Danıştay 6. Dairesi E: 2016/8946 K: 2017/2953 T: 26.4.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/8945 K: 2017/1511 T: 8.3.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/8944 K: 2017/2952 T: 26.4.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/8942 K: 2017/2166 T: 30.3.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/5056 K: 2018/4000 T: 2.5.2018
Dava konusu kamulaştırma işleminin dayanağı imar planı ile yenileme projelerinin kabulüne ilişkin koruma kurulu kararının iptaline karar verildiği gözetildiğinde dava konusu kamulaştırma işleminin de dayanağının kalmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4456 K: 2017/8359 T: 26.10.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2016/4253 K: 2017/4971 T: 20.6.2017
Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için alınan acele kamulaştırma kararında hukuka aykırılık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/4692 K: 2005/998 T: 21/02/2005
3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca sit alanlarında kalan taşınmaz için yasada öngörülen para cezasının iki misli uygulama yapılamayacağı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8151 K: 2005/5673
Eski eser tescilli yapının büyük ölçüde yıkılmış olmasının eski eser tescil kapsamından çıkarılması için gerekçe olamayacağı; doğal ve kültürel varlıkları koruma envanterine yapılan kayıtların ve bu kayıtların dayanağını oluşturan fotoğraflardaki verilen değerlendirilmesi sonucunda eski eser tesciline ilişkin işlemin mevzuata uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/256 K: 2005/5543
Dava konusu işlemin idarenin idare hukuku alanına ilişkin olarak tesis ettiği bir işlem olmayıp ceza soruşturmasının bir parçası olduğu, bu nedenle idari davaya konu edilemeyeceği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8017 K: 2005/5380 T: 11/11/2005
2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan sit alanlarında ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılara yönelik olarak 3194 sayılı İmar Kanunu’nda öngörülen para cezalarının iki misli uygulanması yolundaki işlemde mevzuata uyarlık görülmediği Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1263 K: 2005/5189 T: 08/11/2005
1.derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan davacıya ait taşınmaz nedeniyle başka bir hazine taşınmazıyla takas edilmesi için verilen sertifikanın bir kez kullanılmasıyla artık kullanım hakkının kalmadığı Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/7562 K: 2005/4688
2863 sayılı Kanun uyarınca taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının sınırlarını belirleyerek tescilini yaptırmak görevi kültür ve tabiat varlıklarını koruma kuruluna ait olduğundan aynı Kanunun 10.mddesine göre düzenlenen protokol uyarınca Milli Savunma Bakanlığı ile gerekçeli koordinasyon sağlanılmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen iptal kararında isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/8089 K: 2006/6505
Maili inhidam durumu arz eden ve taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli yapıların yıkımı yetkisinin Koruma Kurullarına ait olduğu hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/2444 K: 2006/2685
Korunması gerekli sit alanında kalan yapıların yıkılmış olsa bile oranlarının, imar planı ile getirilen yapılaşma oranlarına göre öncelikli olduğu hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/7660 K: 2007/7758
Hukuka uygun surette alınmış izin bulunmaksızın, inşa edilmiş yapının arkeolojik sit sınırlarının tespitinde dikkate alınamayacağı, yapı dışında sit sınırının tespitine dönük olarak davacılar tarafından öne sürülmemesi karşısında tesis edilen işlemde, hukuka aykırılık görülmediği hakkında. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2007/75 K: 2007/90 T: 28.02.2007
Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına Dair 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesi 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle sit alanlarının zilyetlik yoluyla edinilmesi imkanı kapatılmıştır. Ne var ki, anılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 14.7.2004 tarihine kadar zilyetlik yoluyla edinilen hakların korunması gerekeceği de muhakkaktır. Çekişmeli taşınmazın 3573 Sayılı Yasa hükümleri gereği davalı adına tapusunun oluştuğu tarih bakımından davalının zilyetlikten kaynaklanan haklarının korunması gerekeceği de tartışmasızdır. Devamını Oku
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2003/8667 K: 2003/10871 T: 2.10.2003
