Son Yazılar

Danıştay 9. Dairesi E: 2020/590 K: 2020/1831 T: 21.5.2020

Tapu harcının riskli yapı niteliği taşıyan taşınmazların yıkılarak 6306 sayılı Kanun kapsamında yeniden inşası sonrasında oluşan bağımsız bölümlerin ilk satışına ilişkin olduğu, kentsel dönüşüm uygulamasının 6306 sayılı Kanunun amacını gerçekleştirmeye yönelik olduğu, uygulama sonrasında inşa edilen konutların üçüncü kişilere ilk… Devamını Oku

Danıştay 9. Dairesi E: 2020/356 K: 2021/2188 T: 23.3.2021

Tahsil alındısında mükellef ve ödemeyi yapan kısımlarında davacı şirketin ismi yer almıyor ise de satışını gerçekleştirdiği taşınmazlar açısından tapu harcı mükellefi olan ve adına düzeltme-şikayet başvurusunda bulunmak suretiyle işlem tesis ettirdikten sonra bu işleme karşı dava açma ehliyeti bulunduğu Devamını Oku

Danıştay 9. Dairesi E: 2020/355 K: 2021/2187 T: 23.3.2021

Uyuşmazlıkta, her ne kadar tahsil alındısında mükellef ve ödemeyi yapan kısımlarında davacı şirketin ismi yer almıyor ise de, dosyada yer alan tapu senetlerinden bağımsız bölümün satış işleminde davacı şirketin devir eden olduğu, uyuşmazlıkta tahsil alındısında davacının isminin yer almamasının bağımsız bölümün satış işleminde devir eden durumunda olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Dolayısıyla, olayda subjektif ehliyet koşulu (menfaat ihlali) gerçekleşmiş bulunmaktadır. Devamını Oku

Danıştay 9. Dairesi E: 2019/6710 K: 2021/1212 T: 23.2.2021

6306 sayılı Kanun kapsamında ödenen harç ile ilgili olarak yapılan düzeltme başvurusunun reddine işleme karşı açılan davada, Vergi Mahkemesinin dava dilekçesinin Gelir İdaresi Başkanlığına tevdiine kararından sonra şikayet mercii tarafından cevap verilmeyerek zımni ret işlemi gerçekleştiği ve bu işleme karşı başvurulabilecek kanun yolları ve mercilerinin neler olduğu ve başvuru sürelerinin belirtilmediği anlaşıldığından, yasal süresi içerisinde dava açıldığının kabul edilmesi ve işin esasının incelenmesi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2023/1406 K: 2023/3156 T: 28.3.2023

Davacı şirket tarafından, işyerinin, 15 gün içinde tahliye edilerek davalı idareye boş olarak teslim edilmesi, aksi takdirde 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesine göre tahliyesinin sağlanacağına ilişkin işleme istinaden tahliyesinin başlanmasına ilişkin işlem ile anılan taşınmazın bulunduğu alanın 6306 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca “rezerv yapı alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Bakan Olur’unun iptali istemiyle açıldığı, dava konusu 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi kapsamında tesis edilen tahliye işleminin, belli bir ticari faaliyetin engellenmesi niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, bu uyuşmazlıkla ilgili Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen kararın temyiz edilmesi, mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/8766 K: 2023/564 T: 19.1.2023

6306 sayılı Kanun’un 6. maddesinde; bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği düzenlemesine, Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise; “Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı, Cumhurbaşkanı Kararına karşı, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 30 günlük süre içinde dava açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/8344 K: 2023/1124 T: 26.1.2023

6306 sayılı Kanun’un 6. maddesinde; bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği düzenlemesine, Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise; “Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı, düzenlemesine yer verilmiştir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/1716 K: 2022/6839 T: 8.6.2022

Dava konusu parselasyon işlemine karşı askı süresi içerisinde yapılan itirazın reddine belediye encümeni kararında ve kararın bildirilmesine dair işlemde 5233 sayılı Kanunun geçici 6. maddesi gereğince 15 günlük özel dava açma süresinin bulunduğuna dair bir açıklamaya yer verilmediği, bu durumda, Anayasa’nın 40. maddesinde yer alan düzenlemeye uygun olarak idari yargı yoluna başvurma süresinin gösterilmemiş olması nedeniyle bakılan davada 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanacağı. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/1593 K: 2022/2869 T: 9.3.2022

