Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 2009/7442 K: 2011/879 T: 18.4.2011

Nazım imar planı örneğinde en az 12 metrelik yolların gösterildiği, 10 metrelik yolların ise gösterilmediğinin görüldüğü, dolayısıyla bu büyüklükteki yolların uygulama imar planı üzerinden incelenmesinin zorunluluk arz ettiği, bu anlamda uygulama imar planının nazım imar planına uygun olmadığı kabul edilmelidir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2009/5621 K: 2011/1308 T: 13.5.2011

Davacı tarafından plan değişikliğine karşı askı süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle, son ilan tarihinden itibaren 60 günlük yasal süre içerisinde cevap verilmemesi halinde itirazın zımnen reddedildiği kabul edilerek takip eden 60 gün içerisinde dava açılması gerektiği, bu süre geçirildikten sonra itirazın reddine ilişkin belediye meclisi kararının tebliği üzerine açılan davada süreaşımı bulunduğu görüldüğünden, işin esası hakkında verilen kararda hukuki isabet bulunmamıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1984/892 K: 1985/153 T: 29/01/1985

Bakanlar kurulu kararı ile suların taşmasıyla su altında kalan veya su baskınlarına uğrayabilecek saha olarak saptanan yerin dsi’nin görüşü alınmaksızın imar planında kültür, eğlence ve fuar sahası olarak belirlenmesinin yerinde olmadığı nedeniyle mahkemece imar planına yönelik davanın ehliyet yönünden reddinde isabet bulunmamakta ise de plan iptaline yönelik davanın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, uygulanması mümkün bulunmayan plana dayanılarak gerçekleştirilemiyecek bir proje için yapılan kamulaştırma işleminin mahkemece iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak kamulaştırma işleminin dava açan paydaşlar yönünden iptali gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1993/2645 K: 1993/4018 T: 11/10/1993

Yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla davacılara ait taşınmazın şehir parkı olarak düzenlenmesini öngören nazım imar planında şehircilik ilkelerine aykırılık bulunmadığı belirtildiğinden mahkemece bilirkişi raporunda uygulama planının henüz hazırlanmadığı ve bu yerde rant getirici tesislerin yapılmasının sakıncalı olacağının açıklanmış olması gözönünde bulundurularak imar planı ile kamulaştırma işleminin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5532 K: 2005/2129

Asıl olan beldenin planlı gelişimi olduğundan planlama sürecinin başlamasından ve planların hazırlanmasından sonra anılan planın kabul edilmemesine ilişkin belediye meclisi kararmın bozulmasına ilişkin il idare kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında isabet olmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/1310 K: 1999/1781

Her ne kadar bilirkişi raporunda imar durumunun imar planına uygun olduğu belirtilmek ise de uyuşmazlık konusu parselin yer aldığı imar adasında iki farklı yapılaşma nizamının öngörüldüğü, ancak bunların ayrılmasına ilişkin bir imar hattının belirlenmediği anlaşıldığından bilirkişi raporunda yer alan çelişkili hususların da yeniden oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik bir bilirkişi kurulunca nitelendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/2578 K: 1999/2737

1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ilçe belediyesince büyükşehir belediye meclisi kararından sonra en geç 6 ay içinde karara bağlanacağı, karar çıkmazsa teklif sahibinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla büyükşehir belediye meclisince uygulama imar planının yapılacağı, ilçe belediyesinin 3030 sayılı yasanın 24. maddesi uyarınca bu karan derhal uygulamak zorunda olduğu yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4969 K: 1999/4901 T: 19/10/1999

Davacıya ait taşınmazın imar planında belirlenen yeşil kuşak sisteminin bir parçasını oluşturduğu gözetilmeksizin uyuşmazlığın sadece parsel bazında irdelenerek, planın bütünü, yönü, büyüklüğü ve şekliyle nüfus yapılaşma biçimi, yeşil alan gereksinimi gibi temel kavramlar açısından inceleme yapılmadan verilen kararda isabet bulunmadığı. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4426, K: 1999/5776 K: 16/11/1999

İmar Kanunun 45. maddesi uyarınca bir belediyenin sınırları içindeki bir alanın başka bir belediyeye mücavir alan olarak verilmesinin mümkün olmadığı … Köyünün … Belediyesi mücavir alanına alınmasına ilişkin bayındırlık ve iskan bakanlığının 25.5.1989 günlü işlemine dava açılmış olmasının idarenin zaman içinde değişen koşulları gözönünde bulundurmak suretiyle işlem tesis etmesine engel olmadığı, bu işlemin yetkili yargı mercilerince iptal edilmediği ve idarece geri alınmadığı sürece hukuk aleminde varlığını sürdürdüğünün kabulünun zorunlu olduğu hk. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6077 K: 1999/5998

Dolgu alanı üzerine inşa edilen çimento dolum ve paketleme tesisinin Kıyı Kanununun 6 ve yönetmeliğinin 13. 14. maddelerinde tanımlanan kıyılarda ve dolgu alanları üzerinde yapılabilecek yapı ve tesisler kapsamında olmadığı, “liman” tamun içinde değerlendirilemeyeceği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/5259 K: 2008/2218

Uyuşmazlık konusu dolgu alanının Altınova ve Subaşı Belediyesi sınırları içinde kalması nedeniyle anılan belediyelerce imar planının hazırlanması veya uygun bulunması gerektiği, yani anılan belediyelerin iradelerinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca plan onanmadan önce aynı yönde birleşmesi gerektiği açıktır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/527  K: 2008/1720

Davacı belediyenin 1/50.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planlarını ilgili idare sıfatı ile ilan etmesi gerekirken, bu görevini yerine getirmeksizin, anılan planların iptali istemiyle açtığı davada ehliyetli olmadığı hakkında. Devamını Oku