Son Yazılar

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/2814 K: 2015/10100

Aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesinde öncelikle mülkiyet hakkının tanınması istenebilecek olup, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınması ancak haklı bir sebebin bulunduğunun kanıtlanması halinde mümkündür. Bu nedenle, davacı vekilinin 06.03.2014 günlü duruşmada sözünü ettiği davacının malik olduğu taşınmaz ile mevcut malvarlığı araştırılarak intifa veya oturma hakkı tanınması için haklı bir nedenin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2014/24171 K: 2016/6157 T: 6.4.2016

Davacı sağ eşe konut üzerinde intifa ve oturma hakkının tanınması için; aile konutu olması, mal rejiminin ölümle sona ermesi ve sağ eşin katılma alacağının bulunması gerekir. Sağ eşin katılma alacak miktarı, iddia ve savunma doğrultusunda, aynı mahkemece yukarda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde belirlenmelidir. Aile konutu üzerine, intifa veya oturma hakkının tanınmasını gerektiren yasal koşulların davacı sağ eş lehine gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda, katılma alacağına mahsuben, yetmezse belirlenecek ilave bedelin davacı tarafça mahkeme veznesine depo ettirilmesi sağlandıktan sonra mahkemece özgüleme hakkında karar verilmelidir. Söz konusu değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2010/7462 K: 2010/20692 T: 9.12.2010

Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesinde yeralan, eşlerin birlikte yaşadığı konutun veya ev eşyasının sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesi, paylaştırma niteliğinde olup, o mal üzerindeki mirasçıların “elbirliği” şeklindeki ortaklığının izalesi sonucunu hasıl eder. O nedenle Medeni Kanun’un 652. maddesine dayanan isteklerde görevli mahkeme, paylaşma isteklerindeki görev kurallarına göre belirlenmelidir. Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı özgüleme isteklerinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2010/13492 K: 2011/3734 T: 3.3.2011

Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesine dayanan davalarda, özgüleme değeri üzerinde mirasçıların uyuşmazlık içinde olmaları durumunda bu değerin hakim tarafından belirleneceği tartışmasızdır. Özgüleme, özgülenen mal üzerindeki mirasçıların elbirliği halindeki ortaklığını sona erdirdiğine ve paylaşma sonucunu hasıl ettiğine göre, özgüleme değerinin karara en yakın tarih esas alınarak belirlenmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2013/1871 K: 2013/14384 T: 7.10.2013

Davacı, meskende eşiyle birlikte oturduklarını, aile konutu olduğunu, çocuğunun bulunmadığını ve başkaca oturacak evi olmadığını ileri sürerek Türk Medeni Kanunu’nun 240. maddesi gereğince, evlilik birliği içerisinde edindikleri başkaca taşınmazların da tasfiyesinin sağlanmak suretiyle katılma alacağı göz önünde bulundurularak konutun mülkiyetinin kendisine bırakılmasını istemiştir. Bu bakımdan istek, 240. maddesine dayandığına göre, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi gereğince aile mahkemesi görevlidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/9936 K: 2015/8699

Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, eğer bakiye değeri ödeyecek gücü yoksa aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir. Devamını Oku

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2016/21737 K: 2017/427

Katılma alacağı, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK uyarınca; eklenecek değerlerden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır. Dairemiz uygulamalarına göre, aile konutu ölen eşin kişisel malı ise sağ eş lehine mülkiyet hakkı tanınmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/13966 K: 2017/4660 T: 5.6.2017

Türk Medeni Kanununun 652. maddesi uyarınca aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın miras hissesine mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi davası açıldığı anlaşılmakla, davaya konu taşınmaz hakkında açılmış olan bu dava ortaklığın giderilmesi davasını da etkileyecektir. Bu nedenle, açılan davanın görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2011/2117 K: 2011/2790 T: 21.2.2011

Davacı, miras hissesine mahsuben aile konutunun intifa hakkının kendisine tahsisini istemiştir. Bu tür davalar mirasçılar aleyhine açılır. Mahkemece tarafların ortak mirasbırakanın mirasçılarının davaya dahil edilmesi, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar vermek gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2010/11980 K: 2011/7046 T: 26.4.2011

