Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 1990/5 K: 1991/2101 T: 22.10.1991

Parselasyon işlemi nedeniyle, düzenleme sınırı içindeki kamu alanlarının karşılanması amacıyla %35’e kadar düzenleme ortaklık payı alınabileceğinden, belediyece böyle bir hesaplama yapılmaksızın %35 pay alınmak suretiyle belediye adına imar parselleri oluşturulmasında isabet görülmemiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6414 K: 2000/106 T: 17.1.2000

Parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin yasa ve yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Söz konusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/1445 K: 2000/91 T: 17.1.2000

Üzerinde yapı bulunan taşınmazların parselasyon işlemine tabi tutulması halinde bu parsellerin yol, meydan, otopark ve yeşil alan gibi yerlere giren kısımlarının ve bitişiğinde düzgün imar parseli oluşturmak için bahçesinden gerekli miktar düzenleme ortaklık payı olarak alınabileceğinden, dava konusu parselden belirtilen yerlere giren kısımlarının bulunmaması nedeniyle düzenleme ortaklık payı alınmaması ve aynen korunması gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/1215 K: 2000/1847 T: 4.4.2000

Parselasyon işleminin amacı imar planı ile yörenin konut, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra bu ihtiyaçların hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bu işlemler bir kez yapıldıktan ve yörenin ihtiyaçları giderildikten sonra gelişmeler sonucunda imar planı değişikliği ile yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmadıkça parselasyon yapılması mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2001/6013 K: 2002/6006 T: 16.12.2002

Dava konusu parselasyon işleminde eşit oranda düzenleme ortaklık payı alınmadığı, imar planı gereği kapanan yollardan ihdas suretiyle oluşan taşınmazların düzenleme ortaklık payından karşılanan yerlere tahsisi gerekirken belediye adına tescil edilerek fazla düzenleme ortaklık payı alınmasına neden olunduğu, Uygulama Yönetmeliğinin 12.maddesi uyarınca düzenlemeye girenlerin eşit oranda hisselendirilmesi gereken kamu tesis alanlarının büyük bir bölümünün hazine taşınmazlarından karşılandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesinde hukuka aykırılık yoktur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/6584 K: 2004/2274 T: 14.4.2004

İmar planında gösterilen spor alanının semt spor alanı olması halinde düzenleme ortaklık payından karşılanması, bölgesel bir spor alanı ve tüm kente hizmet verecek bir kamu tesis alanı olması halinde ise kamu ortaklık payı ile oluşturulması gerektiği sonucuna ulaşıldığından, spor alanının niteliği araştırılarak irdelenmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/493 K: 2004/3850 T: 16.6.2004

İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, cami ve karakol gibi umumi hizmetler için düzenleme ortaklık payı alınabilecek olması karşısında yol veya yeşil alan için yapılan terkin amacının aynı olduğu, salt adının hibe olması nedeniyle anılan yeşil alan için yapılan terkin kamu alanı için yapılan terkden ayrı düşünülemeyeceği, yukarıda anılan yönetmelik hükmünde tevhid ve ifraz sırasında yapılan terkin niteliğinden söz edilmediği ve olayda taşınmazların ifrazını sağlayabilmek için aynı işlemle ve aynı zamanda yola terk ve hibenin yapıldığı hususları gözönünde bulundurulduğunda ilk parsellerin tevhid ve ifrazı sırasında yapılan 718 m2 hibenin de davacı taşınmazlarından alınacak düzenleme ortaklık payından düşülmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/1082 K: 2006/953 T: 8.3.2006

Belediye encümeni kararıyla yapılan parselasyon işleminin yargı kararıyla iptal edilmesinden sonra ilk kadastral parsele (kök parsele) dönülmesi ve yargı kararının gerekçesi dikkate alınarak yeniden parselasyon işlemi yapılması gerekirken iptal edilerek hukuk aleminden kalkmış olan imar parselleri üzerinden yeniden parselasyon yapılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1982 K: 2007/5267 T: 28.9.2007

