Son Yazılar

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/9241 K: 2015/18734 T: 24.11.2015

Tenfiz için aranan şartlardan biri, Türk kamu düzeninin müdahalesi ile ilgilidir. 5718 sayılı Kanun’un 54/c maddesine göre, yabancı bir mahkeme ilamının tenfiz edilebilmesi için, bu mahkeme ilamının Türk Kamu düzeninin müdahalesini gerektirebilecek bir “hüküm” taşımaması şarttır. Burada yabancı mahkeme ilamının tenfizinin reddini temin edebilecek tek imkân yabancı mahkeme “hükmünün ya da hüküm fıkralarının” Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmasıdır. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/1807 K: 2004/2635 T: 3.3.2004

Murisin, resmi vasiyetnameyle gelinine bağışladığı taşınmazının 2/6’şardan toplam 4/6 hissesini ve bu hisselere ayrılan (2) ve (3) nolu meskenlerini, sağlığında, oğulları Ahmet ve Mehmet’e vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde sağlararası tasarrufla temlik etmesi, bu hisseler ve (2) ve (3) nolu meskenler yönünden vasiyetnameden rücu edildiğini gösterir. Ancak, murisin uhdesinde kalan 2/6 hisse ve bu hisseye tekabül eden (1) nolu mesken üzerinde muris lehine tesis edilmiş olan kat irtifakı yönünden vasiyetname ayakta ve geçerliliğini sürdürmektedir. O halde vasiyetnamenin tamamen iptali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/1789 K: 2004/3035 T: 10.3.2004

Muris 9.12.1997 tarihli vasiyetname ile tüm gayrimenkullerini davacı derneğe vasiyet etmiş, 14.12.1998 tarihinde ise 44 parselde bulunan 3 nolu meskenini eşi Ayşe’ye satmıştır. Bir kısım kanuni mirasçılar tarafından bu taşınmaz hakkında muris muvazaasına dayalı olarak; murise külli halef sıfatıyla olmaksızın, yasal paylarına dayalı tapu iptali davası açılmış, mahkemece muvazaa sabit görülerek davacıların payı nisbetinde iptal ile davacıların paylarının adlarına tesciline dair hüküm kurulmuş, hüküm kesinleşmiştir. Muris, sağlararası işlemle vasiyetnameden dönmüş olmakla, temyiz edenlerin 15/50 payı yönünden davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2010/16455 K: 2011/871 T: 25.1.2011

Vasiyetin tenfizi talebi amacıyla açılan davalarda, davacılar kendilerine vasiyet edilen taşınmazların adlarına tapuya tescil edilmesi talep edildiğine göre, bu tür davalarda görevli mahkeme tescili istenilen taşınmazların değerine göre tayin edilecektir. Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazların değerleri bilirkişi marifeti ile belirlenip, öncelikle görev hususunun halledilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2010/16470 K: 2011/866

Vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) için herşeyden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 536 ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açılıp okunması ve aynı kanunun 501.maddesi gereğince vasiyetnamenin iptali davası için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/2-455 K: 2009/464 T: 4.11.2009

Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa, bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamını taşır. Dolayısı ile böyle bir durumda miras bırakanın eylemli olarak vasiyetten döndüğü kabul edilir. Bu hüküm sadece belirli mal vasiyetleri için geçerlidir. Mirasçı atanmasına (nasbına)ilişkin vasiyetlerde uygulanmaz. Çünkü atanmış mirasçı vasiyetçinin mirasçısı olup, terekenin aktifi pasifinden az da olsa, çok da olsa, tasarruf geçerliliğini korur. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/3599 K: 2013/6513

Vasiyetnamenin yerine getirilme davası, vasiyet alacaklısı tarafından vasiyet borçlularına, yasal veya atanmış mirasçılara ve varsa vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı açılır. Buradaki zorunluluk mirasçılarının iştirak halindeki mülkiyettinden kaynaklanan bir zorunluluk değil, kanundan doğan bir zorunluluktur. Nasıl ki yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre vasiyetnamenin iptali davaları sadece dava açan yönünden hukuki sonuç doğurur, dava açmayanlar yönünden vasiyetname geçerliliğini korur ve dava açmayanları bağlamaz ise vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da mirasçının vasiyete konu maldaki hakkı miras hissesi oranı kadardır. Bu hissesi oranında yasal, hukuki vs. haklarından yararlanabilir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/185 K: 2013/1187 T: 28.1.2013

