1. Anasayfa
  2. Danıştay Kararları

Kentsel Dönüşüm Danıştay Kararları


Danıştay 9. Dairesi E: 2020/355 K: 2021/2187 T: 23.3.2021

Uyuşmazlıkta, her ne kadar tahsil alındısında mükellef ve ödemeyi yapan kısımlarında davacı şirketin ismi yer almıyor ise de, dosyada yer alan tapu senetlerinden bağımsız bölümün satış işleminde davacı şirketin devir eden olduğu, uyuşmazlıkta tahsil alındısında davacının isminin yer almamasının bağımsız bölümün satış işleminde devir eden durumunda olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Dolayısıyla, olayda subjektif ehliyet koşulu (menfaat ihlali) gerçekleşmiş bulunmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 9. Dairesi E: 2019/6710 K: 2021/1212 T: 23.2.2021

6306 sayılı Kanun kapsamında ödenen harç ile ilgili olarak yapılan düzeltme başvurusunun reddine işleme karşı açılan davada, Vergi Mahkemesinin dava dilekçesinin Gelir İdaresi Başkanlığına tevdiine kararından sonra şikayet mercii tarafından cevap verilmeyerek zımni ret işlemi gerçekleştiği ve bu işleme karşı başvurulabilecek kanun yolları ve mercilerinin neler olduğu ve başvuru sürelerinin belirtilmediği anlaşıldığından, yasal süresi içerisinde dava açıldığının kabul edilmesi ve işin esasının incelenmesi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/1406 K: 2023/3156 T: 28.3.2023

Davacı şirket tarafından, işyerinin, 15 gün içinde tahliye edilerek davalı idareye boş olarak teslim edilmesi, aksi takdirde 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesine göre tahliyesinin sağlanacağına ilişkin işleme istinaden tahliyesinin başlanmasına ilişkin işlem ile anılan taşınmazın bulunduğu alanın 6306 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca “rezerv yapı alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Bakan Olur’unun iptali istemiyle açıldığı, dava konusu 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi kapsamında tesis edilen tahliye işleminin, belli bir ticari faaliyetin engellenmesi niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, bu uyuşmazlıkla ilgili Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen kararın temyiz edilmesi, mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/8766 K: 2023/564 T: 19.1.2023

6306 sayılı Kanun’un 6. maddesinde; bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği düzenlemesine, Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise; “Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı, Cumhurbaşkanı Kararına karşı, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 30 günlük süre içinde dava açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/8344 K: 2023/1124 T: 26.1.2023

6306 sayılı Kanun’un 6. maddesinde; bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği düzenlemesine, Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise; “Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı, düzenlemesine yer verilmiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/1716 K: 2022/6839 T: 8.6.2022

Dava konusu parselasyon işlemine karşı askı süresi içerisinde yapılan itirazın reddine belediye encümeni kararında ve kararın bildirilmesine dair işlemde 5233 sayılı Kanunun geçici 6. maddesi gereğince 15 günlük özel dava açma süresinin bulunduğuna dair bir açıklamaya yer verilmediği, bu durumda, Anayasa’nın 40. maddesinde yer alan düzenlemeye uygun olarak idari yargı yoluna başvurma süresinin gösterilmemiş olması nedeniyle bakılan davada 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanacağı. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/1593 K: 2022/2869 T: 9.3.2022

Birbirinden farklı taşınmazlarda malik olan taşınmaz sahipleri açısından, her bir taşınmaza ilişkin incelemenin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de aralarında maddi ve hukuki anlamda bağlılık bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, bir davacının birden fazla taşınmazı bulunması halinde, taşınmazları açısından tek bir dilekçe ile dava açması da mümkündür. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/1247 K: 2022/2250 T: 25.2.2022

6306 sayılı Kanun uyarınca re’sen yapılan ifraz işleminin iptali istemiyle açılacak davalarda uyuşmazlığın, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan temyize konu işlemlerden olmadığı sonucuna ulaşıldığından, bölge idare mahkemesi idari dava dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen kararın temyiz edilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/11028 K: 2022/4921 T: 19.4.2022

Riskli yapı olarak belirlenen binada çoğunluk kararına katılmayan davacılar hissesinin, anılan yasa uyarınca üçte iki çoğunluk sağlayan hissedarlara satışına yönelik davada taşınmazla aynı yapılaşma koşullarına sahip, eş değer özellikleri olan ve gerçekleşmiş bir satışa konu olmuş taşınmaz veya taşınmazlar emsal olarak belirlenmek suretiyle rapor alınması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/10934 K: 2022/1151 T: 8.2.2022

