Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/12192 K: 2012/15952 T: 27.12.2012

Sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanıksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında ve yargılama giderlerinden davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile dahili davalı Çukurova Belediyesinin sorumlu tutulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/9868 K: 2011/12178 T: 05.12.2011

İmar şuyuulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.… Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4585 K: 2012/15073 T: 13.12.2012

İmar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması ve Hazine adına tescil yönünde hüküm kurulmamış olması da yerinde olmadığı gibi, ihya isteği kabul edildiği halde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması da doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4346 K: 2012/15070 T: 13.12.2012

Dava kabul edildiği halde, yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulması isabetsiz olduğu gibi, alınması gereken maktu karar ilam harcının da Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Seyhan Belediyesinin halefi konumunda bulunan dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığından tahsil edilmesi gerekirken bu hususun da gözardı edilmiş olması yerinde değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4583 K: 2012/15526 T: 20.12.2012

İmar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kök parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişinin krokisinde B ve D harfleri ile gösterilen yolda ve parkta kalan kısımların kabul kapsamı dışında bırakılmış olması da doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/7402 K: 2013/13481 T: 26.09.2013

İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/11622 K: 2012/456 T: 25.01.2012

Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan ve krokide (B) harfi ile gösterilen “park” ın kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1994/1514 K: 1994/1963 T: 18.02.1994

İmar Yasanına göre; belediyeler tarafından gerçekleştirilen şuyulandırma (parselasyon) işlemleri, idari nitelik taşıyan işlemlerdendir. Bu türdeki işlemlere karşı idari yargı yerinde dava açılır ve işlemin iptali sağlanırsa, buna göre oluşturulan imar tescilleri sebepten ve illetten yoksun hale gelir ve geçmişi de kapsayacak şekilde yolsuz tescile dönüşür. Böyle bir durumun ortaya çıkması ile de kadastral mülkiyet durumunun ihyası (eski haline getirilmesi) ve kadastral mülkiyete dayanılarak adli yargı yerinde elatmanın önlenmesi davalarının açılabilmesi olanağı doğar. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2007/1510 K: 2007/2401 T: 08.03.2007

Bu belirlemeye göre davanın kabulü halinde kadastral parselin bir bölümünün imar parselleri olarak sicil kayıtlarının ayakta kalacağı, diğer bölümünün ise kadastral parsele dönüşeceği açıktır. Bu durumun ise kamu düzeniyle ilgili tapu sicillerinin tutulması ilkesine aykırı düşeceği izahtan varestedir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1539 K: 2011/2647 T: 09.03.2011

Bu tür uygulamalarla oluşan kayıtlarının iptali isteğiyle açılan davalar, kayıtların oluşumuna esas alınan, diğer bir söyleyişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari kararın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağından, idari karar idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu sicilindeki gerekli düzeltmenin yapılabilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1777 K: 2011/3123 T: 17.03.2011

Davacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu, hem idari işlemin iptalinden sonra geri dönüşüm işleminin hem de ikinci imar uygulamasının yargılama sürerken gerçekleştirildiği anılan idari işlemin kamusal bir tasarruf olduğu ancak davalı Hazinenin davaya karşı koyduğu sabittir. Bu durumda yargılama giderlerinden davalıya yükletilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/276 K: 2011/5627 T: 10.05.2011

Parselasyon gibi uygulamalarla oluşan kayıtlarının iptali isteğiyle açılan davalar, kayıtların oluşumuna esas alınan, diğer bir söyleyişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari kararın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağından, idari karar idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu sicilindeki gerekli düzeltmenin yapılabilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/312 K: 2012/685 T: 01.02.2012

İdari işlemin iptali isteğinin reddedilmesi durumunda sicilin illetini teşkil eden idari işlemin hukuksal varlığını koruyacağı ve bu nedenle kadastral parselin ihyası cihetine gidilemeyeceği, dolayısıyla davanın reddi gerekeceği, aksi durumda idari işlemin iptalinin kesinleşmesiyle sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescile dönüşeceği kuşkusuzdur. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/12953 K: 2012/12235 T: 05.11.2012

Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Buna göre, tapu kütüğündeki tescilin idari karara dayanması ve idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi karşısında imar şuyulandırması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin illetten mücerret hale geldiği, bir başka ifade ile imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır. Bu durumda, hak sahibi tapu kütüğündeki kaydın iptali ya da tashihi için genel mahkemede (adli yargı yerinde) dava açabilme olanağına kavuşur. Devamını Oku