Danıştay 6. Dairesi E: 1992/4611 K: 1993/4255 T: 13/10/1993
Kamulaştırılan yerin tahliyesi konusunda düzenlenen işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğu. Devamını Oku
Kamulaştırılan yerin tahliyesi konusunda düzenlenen işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğu. Devamını Oku
Belediyelerin imar planı dışında belediye sınırları içerisinde kalan yerde yol yapmak amacıyla kamulaştırma yapabileceğinden, aksine verilen mahkeme kararının bozulması. Devamını Oku
Kısmi kamulaştırmada krokinin tebliğ edilmemesinin yerinde olmadığı, ancak bedel bankaya yatırılmış olmasına karşın makbuzun tebliğata eklenmemesinin işlemi sakatlamayacağı. Devamını Oku
Bakanlar kurulu kararı ile suların taşmasıyla su altında kalan veya su baskınlarına uğrayabilecek saha olarak saptanan yerin dsi’nin görüşü alınmaksızın imar planında kültür, eğlence ve fuar sahası olarak belirlenmesinin yerinde olmadığı nedeniyle mahkemece imar planına yönelik davanın ehliyet yönünden reddinde isabet bulunmamakta ise de plan iptaline yönelik davanın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, uygulanması mümkün bulunmayan plana dayanılarak gerçekleştirilemiyecek bir proje için yapılan kamulaştırma işleminin mahkemece iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak kamulaştırma işleminin dava açan paydaşlar yönünden iptali gerektiği. Devamını Oku
Tapuda malik hanesi boş bulunan taşınmaz üzerinde mülkiyet savıyla açılan davada maliye hazinesinin taraf olması durumunda bu taşınmazın kamulaştırılması işlemine tabi tutulamayacağı. Devamını Oku
Uyuşmazlık konusu taşınmazın trafo yeri olarak kamulaştırılmasına ilişkin işlemlere başlanılması ve tapu kayıtlarında bu yönde şerh bulunması karşısında, kamulaştırılan yerin tapuda davacı idare adına kayıtlı bulunmadığı gerekçesiyle kamulaştırma işleminin varlığı gözetilmeksizin sadece tapuda malik görünen kişilerin dikkate alınması suretiyle parselasyon yapılmasında mevzuata uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku
Davacının kamulaştırma işleminin iptali istemiyle açtığı davadaki iddiaları taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun belirlenmesine ilişkin bulunduğundan, bu konuda adliye mahkemesine dava açılması gerektiği. Devamını Oku
Merkez Bankası milli banka olma özelliklerini taşıdığından kamulaştırma bedelinin bu bankaya yatırılabileceği. Devamını Oku
Evvelce kamulaştırma işlemi ilanen tebliğ suretiyle tebliğ edildiğinden, işlemin kesinleşmesinden sonra yeniden tebligat yapılmasının dava açma süresini yeniden başlatamayacağı. Devamını Oku
2981 sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik 18. maddesine göre yapılan kıymet takdirine karşı 2942 sayılı kamulaştırma kanunu gereğince adli yargı yerinde dava açılması gerektiği. Devamını Oku
İştirak veya müşterek mülkiyette paydaşların tek başına dava haklarının bulunduğu, açılan davaların sonuçlarının dava açmayanları etkilemeyeceği. Devamını Oku
Kamulaştırma bedelinin, taşınmazın kamulaştırmayı yapan idare adına tapuda tescili yolunda ferağ verilmesi koşulu dışında kesintisiz ve sınırlamasız olarak bankaya yatırılmış olması ilgilinin bu bedeli her zaman için alabilmesini sağlamak amacına yönelik olduğundan idarenin bedeli bloke etmesinin bu amacı ortadan kaldırdığı. Devamını Oku
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 39. maddesi gereğince kamulaştırılan taşınmazın emlak vergi değeri ile kamulaştırma bedeli arasındaki fark üzerinden salınması gereken emlak vergilerinin 3194 sayılı İmar Kanununun 13.maddesinde öngörülen hükme göre, kamulaştırma konusu taşınmazın imar programına alındığı tarihten sonrasına isabet eden kısmının kamulaştırmayı yapan idarece ödenmesi gerektiği. Devamını Oku
2942 sayılı kanun uyarınca davacıların adreslerinin tesbit edilerek, öncelikle satın alma usulünün işletilmesi gerekirken, davacıların adli yargıda açılan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında kamulaştırma işlemine dahil edilmelerinde, hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesine göre tapuya konulacak şerhin kamu yararı kararı üzerine değil kamulaştırma kararı alındıktan sonra konulması gerekeceği. Devamını Oku
2942 sayılı Yasanın 13.maddesi hükmü uyarınca kamulaştırma işleminin iptali istemiyle açılacak davalarda öğrenme tarihinin dava açma süresinin başlangıcına esas alınamayacağı, kamulaştırma işleminn 2942 sayılı yasada hükmün altına alınan özel usulüne göre tebligata çıkarılarak, tebliğ tarihini izleyen dava açma süresinin başlangıçına esas alınacağı. Devamını Oku
İdarece kamulaştırma kararının dayanağı olarak gösterilen planın, kamulaştırma kararı ile birlikte dava konusu edilebileceği. Devamını Oku
Ölü şahıs kamulaştırma yapılmasında ve tebligatın da ölü şahıs adına çıkarılmasında mevzuata uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku
Taşınmazın yolda kalan ve belediyece kamulaştırılan bölümü dışındaki kısmı imar planında milli eğitim sahasında kaldığı anlaşıldığından, bu kısmın belediyece kamulaştırılmasının mümkün olmadığı yolunda tesis edilen işlemde isabetsizlik görülmediği, işleme karşı açılan davanın mahkemece 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 12.maddesi uyarınca görevden reddinin yerinde olmadığı. Devamını Oku
Kısmi kamulaştırmada idari yargının bu konudaki yetkisinin kısmi kamulaştırmanın kanunun aradığı şartlara tabi olarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi ile sınırlı bulunduğu, olayda ise kamulaştırma işleminde bu yönden isabetsizlik görülmediği. Devamını Oku
Hukukilik kazandırılmamış bir fiili paylaşımın kısmi kamulaştırmada gözönünde bulundurulamayacağı. Devamını Oku