Danıştay 6. Dairesi E: 1988/46 K: 1988/656 T: 9.5.1988
Kamulaştırılmış bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazın mülkiyetinin geri verilmemesinden doğan uyuşmazlığın çözümü görevi adli yargıya aittir. Devamını Oku
Kamulaştırılmış bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazın mülkiyetinin geri verilmemesinden doğan uyuşmazlığın çözümü görevi adli yargıya aittir. Devamını Oku
Taşınmaz maliklerinin yabancı uyruklu olması durumunda kamulaştırma işlemlerinde farklı bir yolun izleneceğine ilişkin bir yasal düzenleme yoktur. Devamını Oku
Uygulama planında “turistik gezi ve dinlenme alanı, günü birlik kullanım alanı” olarak ayrılan ve bu amaçla belediyece kamulaştırılan taşınmaz kamulaştırma tebligatından önce plan değiştirilerek “haliç düzenleme alanı, yeşil alan, oyun alanı, kamuya açık alan” olarak belirlenmişse de iki planda da taşınmaz kamunun yararlanması yönünden ve fonksiyonu açısından genelde aynı amaca yönelik olduğundan ve her iki tahsis amacının gerçekleştirilmesinin belediyenin yetki ve görev alanı içinde bulunduğundan kamulaştırmada isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle işlemin mahkemece sonradan yürürlüğe giren planının önceki planı ortadan kaldırdığı gerekçesiyle iptalinin yerinde olmadığı Devamını Oku
Köyün görevleri arasında dinlenme parkı yapımı bulunmamakla birlikte değişen ve gelişen koşullar karşısında köyün sosyal durumuna ve gereksinimine göre dinlenme parkı için kamulaştırma yapabilir. Ancak davacıya ait taşınmazın köy merkezine uzak olduğu ve köy merkezinde yeterince arsa bulunduğu anlaşıldığından kamulaştırma işleminin Mahkemece iptalinde sonucu itibariyle isabetsizlik yoktur. Devamını Oku
Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu irtifak hakkına konu olan yol kullanılıp terkedildikten sonra taşınmazın eski haline getirilmesi mümkün olmadığı, yol nedeniyle ikiye bölünen taşınmazın artan kısmının işe yaramayacağı anlaşıldığından irtifak hakkı kurulması işleminin iptali gerekir. Devamını Oku
442 sayılı Köy Kanununda köy konağının ve Atatürk heykelinin çevresinde görünüşü engelleyen yapıların kaldırılacağı yolunda bir görev yer almadığı gibi, bu hususun köylünün ihtiyari işlerinden de sayılmadığı, ilçe dahilinde yapılacak kamulaştırmalarda kamulaştırma bedelinin takdiri görevi oluşum şekli 2942 sayılı yasada gösterilen kıymet takdir komisyonlarına ait bulunduğundan, köy ihtiyar kurulunun kamulaştırma kararı ile taşınmaza değer takdirine ilişkin kararlarının iptalinde mevzuata aykırılık yoktur. Devamını Oku
Dava konusu taşınmazın park alanına alınması yolundaki imar planı değişikliği işleminde şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılık yoktur. Ancak kamulaştırma bedeli takdir edilmediği gibi, kıymet takdiri gününün davacıya tebliğ yahut ilanen tebliğ edildiğinin de idarece açıklanmamış bulunması karşısında kamulaştırma işleminin temel öğelerinden birini oluşturan kıymet takdirindeki bu noksanlık kamulaştırma işlemini şekil yönünden sakatladığından anılan taşınmazın park alanı için kamulaştırılmasında mevzuata uyarlık yoktur. Devamını Oku
Belediyeler, imar planı dışında belediye sınırları içerisinde kalan yerde yol yapımı amacıyla kamulaştırma yapabilirler. Devamını Oku
Kamulaştırma tarihinden ve dava açılmasından sonra planda değişiklik yapılarak taşınmaz mezarlık yerine ayrıldığı anlaşıldığından, bu amaçla yapılan kamulaştırma işleminde mevzuata aykırılık görülmediği Devamını Oku
Sulama arkı yapımı köylünün isteğine bağlı işler arasında sayılmış ise de, sulama işi köyün ve köylünün ortak ve genel yararına olduğundan, bu amaçla yapılan kamulaştırmada kamu yararının varlığı açık olup, yetki yönünden de mevzuata aykırılık yoktur. Devamını Oku
Kamulaştırılan taşınmaza karşılık köy orta malı olan bir yerin kamulaştırılan taşınmaz sahibine verilmesi konusunda tesis edilen işlemin, köy sakini olan davacıların menfaatini ihlal edeceğinden mahkemece davanın ehliyet yönünden reddinde isabet yoktur. Devamını Oku
Köye içme suyu temin etmek amacıyla kaynak kamulaştırmasına, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü yetkili bulunduğundan, bu husustaki İl İdare Kurulu kararının mahkemece yetki yönünden iptalinde isabetsizlik yoktur. İstemin Özeti: … İlçesine bağlı … köyün içme suyu ihtiyacını karşılayacak su kaynağının bulunduğu…… Devamını Oku
Köydeki boş alanlar göz önünde bulundurularak tesislerin bir adada toplanması hizmet gereklerine uygun düştüğünden, davacıya ait taşınmazın köy konağı, çamaşırhane, tuvalet ve pazar yeri yapımı amacıyla kamulaştırılmasında mevzuata aykırılık yoktur. Devamını Oku