Eşlerin birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan isteklerde görevli mahkeme, paylaşma isteklerindeki görev kurallarına göre belirlenmelidir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini Sulh Mahkemesinden isteyebilir. Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ait davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2010/7967 K: 2011/10933 T: 20.6.2011

Yapılan kazandırmalarla ilgili talebin denkleştirmeye ilişkin olduğu kabul edildiği halde, bu isteğin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiği belirtilerek bu sebeple reddine karar verilmiştir. Mirasta denkleştirmeye ilişkin davalarda görev, müddeabihin değerine göre belirlenir. Bahsi geçen davalılara yapılan kazandırma tutarı tespit edilmeden ve denkleştirme değeri belirlenmeden, isteğin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2011/2065 K: 2012/1101 T: 23.2.2012

Uyuşmazlık miras hakkına yönelik olmayıp, mal rejimi sözleşmesinden kaynaklanan haklara ve mal rejimine ilişkin hükümlerine ilişkin bulunmaktadır. Sağ kalan eş miras payı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu durumda aynı Kanunun 658. maddesinde de, açıkça vurgulandığı üzere görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir. Sağ kalan eş; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı karşılığında ev eşyası ve konut üzerinde mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2006/6016 K: 2006/14210 T:18.10.2006

Dava; muristen kalan taşınmazın aile konuru öldüğünün tespitine ilişkindir. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi gereğince meskenin aile konutu olarak özgülenmesine karar verilmiş ise de; talep meskenin aile konutu olduğunun tespitine ilişkin olup, talep aşılarak tespiti ile yetinilmesi gerekirken özgülenmeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E:2008/10081 K:2008/13491 T:16.10.2008

Davacının dava konusu konutun ölen eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunun tespitini istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz için şerh verilebilmesi için evlilik birliğinin devam ediyor olması gerekir. Evlilik birliği diğer eşin ölümü nedeniyle sona erdiğinden şerh konulamaz. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/11495 K: 2015/11395 T: 10.12.2015

Öyleyse özgüleme aile konutu üzerinde oturma hakkı, ev eşyası üzerinde de intifa hakkı tanınması suretiyle olacağına göre, bu hakkın ölümle sona ereceği dikkate alınarak sağ eşin, tahmin edilen kalan yaşam süresine göre oturma hakkının peşin sermaye değerinin bu işlerden anlayan bilirkişi eliyle tespiti, bu değerin davacının taşınmaz ve ev eşyası üzerindeki miras hakkının saptanacak kıymetinden fazla olması halinde, fazlasının, davalılara ivaz olarak ödenmek üzere davacıya nakit olarak depo ettirilmesi, bundan sonra karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2014/24171 K: 2016/6157 T: 6.4.2016

Aile konutu üzerine, intifa veya oturma hakkının tanınmasını gerektiren yasal koşulların davacı sağ eş lehine gerçekleştiğinin kanıtlanması durumunda, katılma alacağına mahsuben, yetmezse belirlenecek ilave bedelin davacı tarafça mahkeme veznesine depo ettirilmesi sağlandıktan sonra mahkemece özgüleme hakkında karar verilmelidir. Söz konusu değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2023/159 K: 2024/38 T: 31.1.2024

Eldeki davada malik olmayan eş ölmüş, sağ kalan eş zaten dava konusu taşınmazın maliki konumundadır. Dolayısıyla 4721 sayılı Kanun hükümleri ile aile konutunda malik olmayan eşin şahsına tanınan haklardan yola çıkılarak, malik eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını amaçlayan yasa maddeleri gerekçe yapılıp, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi hatalı olduğu gibi evlilik birliği ölüm ile sonuçlanmış olsa da sağ kalan malik eş bakımından malik olmayan eşin dava açarken var olan hukuki yararının ölmesi hâlinde de devam edeceğine ilişkin düşünce somut olayın özelliğine uygun bulunmamıştır. Devamını Oku