Bir alanın riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu/Cumhurbaşkanı kararlarının iptali istemiyle Resmi Gazetede yayımlandıkları tarihleri takip eden günlerden itibaren en geç 30 gün içerisinde davaların açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/8873 K: 2021/11344 T: 13.10.2021

6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı kararı alınıp yıkıldıktan sonra yapılacak yeni uygulamaya ilişkin taşınmaz maliklerince alınan çoğunluk kararına uymadığından bahisle davacıya ait arsa payı hissesinin satışına ilişkin olarak belediye başkanlığı tarafından tesis edilen işleme karşı davanın belediye başkanlığı hasım gösterilerek açılması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/8105 K: 2022/4920 T: 19.4.2022

6303 sayılı Kanun kapsamında üçte iki çoğunluğa katılmayan kişinin arsa payının bedeline ilişkin tespiti içeren bedel tespit raporunun hatalı düzenlendiği, bu nedenle arsa payının gerçek değerinde satılmayıp daha düşük bedelle satıldığından bahisle açılan davada;

1) Taşınmazın değeri Valilik Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından oluşturulan komisyon tarafından belirlendiğine göre davanın valilik husumetiyle görülmesi gerektiği, dava konusu zararın doğmasında kusuru bulunmadığı anlaşılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı,

2) Dava konusu taşınmazla aynı yapılaşma koşullarına sahip, eş değer özellikleri olan ve gerçekleşmiş bir satışa konu olmuş taşınmaz veya taşınmazlar emsal olarak belirlenmek suretiyle değerlendirme yapılması gerektiği,

3) Arsa payının değerinden düşük satılması nedeniyle oluşan zararın, kişideki etkisine göre mahkemece “takdiren” manevi tazminata da hükmedilmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/7862 K: 2021/10250 T: 28.9.2021

6306 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/7002 K: 2022/627 T: 25.1.2022

6306 sayılı Yasa kapsamında yapılan inşaata için tadilat ruhsat harcı adı altında alınan tutarın ve bundan mahsup edilmesi gerektiği ileri sürülen teknik eleman-mimari proje ve statik proje tasdik ücreti, muayene ücreti ve yeni yapı tadilat inşaat harcının Anayasa’nın 73. maddesinde öngörülen vergi benzeri mali yüküm olduğu, bu ihtilafın çözümünde 2576 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca vergi mahkemelerinin görevli olduğu Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/6553 K: 2021/9376 T: 13.9.2021

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmesine ilişkin işleminin Cumhurbaşkanı kararı, Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlem ya da ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerden olmadığı, bu nedenle bu işlemlere karşı Danıştay’da değil, idare mahkemesinde dava açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/5048 K: 2022/3542 T: 23.3.2022

Hakkında riskli yapı kararı bulunan ve bu nedenle belediye başkanlığınca yıkımı istenen taşınmazın yıkıldığı, böylelikle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/4051 K: 2022/5540 T: 12.5.2022

Bağımsız bölüme isabet eden arsa payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında usule ve hukuka aykırı olarak satışının yapılması nedeniyle oluştuğu iddia edilen davada yapının yıkılması nedeniyle davanın reddi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/4951 K: 2021/8095 T: 10.6.2021

Transfer kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/3665 K: 2021/6313 T: 29.4.2021

İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevinde bulunan 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle ayrı dilekçeyle Danıştay Altıncı Dairesinde, idare mahkemelerinin görevinde bulunan imar planları işlemlerinin iptali istemiyle ayrı dilekçeyle taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde dava açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/2833 K: 2021/4417 T: 24.3.2021

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bakanlık makamı oluru ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmesine ilişkin işlemlerinin iptali istemiyle açılan davalarda bölge idare mahkemesi idari dava dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen kararın temyiz edilmesi mümkün değildir Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/2387 K: 2022/4087 T: 31.3.2022

Kamulaştırma yapılabilmesi için ya kamu yararı kararının alınması ya da onaylı imar planı veya ilgili Bakanlıklarca onaylı projesine göre yapılacak bir hizmet olması gerektiği, Cumhurbaşkanının acele kamulaştırma kararından sonra onaylanan imar planının dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağı olamayacağı, dolayısıyla davaya konu acele kamulaştırma kararının, işlemin tesis edildiği tarihte dayanağının bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/1390 K: 2022/4663 T: 13.4.2022

İdarelerce hazırlanan raporlarda, binalar gözlemsel olarak incelenerek bina taşıyıcı sistemine göre ve görünen yapı kalitesine göre bir takım genel bilgilere yer verilmiş ise de, niceliksel bir ölçüt verilmediği ve bütün bilgilerin gözlemsel olarak elde edildiği, değişik tipteki yapılardan örnekleme suretiyle karot veya numune alınmak suretiyle teknik bir metot üzerinde çalışılmadığı, yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi içermediği, söz konusu alana ilişkin detaylı zemin etüdü verisi ve buna bağlı olarak su taşkını konusunda yeterli veri bulunmadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için Kanunun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/1144 K: 2022/4661 T: 13.4.2022