Birbirinden farklı taşınmazlarda malik olan taşınmaz sahipleri açısından, her bir taşınmaza ilişkin incelemenin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de aralarında maddi ve hukuki anlamda bağlılık bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, bir davacının birden fazla taşınmazı bulunması halinde, taşınmazları açısından tek bir dilekçe ile dava açması da mümkündür. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2022/1247 K: 2022/2250 T: 25.2.2022

6306 sayılı Kanun uyarınca re’sen yapılan ifraz işleminin iptali istemiyle açılacak davalarda uyuşmazlığın, 2577 sayılı Kanunun 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan temyize konu işlemlerden olmadığı sonucuna ulaşıldığından, bölge idare mahkemesi idari dava dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen kararın temyiz edilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/11028 K: 2022/4921 T: 19.4.2022

Riskli yapı olarak belirlenen binada çoğunluk kararına katılmayan davacılar hissesinin, anılan yasa uyarınca üçte iki çoğunluk sağlayan hissedarlara satışına yönelik davada taşınmazla aynı yapılaşma koşullarına sahip, eş değer özellikleri olan ve gerçekleşmiş bir satışa konu olmuş taşınmaz veya taşınmazlar emsal olarak belirlenmek suretiyle rapor alınması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/8873 K: 2021/11344 T: 13.10.2021

6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı kararı alınıp yıkıldıktan sonra yapılacak yeni uygulamaya ilişkin taşınmaz maliklerince alınan çoğunluk kararına uymadığından bahisle davacıya ait arsa payı hissesinin satışına ilişkin olarak belediye başkanlığı tarafından tesis edilen işleme karşı davanın belediye başkanlığı hasım gösterilerek açılması gerekir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/8105 K: 2022/4920 T: 19.4.2022

6303 sayılı Kanun kapsamında üçte iki çoğunluğa katılmayan kişinin arsa payının bedeline ilişkin tespiti içeren bedel tespit raporunun hatalı düzenlendiği, bu nedenle arsa payının gerçek değerinde satılmayıp daha düşük bedelle satıldığından bahisle açılan davada;

1) Taşınmazın değeri Valilik Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından oluşturulan komisyon tarafından belirlendiğine göre davanın valilik husumetiyle görülmesi gerektiği, dava konusu zararın doğmasında kusuru bulunmadığı anlaşılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davanın tarafı olmasına yasal olanak bulunmadığı,

2) Dava konusu taşınmazla aynı yapılaşma koşullarına sahip, eş değer özellikleri olan ve gerçekleşmiş bir satışa konu olmuş taşınmaz veya taşınmazlar emsal olarak belirlenmek suretiyle değerlendirme yapılması gerektiği,

3) Arsa payının değerinden düşük satılması nedeniyle oluşan zararın, kişideki etkisine göre mahkemece “takdiren” manevi tazminata da hükmedilmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/7862 K: 2021/10250 T: 28.9.2021

6306 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde dava açılabileceği riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/7002 K: 2022/627 T: 25.1.2022

6306 sayılı Yasa kapsamında yapılan inşaata için tadilat ruhsat harcı adı altında alınan tutarın ve bundan mahsup edilmesi gerektiği ileri sürülen teknik eleman-mimari proje ve statik proje tasdik ücreti, muayene ücreti ve yeni yapı tadilat inşaat harcının Anayasa’nın 73. maddesinde öngörülen vergi benzeri mali yüküm olduğu, bu ihtilafın çözümünde 2576 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca vergi mahkemelerinin görevli olduğu Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/6553 K: 2021/9376 T: 13.9.2021

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmesine ilişkin işleminin Cumhurbaşkanı kararı, Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlem ya da ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerden olmadığı, bu nedenle bu işlemlere karşı Danıştay’da değil, idare mahkemesinde dava açılması gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/4051 K: 2022/5540 T: 12.5.2022

Bağımsız bölüme isabet eden arsa payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında usule ve hukuka aykırı olarak satışının yapılması nedeniyle oluştuğu iddia edilen davada yapının yıkılması nedeniyle davanın reddi gerektiği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/4951 K: 2021/8095 T: 10.6.2021

Transfer kavramının ismen çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2021/3665 K: 2021/6313 T: 29.4.2021

İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevinde bulunan 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli alan ilanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle ayrı dilekçeyle Danıştay Altıncı Dairesinde, idare mahkemelerinin görevinde bulunan imar planları işlemlerinin iptali istemiyle ayrı dilekçeyle taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde dava açılması gerektiği Devamını Oku