Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/14335 K: 2022/3807 T: 29.3.2022

Kentsel dönüşüm kapsamında yapılacak planlarda yoğunluk artışı konusunda dikkatli davranılması gerekir. Büyükşehir belediyesinin uygulama imar planlarını ve bu planlarda yapılacak değişiklikleri aynen veya değiştirerek onaylama yetkisi ise ilçe belediye meclisince kabul edilen imar planı veya imar planı değişikliğini kapsamaktadır. 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği isteminin reddine ilişkin ilçe belediye meclisi kararının kaldırılarak, sözü edilen plan değişikliğinin kabulüne karar verilmesinin büyükşehir belediyesine tanınan yetkinin kapsamında yer almamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/13916 K: 2020/7450 T: 10.9.2020

Davacıların kendi iradeleri ile sözleşmeleri imzaladıkları görülse de, davacıların dava açmaktaki amacı ile dava açmakla ulaşmak istediği sonuç göz önünde bulundurulduğunda davacıların, taşınmazlarının ihale yoluyla satışına engel olmak ve hak kaybına uğramamak için sözleşme imzalamayı kabul ettikleri, sözleşme sonrasında da taşınmazların devrine engel olmak için sözleşme ile verilen vekâletnamelere ilişkin azilname düzenledikleri, söz konusu davacıların subjektif dava açma ehliyetinin varlığının devam ettiğinin kabulü gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/13841 K: 2019/15202 T: 25.12.2019

Riskli Alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yargı kararıyla iptaline karar verilmesi karşısında anılan riskli alan kararına göre yapılan dava konusu imar planlarının hukuki dayanağının kalmaması nedeniyle, dava konusu imar planlarında ve bu planlara dayanılarak hazırlanan projede ilgili parsel yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/13823 K: 2021/8079 T: 10.6.2021

Bölgedeki yapıların önemli bir bölümünü oluşturan yığma yapıların eski ve bakımsız oldukları, bazı binalarda farklı zamanlarda farklı malzemeler kullanılarak eklentiler yapılması nedeniyle düzgün yük aktarımı ve elemanların uyumlu davranışından söz etmenin mümkün olmadığı, kattan kata taşıyıcı sistemi değişen binaların mevcut olduğu, alanda az sayıda da olsa yer alan betonarme çerçeveli binaların gözlemsel incelenmesinden, malzeme kalitesi ve yapısal sistemi konusunda bazı zayıflıkların olduğu, yapılarda, planda ve düşeyde düzensizliklerin mevcut olduğunun anlaşıldığı, yapı stokunun çoğunluğunun yaşı, görünen kalitesi, mühendislik hizmeti görmeden inşa edilmiş olması ve zamanla çevre koşullarından yapısal özelliklerini kaybetmiş olması nedeniyle, yapıların deprem etkisi altında riskli olduğu anlaşıldığından, riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/13810 K: 2020/6857 T: 7.7.2020

Uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerindeki yapıya ilişkin riskli yapı tespitinin bulunmasından dolayı her tür ölçekteki planlara ait onay yetkisinin davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bulunduğu, dava konusu imar planı değişiklikleriyle taşınmaza getirilen yoğunluk artışının yanında cami ve teknik alt yapı alanlarının bedelsiz olarak kamuya terk edilmesinin öngörüldüğü, bu şekilde plan içerisinde donatı standardının sağlandığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/10911 K: 2020/9938 T: 21.10.2020

6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı yıkım işleminin idari işlem olduğu, bu nedenle mahkemece riskli yapı sürecinin davacı açısından usulüne uygun yerine getirilip getirilmediği, Kanunda öngörülen tebliğ işlemlerinin yapılıp yapılmadığı araştırılmak suretiyle, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/9527 K: 2020/8413 T: 30.9.2020

Bakanlıktan riskli alan tespit talebinde bulunulmasına ilişkin işlemin, hazırlık işlemi niteliğinde bir kararı olduğu, doğuracağı hukuki ve fiili sonuçlar dikkate alındığında, idari davaya konu olabilecek icrai bir işlem niteliğinde olmadığı, kesin ve yürütülebilir nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır. İdare Mahkemesince, incelenmeksizin ret kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/9524 K: 2020/1288 T: 11.2.2020

Riskli yapı tespitine ilişkin işlemlere karşı yapılan itirazları inceleyen teknik heyetlerin teşkilinin Bakanlıkça sağlanacağı açıkça belirtildiğinden, bu heyetlerin alacağı kararların iptali istemiyle açılan davalarda da husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görülmesi gerekmektedir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/8505 K: 2020/3553 T: 11.3.2020

İdare Mahkemesince riskli olduğu tespit edilen yapı yıkılmamış ise mevzuat hükümleri uyarınca keşif avansının yargılama sonucu haksız çıkan taraftan alınmak şartıyla davalı idareden veya hazineden istenilerek mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/8494 K: 2020/1287 T: 11.2.2020

