tutulması ve kamulaştırmanın menfi etkisinin oranının açıklanması gerekir. Devamını Oku…