Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/1311 K: 2020/9725 T: 20.10.2020

İmar hakkı transferi kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/6908 K: 2022/8427 T: 06.10.2022

Nazım imar planıyla getirilecek çok sayıda kullanım kararının miktarının belirlenmesinde yol gösteren nitelikte bir veri olması nedeniyle, projeksiyon nüfus verisinin nazım imar planında bulunmamasının esaslı bir eksiklik olduğu ve plan ana kararlarını bozması bakımından planın tamamına yönelik olarak sonuç doğuran bir etkisi bulunduğu değerlendirildiğinden projeksiyon nüfus belirlemesi olmayan ve mevzuatta yer verilen donatı alanlarına ilişkin standartların belirlenmediği uyuşmazlık konusu nazım imar planının tamamının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1980/1792 K: 1982/975 T: 14/04/1982

Karaman kalesi ve civarı bakanlar kurulu kararı ile heyelan-tasman olayı sebebiyle “afete maruz bölge” olarak belirlendiğinden ve jeolojik etüd parolarında bu bölgenin yasak inşaat alanı olarak belirlenmesi öngörüldüğünden, söz konusu alanının imar planında yeşil alan olarak ayrılmasının yerinde olduğu. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1979/2590 K: 1982/463 T: 10/03/1982

1/5000 ölçekli nazım imar planında okul sahası olarak ayrılan yerin 1/1000 ölçekli tatbikat planında fabrika depolama ve okul alanı olarak belirlenmesinin şehircilik ilkelerine uygun bulunduğu, tatbikat planı esas alınarak nazım planın buna göre yeniden düzenlenmesi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu E: 2002/2 K: 2002/5

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun koruma amaçlı imar planıyla ilgili olarak verdiği 4974 sayılı karar ile 5042 sayılı kararın iptali istemiyle açılan davalarda, Zonguldak İdare Mahkemesince, dava konusu işlemlerde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen iki kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay 6. Dairesisince verilen kararlar arasındaki aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesine yer olmadığı Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1992/336 K: 1993/5

İmar planına karşı açılan davada, uyuşmazlık konusu alanın “ sit” olarak ilanı ile birlikte plan uygulamasının duracağı; ancak bu durumun, dava konusu planın mahkemece iptali sonucunu doğurmayacağı hk. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1992/502 K: 1993/376

Bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının, bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı ve artık koruma amaçlı planların hazırlanarak uygulamaya konulacağı; sit olarak ilan tarihinden itibaren uygulama olanağı kalmayan 1/1000 ölçekli imar planı hakkında açılan davada ancak karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir karar verilmesi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1993/721 K: 1994/618 T: 04/11/1994

Bilirkişi raporunda, dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık bulunmadığı belirtilmişse de, davacıya ait parselin dava konusu imar planı değişikli ile yola ayrılan kısmının çorum caddesini daraltması nedeniyle anılan caddedeki trafik akışı nı ve imaret sokağından gelen trafiğin çorum caddesine dönüşünü engellediği anlaşıldığından, çorum caddesinin imar hattını düzelten dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1997/301 K: 1999/681

Köyünde bulunan taşınmazlara ilişkin olarak düzenlenen inşaat ruhsatlarının, söz konusu taşınmazlar yönünden imar plânı değişikliği yapılması yolundaki isteminin reddine ilişkin belediye meclis kararım tadilen onayan büyükşehir belediye başkanlığı işleinin ve bu işlemin dayanağım oluşturan Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili Yönetmeliğin 42. maddesinin 3030 sayılı yasaya aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2000/573 K: 2000/966 T: 29/09/2000

Genel düzenleyici nitelikte olan ve parselasyon işleminin dayanağını oluşturan imar planına karşı uygulama işlemi olan parselasyon işlemi nedeniyle uyuşmazlık yaratıldığı; ancak davanın parselasyon işlemi açısından yasal dava açma süresi geçirildikten sonra açılması nedeniyle imar planının iptaline ilişkin istemin bu aşamada incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın parselasyon işlemine ilişkin bölümünün incelenmeksizin reddi yolundaki daire kararının uygun bulunduğu. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 1999/240 K: 2000/1165

Düzenleyici işlemin iptalini isteyen tarafın aynı istemle açılmış olan başka bir dava sonucu verilen iptal kararının gerekçelerini öğrenme hakkı olduğu açık olup bunu sağlamak için aynı düzenleyici işleme karşı açılan davalardan birinde verilen iptal kararının gerekçesinin, karar verilmesine yer olmadığı karan ile diğerlerinde de yer almasının uygun görüldüğü. Devamını Oku