Sit alanı olması nedeniyle kesin inşaat yasağı getirilmiş taşınmaz malların maliklerine, sit alanında kalan malın bedeli olarak bir belge (sertifika) verilmektedir. Sertifikalar, Hazinece yapılan taşınmaz mal satışlarında ödeme aracı olarak kullanılabileceğinden, paraya çevrilip tahsili mümkün değildir. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2006/7342 K: 2006/6748 T: 25.9.2006
Kamulaştırılan taşınmazın eski eser niteliğinde bulunmasının yalnızca arsa değerinde eksikliğe neden olabileceği dikkate alınmadan, zemin üzerinde bulunan yapı değerinden de indirime gidilmiş olması doğru görülmemiştir. Devamını Oku
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun koruma amaçlı imar planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay 6. Dairesisince verilen kararlar arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer olmadığı Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1992/336 K: 1993/5
İmar planına karşı açılan davada, uyuşmazlık konusu alanın “ sit” olarak ilanı ile birlikte plan uygulamasının duracağı; ancak bu durumun, dava konusu planın mahkemece iptali sonucunu doğurmayacağı hk. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1992/502 K: 1993/376
Bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının, bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı ve artık koruma amaçlı planların hazırlanarak uygulamaya konulacağı; sit olarak ilan tarihinden itibaren uygulama olanağı kalmayan 1/1000 ölçekli imar planı hakkında açılan davada ancak karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir karar verilmesi gerektiği. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1992/507 K: 1993/381
Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın bulunduğu alanın, koruma kurulunca sit olarak ilanı üzerine bu alandaki imar planı uygulaması duracağından, kamulaştırma işleminin de, bu tarihten itibaren uygulanmasının mümkün olmadığı hk. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2008/8349 K: 2010/6342
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla; dava konusu imar uygulaması ile, hisseli olan tescilli yapı parselinden müstakil parsel oluşturulması, mevcut imar planında yol olarak görülen yerde imar parseli oluşturularak imar planına aykırı uygulamaya gidilmiş olması ve düzenleme sınırının yol ekseninden geçirilmiş olması nedenleri ile 3194 sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının uygun olmadığına karar verildiği ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, kamu kurumu ve kuruluşları ile belediyelerin koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorunda oldukları hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2006/3863 K: 2008/3509 T: 28/05/2008
Birinci derece doğal sit alanı ve 100 metrelik sahil şeridinde kalan, ancak eski eser tescil kaydı bulunmadığı açık olan temel aşamasındaki yapıların yeniden inşası mümkün olmadığından mevcut bağ evi dışında kalan iki ayrı bina için yapı ruhsatı verilemeyeceği yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1986/10595 K: 1986/11217 T: 17.11.1986
Eski eser sayılan yerler zilyetlik yolu ile tescil edilemez. Ancak, 2863 sayılı Yasa hükmüne göre tescil isteminde bulunulabilir. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1994/15418 K: 1995/63 T: 16.1.1995
Dava konusu taşınmaz, 1. derece doğal sit alanında bulunmakta olup, yapılaşması kısıtlandığı, emsal olarak incelenen parsellerin ise kooperatif konutları ve münferit konutlar ile yapılaşmış oldukları dikkate alınarak dava konusu parselin değerinin belirlenmesi gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5365 K: 2005/2128 T: 12/04/2005
Dava konusu parsellerin üzerindeki yapıların korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu ve tescil edilmeleri gerektiği konusunda yargı kararı bulunduğundan anılan taşınmazlara ilişkin olarak kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca alınacak karar doğrultusunda parselasyon işlemi yapılması gerekirken bu durum gözetilmeksizin tesis edilen işlemde hukuka uyarılık bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/423, K: 2007/2614
Kiracının, eski eser tescilinin kaldırılmasına ilişkin kararın iptali istemiyle, dava açabileceği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2006/5047 K: 2007/1095 T: 23.2.2007
Koruma amaçlı imar planlarının iptaline ilişkin belediye meclisi kararının hukuki sonuç doğurabilmesi için, 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre, kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca onaylanması gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/7562 K: 2005/4688
