Son Yazılar

Danıştay 6. Dairesi E: 1987/391 K: 1987/615 T: 09/06/1987

Belediye meclisi kararı ile yat çekek yeri olarak kullanılması uygun görülen ve ayrı iki bakanlıkça yat çekek yapımı amacıyla ön izin verilen taşınmazın belediyece, hazine arazisi veya orman olup olmadığı araştırılmadan ön izin sahiplerinden birisine ait mevzi uygulama imar planının kabulünde mevzuata uyarlık bulunmadığı Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1986/1327 K: 1986/1165 T: 18/12/1986

Mülkiyeti belediyeye ait alan ve imar planında yeşil sahaya ayrılan yerde kıyı kenar çizgisi ile çakışacak şekilde sahil şeridi bırakılmadan inşa edilen gazino, bitişikteki dinlenme evlerinin malikleri tarafından açılan dava üzerine verilen inşaat ruhsatı ile işletme ruhsatının mahkemece iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak temyiz aşamasında ibraz edilen belgelere göre mahkeme kararının verilmesi tarihinden önce planda değişiklik yapılarak burada yapı yapılması öngörüldüğünden, plana göre ruhsat istenmesi halinde belediyece bu konuda işlem tesis edileceğinin doğal olduğu Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1982/3471 K: 1984/2913 T: 22/10/1984

Mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, suadiye plaj yolunun dava konusu mevzi imar planı ile denize kadar açılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı, bakanlıkça belirlenen kıyı kenar çizgisinin kırık çizgiye kadar uzanan bölümünün mevzuata uygun olarak belirlendiği, geri kalan bölümünün ise bilirkişilerce kara yönünde kaydırılmış olması nedeniyle davacı lehine bir sonuç meydana getirmediği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/1909 K: 1984/1662 T: 6.4.1984

Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan plan değişikliği ile dolgu alanı olarak ayrılan alan, kamunun hüküm ve tasarrufu altında olup özel mülkiyete konu edilemez. Plan notu ile öngörülen yerde Maliye ve Gümrük Bakanlığının izni doğrultusunda site önündeki erozyonu önlemek amacıyla bir kooperatif tarafından dolgu yapılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığından, davacı kooperatif isteğinin belediyece reddinde isabet yoktur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/12931 K: 2018/3793 T: 24.4.2018

Kıyı Kanunuyla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. İmar Kanunu ve Kıyı Kanununda yer almayan taşınmazın imar hakkının transferini öngören söz konusu yöntemin uyuşmazlığa konu plan değişikliği ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/12922 K: 2018/6061 T: 18.6.2018

Kıyı Kanunu ve Yönetmelik hükmüne göre kısmi yapılaşma olması durumunda kazanılmış hak; anılan yapıların mevcut haliyle korunmasına ilişkin olup, daha sonra yapılacak imar planlarında 100 metrelik sahil şeridinin Kıyı Kanununa uygun olarak planlanması ve yeni yapılaşmaların Kıyı Kanununa uygun olması gerektiği kuşkusuzdur. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2016/5186 K: 2017/8090 T: 19.10.2017

Kıyı Kanunuyla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığı, Kanunun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı, 100 metrelik sahil şeridinin imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz ettiği, imar hakkı transferi yönteminin ayrıntılı bir şekilde hukuksal alt yapısının düzenlenmesi gerektiği Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2007/3388 K: 2007/5344

Üçüncü kişilere ait olan taşınmazdan geçen kıyı kenar çizgisinin belirlenmesinin, genel düzenleyici bir işlem niteliğinde olmadığı, subjektif bir işlem olduğu, iptali istenilen kıyı kenar çizgisi ile davacı arasında yukarıda tanımlandığı şekilde aktüel, kişisel ve meşru bir ilişki oluşmadığı anlaşıldığından, idare mahkemesince davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2004/1314 K: 2005/3187 T: 27/05/2005

İdare mahkemesince, çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren kıyı kenar çizgisinin tespitine ilişkin uyuşmazlıkta davacının iddiaları da göz önüne alınarak, kıyı kenar çizgisi tespiti konusunda uzman bir bilirkişi kuruluna konunun incelettirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, tapu iptali istemiyle açılan bir davada bilirkişilerce düzenlenen rapor güçlü delil olarak kabul edilmek ve bu rapor hükme esas alınmak suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2003/2368 K: 2004/5902 T: 23/11/2004

Kıyı Kanunu uyarınca belirlenmiş kıyı kenar çizgisi bulunan bir yerde, bu çizginin hukuken yürürlükte olduğu dönemde mevcut kıyı kenar çizgisine ait plan paftalarının kaybolduğundan bahisle, kıyı kenar çizgisi yok kabul edilerek, yeniden tespit yapılması suretiyle kıyı kenar çizgisi belirlenmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2015/4572 K: 2018/6042 T: 18.6.2018

İmar Kanunu ve Kıyı Kanununda yer almayan taşınmazın imar hakkının transferini öngören söz konusu yöntemin uyuşmazlığa konu plan değişikliği ile kabul edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün değildir. Devamını Oku

Danıştay 6. Dairesi E: 2015/6316 K: 2017/7084 T: 3.10.2017

Transfer kavramının ismen kentsel dönüşümle ilgili çeşitli mevzuata girdiği görülmekte ise de; kamulaştırma yöntemine alternatif olarak kabul edilen bu yöntemin, başta İmar Kanunu olmak üzere yasa ile özel olarak tanımlanması ve hüküm altına alınması gerektiği ve bu kavramın uygulanmasına ilişkin esasların da yine yasal mevzuatta düzenlemesi gerektiği açıktır. Kanunla, önceden var olan haklar sınırsız olarak korunmadığından, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığı gibi söz konusu 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda belirtildiği şekilde imar planıyla kamunun yararlanmasına açılması zorunluluk arz etmektedir. Devamını Oku