3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin tapuda kayıtlı taşınmazlarla ilgili olması ve tapu maliklerini ilgilendirmesi nedeniyle, ancak mülkiyet sahibi olanların dava açabileceği Tapu ile ilişkisi olmayanların, parselasyon işlemini dava konusu edemeyecekleri hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/720 K: 2008/1760 T: 14.3.2008

Planlı bir bölgede arazi ve arsa düzenlemesi (imar uygulaması) yapılmadan kamulaştırma yapılamayacağına yönelik bir sınırlama bulunmadığından kanunlarla sınırlanmayan bir hususun yorum yoluyla sınırlandırılmasında ve kamulaştırma yetkisinin daraltılmasında, hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu nedenle planlı bir bölgede imar uygulaması yapılmadan kamulaştırma da yapılamayacağı yorumundan hareketle dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2006/1662 K: 2008/2479 T: 22.4.2008

Mera vasıflı taşınmazlar, parselasyona tabi tutulamaz. Parselasyon işleminin amacı imar planına uygun düzgün imar parselleri oluşturmak olduğundan, yeni imar planına göre yeniden parselasyon yapılma nedenlerinin olup olmadığı, plana uygun parselasyon yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmasından sonra karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Danıştay İDDK E: 2005/3220 K: 2009/35 T: 19.2.2009

Yol için rızaen yapılan terk ile yeşil alan için yapılan bağış düzenleme ortaklık payı kapsamında olduğundan 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulan yerlerden daha önce yapılan yola terk ile yeşil alan için yapılan bağış miktarını % 35'e tamamlayan fark kadar düzenleme ortaklık payı alınabilecektir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2009/8585 K: 2010/167 T: 18.1.2010

Dava taşınmazı da kapsayan alanda parselasyonun onaylanmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır. 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara İlişkin Yasanın10/b maddesin Tapu Vermeye hükmünün uygulanması sonucunda kamu hizmetlerine ayrılan alanları karşılamak üzere terk yapılan alanda 3194 sayılı İmar Yasasının Arazi ve Arsa Düzenleme Hükümlerine göre uygulama yapılırken yeniden düzenleme ortaklık payı alınmasına olanak bulunmadığı dikkate alınmalıdır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/5832 K: 2010/3900 T: 16.4.2010

Arsa ve arazi düzenlemesi ile ilgili genel düzenlemeler uyarınca kamu ortaklık paylarının ıslah imar planlarının geçerli olduğu alanlarda 2981 Sayılı Yasa'nın 10-c maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemleri sırasında düzenlemeye giren parsellerden de alınması uygulamanın niteliği gereği olduğundan, idare mahkemesinin ıslah imar planına dayalı olarak yapılacak parselasyon işlemleri sırasında "kop" alınamayacağı yolundaki gerekçesinde hukuki isabet görülmemiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/9022 K: 2010/6191 T: 15.6.2010

Plan gereği Sağlık ve Rehabilitasyon Merkezi olarak ayrılan 3613 m2 lik tam parsel oluşturulduğu, böylece kamu ortaklık payından karşılanması gereken sağlık tesisinin davacının taşınmazından alındığı gibi 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemleri sırasında hisseli mülkiyetin korunması gerekirken hisselerin birleştirilmesi suretiyle de bir çeşit ferdileştirme yapıldığı anlaşıldığından; İdare Mahkemesince, bu hususlar göz önüne alınmak suretiyle uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2008/8349 K: 2010/6342 T: 16.6.2010

Kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulu kararıyla; dava konusu imar uygulaması ile, hisseli olan tescilli yapı parselinden müstakil parsel oluşturulması, mevcut imar planında yol olarak görülen yerde imar parseli oluşturularak imar planına aykırı uygulamaya gidilmiş olması ve düzenleme sınırının yol ekseninden geçirilmiş olması nedenleri ile 3194 sayılı yasa'nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının uygun olmadığına karar verildiği ve 2863 sayılı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu uyarınca Kamu kurumu ve kuruluşları ile belediyelerin koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorundadır. Devamını Oku