İdarelerce hazırlanan raporlarda, binalar gözlemsel olarak incelenerek bina taşıyıcı sistemine göre ve görünen yapı kalitesine göre bir takım genel bilgilere yer verilmiş ise de, niceliksel bir ölçüt verilmediği ve bütün bilgilerin gözlemsel olarak elde edildiği, değişik tipteki yapılardan örnekleme suretiyle karot veya numune alınmak suretiyle teknik bir metot üzerinde çalışılmadığı, yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi içermediği, söz konusu alana ilişkin detaylı zemin etüdü verisi ve buna bağlı olarak su taşkını konusunda yeterli veri bulunmadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için Kanunun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/947 K: 2021/5191 T: 7.4.2021

Her ne kadar 6306 sayılı Kanunun 6. maddesinin 9. bendinde; “Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği” düzenlemesi varsa da, 26.04.2016 günlü, 29695 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 2. fıkrasında, “a) Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilir. Uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamaz.” hükmüne yer verilerek özel bir düzenleme yapıldığı dikkate alındığında, Cumhurbaşkanı kararının ilanı üzerine 30 gün içinde dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/11364 K: 2021/10343 T: 29.9.2021

Riskli yapıların deprem ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklı hale getirilmesi suretiyle yaşanabilecek can ve mal kayıplarının azaltılması amacıyla riskli olduğu tespit edilen yapıların yerine bir an evvel yenisinin yapılarak yenilenmesinde acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, Riskli Alan” olarak ilan edilen bölgede kalan davaya konu taşınmazların acele kamulaştırılması yolundaki dava konusu Cumhurbaşkanı kararında hukuka aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/11362 K: 2021/10341 T: 29.9.2021

Riskli yapıların deprem ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklı hale getirilmesi suretiyle yaşanabilecek can ve mal kayıplarının azaltılması amacıyla riskli olduğu tespit edilen yapıların yerine… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/11303 K: 2021/379 T: 21.1.2021

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmesine ilişkin işleminin Cumhurbaşkanı kararı, Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlem ya da ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerden olmadığı, bu nedenle bu işlemlere karşı Danıştay’da değil, idare mahkemesinde dava açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/6955 K: 2021/11653 T: 21.10.2021

Bir alanın Kanunun 2. maddesi gereğince riskli alan olarak ilan edilebilmesi için alanın, ya zemin yapısı bakımından risk teşkil etmesi ya da üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıması ve bunun detaylı bir teknik raporlar tespit edilmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/5677 K: 2022/3145 T: 16.3.2022

Alt yapı katılım bedelinin hesaplanmasında imar parselinin hizasına rastlayan alt yapı katılım bedelinin belirlenmesi gerekirken ada bazında alt yapı katılım bedeli hesaplanarak ve bu bedelin hesabında kamuya terk edilen alanın da dikkate alınması suretiyle brüt alan üzerinden yapılan hesaplama sonucu belirlenen altyapı katılım bedeli talep edilmesinin mümkün olmadığı,

Alt yapı katılım bedelinin, Belediye Gelirleri Kanunun 97. maddesi uyarınca belediye meclisince kabul edilecek tarife üzerinden hesaplanması gerekirken herhangi bir belediye meclis kararı olmaksızın belediye başkanlığı işlemi ile belirlenmesinin mümkün olmadığı,

Altyapı katılım bedeli gibi bir yükümlendirici işlemin imar planı notlarıyla düzenlenerek talep edilmesine ilişkin işlemlerde, hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/5670 K: 2022/3141 T: 16.3.2022

Alt yapı katılım bedelinin hesaplanmasında imar parselinin hizasına rastlayan alt yapı katılım bedelinin belirlenmesi gerekirken ada bazında alt yapı katılım bedeli hesaplanarak ve bu bedelin hesabında kamuya terk edilen alanın da dikkate alınması suretiyle brüt alan üzerinden yapılan hesaplama sonucu belirlenen altyapı katılım bedeli talep edilmesinin mümkün olmadığı,

Alt yapı katılım bedelinin, Belediye Gelirleri Kanunun 97. maddesi uyarınca belediye meclisince kabul edilecek tarife üzerinden hesaplanması gerekirken herhangi bir belediye meclis kararı olmaksızın belediye başkanlığı işlemi ile belirlenmesinin mümkün olmadığı,

Altyapı katılım bedeli gibi bir yükümlendirici işlemin imar planı notlarıyla düzenlenerek talep edilmesine ilişkin işlemlerde, hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/5652 K: 2021/10335 T: 29.9.2021

Acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan dava konusu taşınmazın da bulunduğu alanın riskli alan olarak ilanına yönelik Cumhurbaşkanı kararının, iptaline karar verildiği dikkate alındığında, taşınmaz üzerinde bulunan yapının imar mevzuatına uygun yapı olması sebebiyle, taşınmazın acele kamulaştırılmasına dair işlemin dayanağının kalmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/5350 K: 2020/8075 T: 23.9.2020

Yapıların tek başına bağımsız birim olarak değerlendirildiği, oysaki alandaki yapıların bitişik nizam şeklinde inşa edildiği, ortak kolon ve duvarlara sahip olduğundan tüm yapıların blok halinde beraber incelenmesi gerektiği, alanın zemin yapısı ve genel olarak konumu nedeniyle de riskli olmadığı anlaşıldığından, işlemin dayanağı teknik raporun yapıların can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı, alanın riskli alan ilan edilebilmesi için 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/5347 K: 2022/6573 T: 1.6.2022

Teknik kişiler tarafından teknik bir inceleme neticesinde düzenlenen riskli yapı tespit raporunun yine teknik kişilerce (Teknik Heyet üyeleri) bir kez daha teknik yönden bütün unsurlarıyla incelenmesi sonucunda, dikkatlerden kaçan hususların maliklere yeni ekonomik külfetler yüklemeden aynı kurum/kuruluşa yeniden incelettirilerek düzeltilmesinin sağlandığı dikkate alındığında, Teknik Heyet tarafından yukarıda belirtilen mevzuat doğrultusunda hareket edilerek eksik bir husus bırakılmadan hatalı hususların da düzeltilmesi yoluna gidilmesinden sonra yapının yine riskli olduğunun ortaya çıkması üzerine, Teknik Heyetçe nihai olarak yapılan incelemede riskli yapı tespitinin teknik yönden doğruluğunu ortaya koyan davaya konu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/5024 K: 2020/7112 T: 10.7.2020

Birbirinden farklı taşınmazlarda bağımsız şekilde malik olan taşınmaz sahipleri açısından 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında her bir taşınmazın incelemesinin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de maddi ve hukuki anlamda bağlılık hak ve menfaatlerinde iştirak bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri veya hissedarları tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenerek dava açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4891 K: 2020/13854 T: 28.12.2020

Taşınmazın bulunduğu alanın riskli alan olarak belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davayı açan davacıyla söz konusu taşınmaz arasındaki mülkiyet ilişkisi kamulaştırma sonucu son bulmuş olması nedeniyle, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varıldığından bakılan davanın esasının incelenmesi hukuken mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4843 K: 2022/1039 T: 3.2.2022

6306 sayılı Kanun’un 2. ve ek-1. maddesine dayalı olarak yapılacak riskli alan ilanında, üzerinde imar mevzuatına uygun yapı bulunan taşınmazların, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin “Riskli alanın tespiti” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen saha araştırmalarına dayanan detaylı çalışmalar neticesinde risk teşkil edip etmediği belirlenmeksizin riskli alan sınırına dahil edilemeyeceği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4759 K: 2020/11046 T: 18.11.2020

Kamulaştırma ve buna bağlı kamu yararına ilişkin işlemlere karşı mülkiyet hakkını ilgilendirmesi nedeniyle tapuda kayıtlı malikler veya diğer hak sahipleri tarafından dava açılabileceği, kamulaştırma işleminin… Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4639 K: 2021/7586 T: 2.6.2021

Bir alanın zemin veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıması sebebiyle riskli alan olarak ilan edilebilmesi için mutlaka zemin ve yapıların fiili durumları incelendikten sonra hazırlanacak teknik bir rapor ile ortaya konulması; üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlarda ise belirtilen şartların oluştuğunun açık ve somut şekilde ortaya konulması gerekecektir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4620 K: 2021/7588 T: 2.6.2021

Bir alanın zemin veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıması sebebiyle riskli alan olarak ilan edilebilmesi için mutlaka zemin ve yapıların fiili durumları incelendikten sonra hazırlanacak teknik bir rapor ile ortaya konulması; üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlarda ise belirtilen şartların oluştuğunun açık ve somut şekilde ortaya konulması gerekecektir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2020/4519 K: 2021/10334 T: 29.9.2021

Acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan dava konusu taşınmazın da bulunduğu alanın riskli alan olarak ilanına yönelik Cumhurbaşkanı kararının, imar mevzuatına uygun yapılar bulunduğu anlaşılan taşınmazlara ilişkin kısmının iptaline karar verildiği dikkate alındığında, davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına dair işlemin dayanağının kalmadığı. Devamını Oku