2863 sayılı Kanun uyarınca taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının sınırlarını belirleyerek tescilini yaptırmak görevi kültür ve tabiat varlıklarını koruma kuruluna ait olduğundan aynı Kanunun 10.mddesine göre düzenlenen protokol uyarınca Milli Savunma Bakanlığı ile gerekçeli koordinasyon sağlanılmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen iptal kararında isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2008/6978 K: 2010/4666
Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları, bunların koruma alanları ve sit alanlarında inşaat ruhsatı verme aşamasında koruma bölge kurullarından izin alınacağı ancak Belediye mücavir alan sınırları içinde yapı kullanma izin belgesi verme görev ve yetkisinin belediyelere ait olduğu hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1263 K: 2005/5189 T: 08/11/2005
- derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan davacıya ait taşınmaz nedeniyle başka bir hazine taşınmazıyla takas edilmesi için verilen sertifikanın bir kez kullanılmasıyla artık kullanım hakkının kalmadığı hk Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8017 K: 2005/5380 T: 11/11/2005
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan sit alanlarında ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılara yönelik olarak 3194 sayılı İmar Kanunu’nda öngörülen para cezalarının iki misli uygulanması yolundaki işlemde mevzuata uyarlık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8151 K: 2005/5673
Eski eser tescilli yapının büyük ölçüde yıkılmış olmasının eski eser tescil kapsamından çıkarılması için gerekçe olamayacağı; doğal ve kültürel varlıkları koruma envanterine yapılan kayıtların ve bu kayıtların dayanağını oluşturan fotoğraflardaki verilen değerlendirilmesi sonucunda eski eser tesciline ilişkin işlemin mevzuata uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1996/7055 K: 1996/9414 T: 27.11.1996
2863 s. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11. maddesine göre, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanlarının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabı mümkün değil ise de, bu nitelikteki taşınmazların tapuda kayıtlı olması halinde özel mülkiyete konu olamayacağı hakkında bir düzenleme bulunmadığından, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları geldilerinin ve ilk tesis sebebinin açıkça saptanması zorunludur. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1997/2792 K: 1997/3395 T: 13.6.1997
İkinci derece koruma alanı içinde kalan taşınmazlarda, gübre depolanmamak kaydıyla her türlü ziraat yapılabileceğinden, bu alan içinde kalan taşınmaz, 3402 s. Kanun’un 14. maddesindeki diğer şartlar da mevcut ise zilyetlikle kazanılabilir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/211 E: 1995/318 T: 12.4.1995
Bir taşınmazın salt arkeolojik “SİT” alanında kalması onun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile veya diğer bir mülkiyet belgesi ile edinilmesine engel değildir. Koşullarının gerçekleşmesi durumunda bu yer mülk edinilebilir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2014/7813 K: 2015/4418
Kesin yapılaşma yasağı bulunan I. derece doğal sit alanında kalan taşınmazın uzun müddet kamulaştırılmadığından bahisle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2018/1422 K: 2018/3387
TÜRK MİLLETİ ADINA, Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarelerden ……….. …………..’nın yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava,… Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/3114, K: 2021/1190, T: 07.10.2021
1. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde kalan, fiilen el atılmadığı anlaşılan ancak amacın fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle taşınmazı kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarenin, malikin taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirsiz bir süre için kullanılamaz hâle getirdiği, dolayısıyla malikin taşınmazdan mülkiyet hakkının özüne uygun şekilde yararlanma olanağı kalmadığı, taşınmaz malikinin mülkiyet hakkının hukuksal bir nedene dayanılmadan idarece engellendiği kuşkusuzdur. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/2444, K: 2006/2685
Korunması gerekli sit alanında kalan yapıların yıkılmış olsa bile oranlarının, imar planı ile getirilen yapılaşma oranlarına göre öncelikli olduğu hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1993/2945 K: 1994/1389 T. 14.4.1994
Koruma kurulunca sit alanı olarak ilan edilen dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapılması nedeniyle eski plan kararlarının hükümsüz kaldığı, yeni plan ile yeni koşullar getirildiği açık olduğundan, davanın koruma amaçlı imar planı koşulları çerçevesinde incelenmesi gerekir. Devamını Oku