Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/11339 K: 2011/13445 T: 22.12.2011

Mahkemece imar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması, ihyasına karar verilen parselin bir kısmı imar planında park alanında kalsa dahi, imar işleminin idari yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın kısmen terkinine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, yargılama masraflarının tamamının iptale konu idari işlemi yapan ve böylece dava açılmasına sebebiyet veren kabul kapsamına alınan belediyelere yüklenmesi gerektiği Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/6081 K: 2012/15537 T: 20.12.2012

Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile davacı yararına takdir edilecek avukatlık ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/188 K: 2013/1838 T: 13.02.2013

Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması doğru olmadığı gibi, ihyasına karar verilen çekişme konusu yerin tesciline karar verilmemiş olması da isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2008/6707 K: 2008/8798 T: 10.07.2008

İmar parsellerinin dayanağını oluşturan imar şuyulandırma işlemi ile alınan idari kararların belediyece ittihaz edilmiş olması davadaki isteğin imar parsellerine ilişkin tapu sicil kayıtlarının iptali ile kadastral parselin ihyasına ilişkin olduğu gözetildiğinde davalı belediyeye husumet tevcihini gerektirmeyeceği, davacılara kayıt maliklerine karşı dava açmaları konusunda olanak tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10468 K: 2004/12856 T: 11.11.2004

Parselin iki kez imar uygulamasına tabi tutulması ve bunlardan ikincisinin iptal edilmesi durumunda yapılan 2. imar düzenlemesiyle yeni bir mülkiyet durumunun oluştuğu, ancak bu işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği anlaşılırsa 1. imar düzenlemesindeki hak durumu gözetilmek suretiyle davanın sonuçlandırılmasının gerekeceği Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: E: 1998/14662 K: 1999/20 T: 25.01.1999

İdari yargı yerinde açılan dava ile, eldeki tapu iptali tescil davasının konusu olan imar parsellerini oluşturan işlemin iptal edildiği, böylece imar çap kayıtlarının ortadan kalktığı anlaşıldığına göre; kadastral mülkiyet durumunun eski hale getirilmesi şeklinde bir hüküm kurulması gerekirken, kesinleşen idari mahkeme kararıyla iptal edilip ortadan kaldırılan işlemle oluşturulmuş imar çap kayıtları üzerinden hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/735 K: 2011/6102 T: 24.05.2011

İmar işleminin iptal edilmesi nedeniyle imar öncesi kadastral sicilin canlandırılmasının amaçlandığı bu tür sicile yönelik davalarda mülkiyetin özüne dokunan bir uyuşmazlıktan söz edilemiyeceği ve imar işleminin davalıların iradesi dışında gerçekleştirilen kamusal bir uygulama olduğu hususları dikkate alındığında, eldeki davanın maktu harca tabi davalardan bulunduğu Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/6013 K: 2011/7628 T: 27.06.2011

Kadastro parselinin imar uygulamasına tabi tutulma işlemi kayıt maliklerinin iradelerine tabi olmayıp irade dışında kamusal bir tasarrufa dayandığından davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiği düşünülemez. Buna bağlantılı olarak da davalılar yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulamaz. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/187 K: 2013/2020 T: 14.02.2013

Mahkemece yapılan inceleme ve esas alınan teknik bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Rapor ekinde yer alan krokinin infaz kabiliyetinin bulunmadığı gibi, kök parselin çekişmeye konu imar parsellerinin ne kadarlık bölümüne isabet ettiği hususları da açıklığa kavuşturulmuş ve isabet eden bölümler kroki üzerinde de gösterilmiş değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/399 K: 2013/1953 T: 14.02.2013

Davada, imar uygulaması ile oluşan parsellerin iptali ile kadastral parsele dönüş talep edildiğine göre, verilecek kararın imar parsellerinin dava dışı paydaşlarının hukukunu etkileyeceği tartışmasızdır. Hal böyle olunca, imar parsellerinin tüm paydaşlarının davada yer almalarının sağlanması ve ondan sonra işin esası yönünden hüküm kurulması gerekirken, anılan hususun gözardı edilmiş olması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/15297 K: 2013/3678 T: 18.03.2013

Mahkemece davanın kabulü ile kadastral parsellerin ihyasına karar verildiği halde, hangi kadastral parselde hangi davacıya ne kadar pay verildiği konusunda bir açıklık bulunmaktadır. Bu husus kararın infazı sırasında tereddüte mahal vereceği gibi, dolu pafta sistemine de aykırılık teşkil edeceğinden, pay oranları belirtilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/3164 K: 2013/4441 T: 28.03.2013

İmar şüyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/4384 K: 2013/5484 T: 15.04.2013

İdare Mahkemesinin iptale konu olan yol ve park alanı olarak ayrılan yerle birlikte imar işlemi ile davacılar adına kayıtlı olan diğer parseller hakkında da dava açılması için davacılara mehil verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilip taşınmazların tümü yönünden inceleme yapılıp deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4586 K: 2012/15528 T: 20.12.2012

Sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanıksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında ve yargılama giderlerinden davalı gerçek kişinin sorumlu tutulmamış olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Devamını Oku