Gerek ilgililerin idareye başvurması gerekse idari yargı yerlerinde dava açma konularını düzenleyen, genel kanun niteliğindeki 2577 sayılı Kanunun 11.maddesi hükmü gereğince, riskli yapı tespit işlemine karşı yapılan itiraz üzerine altmış gün içinde cevap verilmezse itirazın reddedilmiş sayılacağının kabulü gerektiği, 60 gün dolduktan sonra açılan davanın süre aşımından reddi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/8486 K: 2020/4395 T: 14.5.2020

6306 Kanunun sistematiğinde riskli alanda bulunan yapıların yıkımı hakkında herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, idare tarafından; binalarının sağlam olduğunu beyan eden maliklerden binaların risk teşkil etmediğine dair rapor istenildiği de dikkate alındığında, riskli alan ilanına konu yerde bulunan davacıya ait taşınmazın yıkımı yönünde işlem tesis edilmesinin Kanunun amacına ve gerekçesine uygun olduğu, Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/8469 K: 2020/1286 T: 11.2.2020

Güçlendirme ruhsatının ilgili belediyesinden alınması işlemi hariç mevzuat hükümleri uyarınca aranılan bütün şartların davacılar tarafından Mahkemece karar verilmeden önce yerine getirildiği, güçlendirme ruhsatına ilişkin başvurunun da yapılmış olmasına rağmen ilgili Belediye tarafından ruhsatın ancak Mahkeme kararından sonra düzenlendiği, İdare Mahkemesince, davacılar tarafından temyiz aşamasında alınan güçlendirme ruhsatının da dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/2798 K: 2019/2128 T: 4.4.2019

5366 sayılı Kanunun tanıdığı yetki uyarınca, tek taraflı olarak, ilgililerin hukuki durumlarında kesin ve uygulanması zorunlu değişikliklere yol açacak şekilde işletme projesi adı altında tesis edilen ve bunun resen, tek yanlı irade beyanıyla tapu siciline şerh ettirilmesinin niteliğinde idari bir işlem olduğu, yargısal denetimlerinin de idare hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde idari yargı yerlerince yapılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/2736 K: 2019/2452 T: 10.4.2019

Riskli yapı tespiti işleminin kesinleşmesi üzerine Belediye Başkanlığınca süre verilerek verilen ek süre içerisinde yıktırılmaması halinde, mahalli idarelerin de iştiraki ile mülki idare amiri tarafından binanın yıktırılacağına ilişkin bildirimin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olduğu ve idari davaya konu olabileceği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/2568 K: 2020/6788 T: 7.7.2020

Alana ilişkin planlarda bulunan imar adalarının bölünerek sadece bir kısmının riskli alan sınırlarına dahil edildiği, sınırın imar adalarını kestiği, bazı yerlerde yan yana iki parselin birinin riskli alan içerisine alınarak sınırın iki parsel arasından geçirildiği, başka noktada parseller arasından geçen imar yolunun riskli alan sınırına dahil edilerek, yolun kenarındaki parsellerin sınırın dışında bırakıldığı, mezarlık alanının bir kısmının da riskli alana dahil edildiği, riskli alan sınır çizgisinin kırıklar şeklinde ilerlediği, sınırın hangi kriterlere göre tespit edildiğinin belirlenemediği ve bütünsellik arz etmediği, riskli alan sınır tespitinin, 6306 sayılı hükmüne uygun yapılmadığı sonucuna varılmıştır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/2567 K: 2020/6785 T: 7.7.2020

Bir alanın zemin veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıması sebebiyle riskli alan olarak ilan edilebilmesi için mutlaka zemin ve yapıların fiili durumları incelendikten sonra hazırlanacak teknik bir rapor ile ortaya konulması; üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlarda ise belirtilen şartların oluştuğunun açık ve somut şekilde ortaya konulması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/2566 K: 2020/6786 T: 7.7.2020

Teknik raporun eki yapı ruhsat bilgilerini içeren tabloda bulunan ada ve parsel numaraları, yapı sayıları ve ruhsat bilgilerinin birbiriyle ve dosyada bulunan diğer bilgi ve belgelerle uyumlu olmadığı, 6306 sayılı Kanunun Ek-1. maddesindeki üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan oluştuğu hususunun açık ve somut şekilde ortaya konulamadığı, diğer yandan, riskli alan sınırının uygulama bütünlüğü gözetilerek belirlenmediği sonucuna varıldığından, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2019/2565 K: 2020/579 T: 28.1.2020

Alanda bulunan 460 adet yapıdan sadece 15 adetinin imar mevzuatına uygun olduğu, kalan yapıların ise ruhsatsız, ruhsata aykırı ve yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan olduğu, 6306 sayılı Kanunun ek 1. maddesinde belirtilen “Üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlar” düzenlemesinde belirtilen şartların oluştuğu anlaşıldığından, riskli alan ilanına ilişkin dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Devamını Oku