Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 2012/3814, K: 2013/7931

Davacı tarafından hazırlattırılan parselasyon planının davalı idarece aynen kabul edilmesi gerekmemekle birlikte, imar planına uygun parselasyon işleminin davalı idarece yapılması zorunlu olduğundan, parselasyon yapmaya zorlayan herhangi bir hükmün bulunmadığı ve yargı kararı ile de idarelerin parselasyon yapmaya zorlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6273 K: 1999/6359 T. 9.12.1999

3194 sayılı yasanın 18. Maddesi ile 2981 sayılı yasanın 10. Maddesi uyarınca belediyelerin kapanan yollar nedeniyle kendi adlarına parseller oluşturmasının mümkün olmadığı, belediyenin kendi adına ne şekilde parsel oluşturduğu hususunun araştırılarak yeniden karar verilmesi gerekir, öte yandan taşınmazların satışının önlenmesi için tapu kayıtlarına tedbir konulması isteminin adli yargı yerince karara bağlanması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1997/1582 K. 1998/893 T. 18.2.1998

ÖZET: Askı süresi içerisinde parselasyon işlemine yapılan itirazın, askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine, takip eden 60 günlük süre içinde parselasyon işlemine karşı dava açılması gerektiği, bu süreler geçtikten sonra davalı idareye yapılan başvuruların reddine ilişkin işlemler dava açma süresini yeniden başlatmaz. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/1709 K. 2004/26 T. 12.1.2004

ÖZET: Bir bölgede parselasyon işlemi yapılabilmesi için öncelikle 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı yapılması ve parselasyon işlemimin de bu plana dayalı olması gerekmektedir. Parselasyon işleminin dayanağı 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı dava konusu edilmediğinden, dava konusu parselasyon işleminin yukarıda anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planına ve parselasyon ilkelerine uygun yapılıp yapılmadığının irdelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6414 K. 2000/106 T. 17.1.2000

ÖZET: Parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin yasa ve yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Söz konusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/4164 K. 1999/4196 T. 23.9.1999

Kamu yararını ilgilendiren genel nitelikte düzenleyici işlem olan imar planına karşı semt sakini (komşuluk) Sıfatıyla menfaatin ihlal edildiğinden bahisle iptal davası açılması olanaklı ise de kişisel çıkarları ihlal eden, somut, sübjektif nitelikteki parselasyon işlemine karşı, parselasyon yapılan sınırlar içerisinde ayni hakkı bulunmayan davacı tarafından komşuluk hukukuna dayanılarak açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/5731 K. 2005/1938 T. 5.4.2005

Dava, hazineye ait parselin bulunduğu alanda 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmıştır. Hazineyi ilgilendiren davalarda defterdarların bulundukları illerde daire amiri olarak dava açmaya yetkili oldukları açık olduğundan hazineye ait taşınmazla ilgili parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararda isabet bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3692 K. 1999/4794 T. 13.10.1999

Uyuşmazlık konusu taşınmazın trafo yeri olarak kamulaştırılmasına ilişkin işlemlere başlanması ve tapu kayıtlarında bu yönde şerh bulunması karşısında, kamulaştırılan yerin tapuda davacı idare adına kayıtlı bulunmadığı gerekçesiyle kamulaştırma işleminin varlığı gözetilmeksizin sadece tapuda malik görünen kişilerin dikkate alınması suretiyle parselasyon yapılmasında mevzuata uyarlık yoktur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/2790 K: 2007/5059 T: 21.09.2007

Özeti: Taşınmaz mülkiyetinin asıl belirleyici unsurunun tapu senedi olması nedeniyle, tapu kayıtlarında bu yönde bir şerh bulunmamasına karşın, satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmazda hisse satın alındığından bahisle, mülkiyet iddiasıyla parselasyon işlemine dava açılamayacağı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/1352 K: 1990/1920 T: 25.10.1990

Parselasyon planına ilan süresi içerisinde itirazda bulunulması nedeniyle bu itirazın reddine ilişkin işlemin tebliğ tarihi itibariyle parselasyon işleminin kesinleşmesi söz konusu olduğundan, mahkemece 3194 sayılı İmar Kanununun bu konudaki özel hükmü göz önünde bulundurulmaksızın 2577 sayılı İYUK’nun 11.maddesine göre davanın süre yönünden reddinde isabet görülmediği hk.< Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/392 K: 2006/851 T: 07.03.2006

İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca yapılacak arazi ve arsa düzenlemesi ile ilgili esaslar hakkında yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca parselasyon işlemlerini yapma yetkisi bulunan belediye encümenine tesis edilen işleme yapılan itirazın yine belediye encümeninde görüşülerek karara bağlanması gerekirken belediye başkanlığı işlemiyle reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hk. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/4650 K. 1996/5328 T. 26.11.1996

ÖZET: Anayasanın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı bağlanmış, 2577 sayılı yasanın 7/2. maddesinde de buna koşut hüküm öngörülmüştür. Danıştay İçtihatları Birleşme Kurulunun parselasyon planlarına karşı açılacak davalara ilişkin 12.02.1970 tarih, 1969/2 E., 1970/1 K. sayılı İçtihadı birleşme kararında da ilan tarihinin dava açma süresinin başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1990/5 K. 1991/2101 T. 22.10.1991

ÖZET: Parselasyon işlemi nedeniyle düzenleme sınırı içerisindeki kamu alanlarının karşılanması amacıyla %35'e kadar düzenleme ortaklık payı alınabileceğinden, belediyece böyle bir hesaplama yapılmaksızın %35 pay alınmak suretiyle belediye adına imar parselleri oluşturulmasında isabet yoktur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1684 K: 2007/3246 T: 4.6.2007

Özeti: Parselasyon işleminin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılması gerektiğinden, tapu senedi ile kadastro yüzölçümleri arasındaki farklılık olduğu ve tapu kayıtlarının esas alınarak parselasyon işlemi yapılamayacağı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptal edilmesinde, hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/5617 K. 2004/1412 T. 10.3.2004

ÖZET: Parselasyon gibi mülkiyete ilişkin işlemlerde, düzenleme sahasına dahil edilmiş bulunan parsellerin tek tek belirtilmesi gerekir. Olayda ise, bu husus göz ardı edilerek sadece birkaç ada ve parsel isminin belirtilmesi suretiyle “vs.” ibaresi kullanıldığından ve davacılara ait taşınmazların parsel numaraları… Devamını Oku