TMK’nun 600. maddesine dayalı olarak açılmış vasiyetname hükümlerinin yerine getirilmesi istemini içeren eda davasıdır. Davacı, belirli (muayyen) mal bırakmayı içeren vasiyetname ile kendisine vasiyet edilen; taşınmazların adına tapuya tescilini, banka hesaplarında bulunan paraların ödenmesini, ziynet eşyaları ile menkul malların teslimini talep etmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/1032 K: 2015/2978

Vasiyetnamenin iptali davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden yukarıda anılan maddede gösterilen 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2012/17699 K: 2013/1153 T: 28.1.2013

Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Medeni Kanunun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri gösterilmiştir. Bu davada ileri sürülen sebep bu maddede gösterilenlerden değildir. Diğer bir anlatımla, bu davada ki istem Medeni Kanunun 542. maddesinde yer alan ve vasiyetnamenin varlığına hakim hükmüne gerek kalmadan son veren hukuki işlemin bulunup bulunmadığının tesbitine ilişkindir. Şu durumda açılmış olan bu tespit davasının dinlenebilmesi için davacıların dava açmakta hukuken korunmaya değer bir güncel yararının bulunması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2012/23518 K: 2013/2842 T: 21.2.2013

Davada; vasiyetnamenin mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı ve tasarrufun yanıltma, korkutma ve aldatma, zorlama sonucu yapıldığı ileri sürülerek iptali istenilmiş olup, mahkemece davacının vasiyetnamenin T.M.K:nun557/2. maddesinde belirtilen sebepler sebebiyle iptali istemine dair olarak bu konudaki iddia, beyan ve delilleri değerlendirilmeksizin yalnızca T.M.K: 557/1. maddesi yönünde inceleme yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/10121 K: 2013/10974 T: 25.6.2013

Vasiyetnamenin düzenleme şeklinde yapılması ve fotoğraflı olması zorunludur. Kanunda noterden söz edilmesi, noterlik makamının hedef alınmasındandır. Noter yetkisine sahip yeminli başkatibin düzenlediği vasiyetname ile yeminli katibin düzenlediği vasiyetname Yargıtay’ca geçerli kabul edilmektedir. Ancak, vasiyetnamenin baştan sona kadar aynı memur tarafından düzenlenmesi ve onun tarafından gerekli yerlerin imzalanması zorunludur. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2014/15265 K: 2015/9073

Medeni Kanunda, ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı (tahdidi) olarak belirtilmiştir. Dava konusu vasiyetnamenin iptali talebine ilişkin, maddedeki iptal sebepleri gerçekleşmediğinden, mahkemece; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, dava konusu vasiyetnamenin davacı torunları yönünden tenkisi talep edildiğine göre, mahkemece; tenkis yönünden inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/16629 K: 2016/13682 T: 30.11.2016

Davacı vasiyetnamenin iptalini talep etmektedir. Vasiyetnamenin açılmasına dair davada; mahkemece davanın kabulüne, vasiyetnamenin açıldığına karar verilmiş ise de gerekçeli kararın tüm mirasçılara tebliğ edilmediği, bu açıdan dava tarihinde ilgili dosyanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle vasiyetnamenin açılmasına dair kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dosya içine konulmalıdır. Zira; vasiyetnamenin iptali davası açma süresi iş bu davanın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacaktır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1017 K: 2018/1750

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının isteminin sadece vasiyetnamenin iptaline ilişkin olduğu, dava dilekçesinde tasarruf nisabından bahsedilmesinin sebebinin nisabı aşan tasarruf nedeniyle vasiyetnamenin hukuka aykırı olduğunu dile getirmek olduğu böyle olunca yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Devamını Oku