Danıştay 6. Dairesi E: 2016/5893 K: 2017/5046 T: 20.6.2017
6306 sayılı Kanunda öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi, taşınmazların malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas alınması, Kanunda belirtilen uygulamaların Bakanlıkça yerine getirilmesi, ancak üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın malikleri üçte iki çoğunluğu sağlayamazsa acele kamulaştırma yoluna gidilmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/5839 K: 2017/5591 T: 11.7.2017
6306 sayılı Kanunda öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi, taşınmazların malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas alınması, Kanunda belirtilen uygulamaların Bakanlıkça yerine getirilmesi, ancak üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın malikleri üçte iki çoğunluğu sağlayamazsa acele kamulaştırma yoluna gidilmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/5056 K: 2018/4000 T: 2.5.2018
Dava konusu kamulaştırma işleminin dayanağı imar planı ile yenileme projelerinin kabulüne ilişkin koruma kurulu kararının iptaline karar verildiği gözetildiğinde dava konusu kamulaştırma işleminin de dayanağının kalmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/5030 K: 2017/1275 T: 27.2.2017
Alanda yürütülen ayrıntılı teknik çalışmalar neticesinde bölgenin riskli alan olarak ilan edildiği, bu alanda yürütülecek işlemlerin ivedilikle sonuçlandırılmasının, can ve mal kaybının yaşanmaması, ayrıca bölgenin sağlıklı yapılaşmaya kavuşturulması adına zorunlu olduğu, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların alan bütünlüğü içinde, ada ve parsel numarası gösterilmek ve tek tek belirlenmek suretiyle, kamu yararı amacı doğrultusunda mülkiyet hakkına yapılması söz konusu olabilecek müdahalenin hassasiyetle ele alındığının anlaşıldığı, bu nedenle acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık olmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4968 K: 2017/5622 T: 11.7.2017
Acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan riskli alan ilanına yönelik Bakanlar Kurulunun Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yukarıda sözü edilen kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle riskli alanda acele kamulaştırma yapılmasına yönelik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca tesis edilen Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4456 K: 2017/8359 T: 26.10.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4286 K: 2018/1160 T: 12.2.2018
Uyuşmazlığa konu alanın riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmaması nedeniyle, dava konusu nazım imar planının dayanaktan yoksun kaldığı anlaşıldığından, hukuka uygun olmayan nazım imar planının iptaline karar verilmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4253 K: 2017/4971 T: 20.6.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/894 K: 2007/1284 T: 05.03.2007
Gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilmiş ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun uygulanması gereken bu alanda 1981 sayılı imar affı kanunu hükümlerine göre işlem tesis edilmesinin mümkün olmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/899 K: 2007/2196 T: 24.04.2007
1967 yılında 775 sayılı Yasa uyarınca “Gecekondu Önleme Bölgesi” olarak ilan edilmiş bulunan alanda kalan gecekondular nedeniyle, daha sonra 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan af başvurusunun kabul edilmesi suretiyle düzenlenmiş tapu tahsis belgelerinin, 775 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gereken bir alanda, 2981 sayılı Yasa hükümlerine dayanılarak işlem tesis edilmesi mümkün olmadığından, geri alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 10. Dairesi E: 1987/1024 K: 1990/886 T: 12/04/1990
Müşterek mülkiyete konu olan arsaların, toplu konut alanı olarak tesbit edilebilmesi için önceden tüm maliklerin muvafakatinin alınması gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/6316 K: 2017/7084 T: 3.10.2017
Transfer kavramının ismen kentsel dönüşümle ilgili çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/2838 K: 2018/6550 T: 6.9.2018
Riskli Alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması karşısında anılan riskli alan kararına göre yapılan dava konusu imar planlarının hukuki dayanağı kalmadığından, dava konusu imar planında ilgili parsel yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2014/6751 K: 2015/2495 T: 21.4.2015
