Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/913 K: 1986/61 T: 20/01/1986

Ayvalık belediyesi sınırları içerisinde bulunduğu dönemde imar planlarında turizm tesis alanında kalan taşınmazlar daha sonra küçükköy beleyesi sınırlarına dahil edilmiş ve bu belediyenin; henüz tatbikat planı bulunmadığı gerekçesiyle söz konusu taşınmazlar kamu yararı kararı ile otelcilik ve turizm meslek lisesi yapılmak amacıyla kamulaştırılmış ise de geçerliğini sürdüren onaylı imar planı ile çevre düzeni planına aykırı olarak yapılan kamulaştırmada mevzuata uyarlık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/854 K: 1986/50 T: 16/01/1986

Sit alanı olarak ayrıldığı anlaşılan yerde koruma amaçlı çevre düzeni imar planı yapılması gerekirken, imar planı değişikliği yapılarak bu yerin askeri sosyal tesisler bölgesi olarak ayrılmasında isabet bulunmadığı, plan iptal edildiğinden bu amaçla msb’ca kamulaştırılmanın da dayanağı kalmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/775 K: 1985/1427 T: 10/12/1985

Mücavir sahada hızlı bir gelişme ve yoğun nüfus artışı olduğu, yerleşme birimleri ile belediye mezbahası bulunduğu nedeniyle imar planı yapılmamış olan bu yörede yol için kamulaştırma yapılabileceği, ancak mevcut yolların yeterli olup olmadığının mahkemece incelenmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 14. Dairesi E: 2015/2429 K: 2015/2530 T: 2.4.2015

Bir alanın 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ve bu karar uyarınca kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenmesine ilişkin işlem ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin işlem arasında, biri hakkında verilecek kararın tümüyle olmasa da diğer davayı etkileyeceği bir durumun varlığından söz edilebileceği, ancak bu ilişkinin bağlantının varlığı için yeterli olmadığı, ayrıca İdare Mahkemesince, 1/1000 ölçekli plana karşı açılan davada, riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ile üst ölçekli plana karşı açılan davanın bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre karar verilebilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli alan ilan edilen alanda belediye tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli plana karşı açılan davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/622 K: 1985/1318 T: 12/11/1985

Danıştay’ın iptal kararının meydana getirdiği boşluğun doldurulması neden gösterilerek karar gerekçesine aykırı şekilde yeniden plan değişikliği yapılmasında Danıştay kararına uyarlık bulunmadığı, diğer taraftan tatbikat imar planlarının nazım imar planı esaslarına göre hazırlanması gerektiğinden 1/1000 ölçekli tatbikat planı esas alınarak 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılmasında da imar mevzuatına uygunluk görülmediği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1983/204 K: 1985/1229 T: 10/10/1985

Eksik ve hatalı şekilde düzenlendiği bizzat belediyece de kabul edilerek onama aşamasına gelmiş çalışmalarla revize edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmış bulunan imar planı değişikliği işleminde şehircilik esaslarına, planlama ilkelerine ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1985/453 K: 1985/1086 T: 17/09/1985

İmar planında bir bölümü terminal ve otopark yerine ayrılan taşınmazın belediyece tümü pazar yeri için kamulaştırıldığından, terminal ve otoparkın pazar yerinin işlevini yürütmesi açısından gerekip gerekmediğinin, bu yönden plana aykırılık bulunup bulunmadığının keza yapıya değer biçilmediği yolundaki iddianın mahkemece incelenmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1984/1226 K: 1985/756 T: 24/04/1985

Keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra rapor doğrultusunda plan değişikliğinin iptaline karar verilmişse de taşınmazın yolda kalan bölümünün raporda incelenmediği, eksik ve çelişkili rapora istinaden karar verilmesinin yerinde olmadığı nedeniyle yeniden inceleme yapılmak üzere mahkeme kararının bozulması Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1984/1155 K: 1985/521 T: 20.3.1985

Taşınmazın E-5 karayoluna bitişik olup yoğun ve sürekli bir trafiğin olduğu bölgede bulunduğu, ilkokul çağındaki çocukların dikkatsiz, tedbirsiz ve meraklı olma özelliklerinin dikkate alınması durumunda yapılacak üst geçidin can güvenliğini yeterli ölçüde sağlayamayacağı, okul yerinin karayolu kenarında bulunmasının bilirkişilerce de kabul edildiği gibi çocukların yol gürültüsünden rahatsız olmaları ve dikkatlerinin dağılması sonuçlarını doğuracağı, gürültünün ses emen duvarlarla yok edilebileceği yolundaki önerinin ise maliyetin yüksek olması nedeniyle gerçekleşebilme olanağı bulunmadığı anlaşıldığından, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmayan imar planına yönelik davanın esastan, tapuya bu yolda konan şerhe yönelik bölümünün görevden reddinde isabet bulunmamaktadır. Devamını Oku