442 sayılı Köy Kanununda fırın yapımı köyün zorunlu ve isteğe bağlı işleri arasında sayılmamış ise de; insanların temel gıdasını teşkil eden ekmeğin düzenli ve sağlıklı bir biçimde üretilerek köylüye iletilmesinde kamu yararı bulunduğundan, fırın yapmak amacıyla köy ihtiyar kurulu kamulaştırma yapabilir. Devamını Oku
İdare mahkemesince, imar planında davacılara ait taşınmazın yol olarak belirlendiğinden bahisle davanın reddine karar verilmişse de dosyada mevcut imar planı krokisinde sadece virajlı mevcut yolun belirtildiği, kamulaştırılan kesimin imar planında yer almadığının açıkça anlaşılması karşısında imar planına dayalı kamulaştırmadan söz edilemeyeceği Devamını Oku
Lojman sağlamak amacıyla üzerinde yapı bulunan taşınmazların kamulaştırılması mümkün olmadığı gibi, imar planında konut sahasında kalan taşınmazın hizmet binası için kullanılmak üzere kamulaştırılamayacağı Devamını Oku
Kentsel dönüşüm işlemleri kapsamında yapılacak uygulamalarda hangi gerekçelerle acele kamulaştırma usulünün uygulanmasının istenildiği konusunda yeterince açıklamaya yer verilmesi gerektiği, belediye başkanlığınca da, listede yer alan taşınmazların tamamının kamulaştırılmasının belediye bütçesi açısından mümkün olmadığı belirtildiği, her iki husus birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu taşınmazların kamulaştırılması bakımından acelelik hali bulunmadığından, acele kamulaştırmaya yönelik dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık görülmediği. Devamını Oku
Davalı idareler tarafından, riskli alan ilanı kapsamında yapılacak uygulamalarda 2942 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma usulünün uygulanmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmekte ise de; hangi gerekçelerle acele kamulaştırma usulünün uygulanmasının istenildiği konusunda yeterince açıklamaya yer verilmediği, alanın riskli alan ilan edilmesinin tek başına acele kamulaştırma yapılması için yeterli olmadığı; dava konusu alanla ilgili tespit ve değerlendirme çalışmalarının tamamlandığı ancak uygulama projelerinin henüz onaylanmadığı, projelerin onaylanmasından sonra öncelikle hak sahipleri ile uzlaşma görüşmelerinin yapılacağı, acele kamulaştırmanın ise uzlaşılamayan hak sahiplerinin taşınmazlarının ediniminde uygulanacağı, günümüz itibarıyla henüz acele kamulaştırmaya yönelik bir iş ve işlemin yapılmadığı ifade edildiğinden, ilan edilen riskli alan sınırları içerisindeki taşınmazların kamulaştırılması açısından “acelelik hali” şartının gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır. Devamını Oku
Davalı idareler tarafından, riskli alan ilanı kapsamında yapılacak uygulamalarda 2942 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma usulünün uygulanmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmekte ise de; hangi gerekçelerle acele kamulaştırma usulünün uygulanmasının istenildiği konusunda yeterince açıklamaya yer verilmediği, alanın riskli alan ilan edilmesinin tek başına acele kamulaştırma yapılması için yeterli olmadığı; dava konusu alanla ilgili tespit ve değerlendirme çalışmalarının tamamlandığı ancak uygulama projelerinin henüz onaylanmadığı, projelerin onaylanmasından sonra öncelikle hak sahipleri ile uzlaşma görüşmelerinin yapılacağı, acele kamulaştırmanın ise uzlaşılamayan hak sahiplerinin taşınmazlarının ediniminde uygulanacağı, günümüz itibarıyla henüz acele kamulaştırmaya yönelik bir iş ve işlemin yapılmadığı ifade edildiğinden, ilan edilen riskli alan sınırları içerisindeki taşınmazların kamulaştırılması açısından “acelelik hali” şartının gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır. Devamını Oku
Riskli alanda bulunan taşınmaz malikleri ile ön görüşmelerin yapıldığı, hak sahipleri ile ilgili düzenlenen herhangi başkaca bir sözleşme ve tutanak bulunmadığı, kentsel tasarım projesi kapsamında hazırlanan imar planlarının onaylanmadığı, riskli alana yönelik henüz onaylanmış proje ve imar planlarının dahi bulunmadığı, bu nedenle hak sahipleri ile ön görüşme yapılmasından öte ilgili idarelerce yürütülmesi gereken hiç bir işlemin tamamlanmadığının anlaşıldığı, bu durumda dava konusu taşınmazın acele kamulaştırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık bulunmadığı Devamını Oku
Acele kamulaştırılacak taşınmazların Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenmesi gerekirken, dava konusu Bakanlar Kurulu kararıyla, uyuşmazlık konusu bölgeye ilişkin genel bir acele kamulaştırma yetkisi verildiği, böylece acele kamulaştırılacak taşınmazları tespitinin tamamen belediyeye bırakıldığı, bu durumda, dava konusu acele kamulaştırmaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık görülmediği Devamını Oku