Kentsel dönüşüm sınırının bir kısmı 6306 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca, riskli alan ilan edilmiştir. Bu durumda, “Kentsel Dönüşüm İlanına” ilişkin meclis kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9417 K: 2019/4393 T: 16.5.2019
Belediyelerin ancak Yasa’da öngörüldüğü şekilde, bir bölgede konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarım yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini uygulayabileceği, belediyeler tarafından hangi amaçla kentsel dönüşüm ve gelişim alanlarının ilan edildiğinin, bu yönde alınan kararlarda açıkça ortaya konulması gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9421 K: 2019/4395 T: 16.5.2019
Bir alanın kentsel dönüşüm veya kentsel gelişime yönelik proje alanı olarak tespit edilmesini zorunlu kılan nedenlerin ne olduğuna ve sınır tespitinde hangi kriterlerin dikkate alındığına ilişkin teknik, nesnel ya da bilimsel metotlarla ortaya konması gerekir. Kentsel dönüşüm alanı sınırının nesnel, teknik ve bilimsel veri, tespit ve analizlere dayandırılması gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/10544 K: 2019/10392 T: 6.11.2019
Riskli Alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yargı kararıyla iptal edilirse bu riskli alan kararına göre yapılan imar planlarının hukuki dayanağı kalmaması nedeniyle iptali gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/10514 K: 2018/6547 T: 6.9.2018
Riskli Alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması karşısında anılan riskli alan kararına göre yapılan dava konusu imar planlarının hukuki dayanağı kalmadığından, dava konusu imar planında ilgili parsel yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9805 K: 2016/1942 T: 20.4.2016
Bir alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, alanın üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına veya zemin itibariyle riskli olduğuna dair teknik rapor olması gerektiği, buna uygun olmayan kararların iptali gerektiği, bu durumda bu kararlara dayanılarak alınan acele kamulaştırma kararının da iptali gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9551 K: 2019/7778 T: 20.9.2019
Transfer kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/6037 K: 2017/8082 T: 19.10.2017
Kıyı Kanunu ve Yönetmelik hükmüne göre kısmi yapılaşma olması durumunda kazanılmış hak; anılan yapıların mevcut haliyle korunmasına ilişkin olup, daha sonra yapılacak imar planlarında 100 metrelik sahil şeridinin Kıyı Kanununa uygun olarak planlanması ve yeni yapılaşmaların Kıyı Kanununa uygun olması gerektiği kuşkusuzdur. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/5797 K: 2020/6696 T: 6.7.2020
İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/5245 K: 2016/1938 T: 20.4.2016
İdarelerce hazırlanan raporlarda, binalar gözlemsel olarak incelenerek kalite olarak “iyi”, “orta” ve “kötü” diye sınıflandırılmış ise de, niceliksel bir ölçüt verilmediği ve diğer bilgilerin genel itibarıyla gözlemsel bilgiler içerdiği, alanın riskli alan ilan edilebilmesi için Kanunun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/5196 K: 2016/7403 T: 16.11.2016
Riskli alan üzerindeki binaların yıkılarak arsa haline gelmesi ve 6306 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen en az üçte iki çoğunluk nisabının sağlanması karşısında anılan maddenin 2. fıkrasında belirtilen acele kamulaştırma yapılabilmesi için gerekli şartların oluşmadığı, uygulamadaki problemlerin birinci fıkra uyarınca çözümlenmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/4850 K: 2017/5081 T: 21.6.2017
İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/4774 K: 2017/597 T: 1.2.2017
Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/102 K: 2020/989 T: 4.2.2020
Transfer kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak planlamalarda transfer öngörülemez. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/11087 K: 2017/8089 T: 19.10.2017
Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/11024 K: 2017/7082 T: 3.10.2017
Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/10712 K: 2017/7081 T: 3.10.2017
Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9450 K: 2018/5043 T: 23.5.2018
Belediye tarafından gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilen alanın belediye sınırları içerisinde kaldığı ve toplu konut alanı ilan edildiğine yönelik herhangi bilgi ve belgenin de dosyada bulunmadığı, bu itibarla 775 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca belediye sınırları içerisinde kalan uyuşmazlık konusu alanda gecekondu önleme bölgesi ilan etme yetkisi ve devamında imar planı yapma yetkisi belediyelere ait olduğu. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/10544 K: 2019/10392 T: 6.11.2019
“Riskli Alan” ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yargı kararıyla iptaline karar verilmesi karşısında anılan riskli alan kararına göre yapılan dava konusu imar planlarının hukuki dayanağı kalmaması nedeniyle, dava konusu imar planında ilgili parsel yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/10514 K: 2018/6547 T: 6.9.2018
“Riskli Alan” ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması karşısında anılan riskli alan kararına göre yapılan dava konusu imar planlarının hukuki dayanağı kalmadığından, dava konusu imar planında ilgili parsel yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9809 K: 2016/1943 T: 20.4.2016
Bir alanın “Riskli Alan” olarak ilan edilebilmesi için üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıma sebebinin mutlaka yapıların fiili durumları incelendikten sonra hazırlanacak teknik bir rapor ile ortaya konulması gerekecektir. Riski alan kararı iptal edilirse acele kamulaştırma kararının da iptali gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9805 K: 2016/1942 T: 20.4.2016
Bir alanın “Riskli Alan” olarak ilan edilebilmesi için üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıma sebebinin mutlaka yapıların fiili durumları incelendikten sonra hazırlanacak teknik bir rapor ile ortaya konulması gerekecektir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9622 K: 2017/5121 T: 21.6.2017
İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/9551 K: 2019/7778 T: 20.9.2019
İmar Kanunu’nda yer almayan taşınmazın imar hakkı transferini öngören söz konusu yöntemin 6306 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan uyuşmazlığa konu plan notları ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4016 K: 2017/8357 T: 26.10.2017
Uyuşmazlıkta, acele kamulaştırmaya yönelik Bakanlar Kurulu kararının dört ayrı sebebe dayalı bulunduğu; bu dört sebebin birlikte, birbirleriyle koordineli bir biçimde, altyapıları da ele alınmak suretiyle ve bir an önce uygulamaların gerçekleştirilebilmesi için acele kamulaştırma kararının alındığı ve bu haliyle Kamulaştırma Kanununda öngörülen acelelik halinin dava konusu Bakanlar Kurulu kararı yönünden gerçekleşmiş bulunduğu görülmektedir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4014 K: 2017/1509 T: 8.3.2017
2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem şeklinde düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisinde üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/3770 K: 2018/6083 T: 18.6.2018
İmar Kanunu ve Kıyı Kanununda yer almayan taşınmazın imar hakkının transferini öngören söz konusu yöntemin uyuşmazlığa konu plan değişikliği ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/3700 K: 2016/3572 T: 2.6.2016
Afet riski altındaki alanlarda sınır içinde yer alan tüm taşınmazların kamulaştırması gerekmediği gibi, her acele kamulaştırma kararının da mutlak bir afet riskine dayalı olması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile acele kamulaştırma uygulamaları mutlaka birlikte olmak zorunda değillerdir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/3114 K: 2020/9585 T: 15.10.2020
Transfer kavramının ismen 6306 sayılı Kanuna ve çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Buna uygun olmayan plan notunun iptali gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/2808 K: 2016/1601 T: 12.4.2016
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kabul edilen 1/5000 ölçekli planının iptali istemiyle İdare Mahkemesinde dava açılması gerektiği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/1311 K: 2020/9725 T: 20.10.2020
İmar hakkı transferi kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2012/3492 K: 2013/5107
Kentsel dönüşüm ve gelişim alanında bulunan bir taşınmazın kamulaştırılmasında öncelikle anlaşma yolunun denenmesi gerektiği, ayrıca imar planında konut alanı olarak belirlenen bir taşınmazdaki bu kullanım türünü davacının da uygulamaya geçirebileceği göz önüne alındığında, sadece kentsel dönüşüm ve gelişim alanında kaldığından bahisle taşınmazın kamulaştırılamayacağı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2011/8665 K: 2013/9005
İmar planında küçük sanayi sitesi alanı olarak belirlenen bir taşınmazdaki bu kullanım türünü, davacının da uygulamaya geçirebileceği gözönüne alındığında, sadece kentsel dönüşüm ve gelişim alanında kaldığından bahisle taşınmazın kamulaştırılamayacağı hakkında. Devamını Oku