Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2015/1635 K: 2015/3655

Muris yaşadığı yerin zenginlerinden olup, satış ihtiyacının bulunmadığı, satış bedelleri ile gerçek bedeller arasında fahiş fark olduğu, davalıların savunması ve tanık beyanları ile taşınmazların temliklerinin bedelsiz olduğu, murisin tüm mirasçıları arasında hak dengesini gözetir, kabul edilebilir bir paylaştırma yapma iradesi ile hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği açıktır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/10272 K: 2015/13864

Türk Medeni Kanunu’nun 559.maddesine göre; vasiyetnamenin iptali davasında 1 yıllık hak düşürücü süre davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlar. Gene aynı kanunun 571.maddesinde ise, dava açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin üzerinden 10 yıl geçmekle düşer. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/18257 K: 2016/374

Gerek iptal, gerekse tenkis davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/20008 K: 2018/8967

Hukuk Genel Kurulunun 13.03.1996 günlü ve 1996/2-6 Esas 1996/154 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, vasiyetnamenin iptali davasında ayna taalluk eden bir ihtilaf mevcut değildir. Bu nedenle de belirlenmesi gereken yön, dayanılan kişisel hakkın bulunup bulunmadığı ve vasiyetnamenin geçerli olup olmadığının tespitinden ibarettir. Buna bağlı olarak da, yalnızca vasiyetnamenin geçerliliğinin tespiti istemine yönelik olarak açılan davada, verilecek kararın eda isteğini içermediği gözetilerek maktu harca tabi olduğunun kabulü icap eder. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2019/4002 K: 2020/80 T: 14.01.2020

Vasiyetin iptali davasında bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren, tenkis davalarında ise; saklı paylı mirasçının (davacının), bu payının zedelendiğini öğrendiği tarihten başlar. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/1807 K: 2004/2635 T: 3.3.2004

Murisin, resmi vasiyetnameyle gelinine bağışladığı taşınmazının 2/6’şardan toplam 4/6 hissesini ve bu hisselere ayrılan (2) ve (3) nolu meskenlerini, sağlığında, oğulları Ahmet ve Mehmet’e vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde sağlararası tasarrufla temlik etmesi, bu hisseler ve (2) ve (3) nolu meskenler yönünden vasiyetnameden rücu edildiğini gösterir. Ancak, murisin uhdesinde kalan 2/6 hisse ve bu hisseye tekabül eden (1) nolu mesken üzerinde muris lehine tesis edilmiş olan kat irtifakı yönünden vasiyetname ayakta ve geçerliliğini sürdürmektedir. O halde vasiyetnamenin tamamen iptali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/1032 K: 2015/2978

Vasiyetnamenin iptali davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden yukarıda anılan maddede gösterilen 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2012/17699 K: 2013/1153 T: 28.1.2013

Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Medeni Kanunun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri gösterilmiştir. Bu davada ileri sürülen sebep bu maddede gösterilenlerden değildir. Diğer bir anlatımla, bu davada ki istem Medeni Kanunun 542. maddesinde yer alan ve vasiyetnamenin varlığına hakim hükmüne gerek kalmadan son veren hukuki işlemin bulunup bulunmadığının tesbitine ilişkindir. Şu durumda açılmış olan bu tespit davasının dinlenebilmesi için davacıların dava açmakta hukuken korunmaya değer bir güncel yararının bulunması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2012/23518 K: 2013/2842 T: 21.2.2013

Davada; vasiyetnamenin mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı ve tasarrufun yanıltma, korkutma ve aldatma, zorlama sonucu yapıldığı ileri sürülerek iptali istenilmiş olup, mahkemece davacının vasiyetnamenin T.M.K:nun557/2. maddesinde belirtilen sebepler sebebiyle iptali istemine dair olarak bu konudaki iddia, beyan ve delilleri değerlendirilmeksizin yalnızca T.M.K: 557/1. maddesi yönünde inceleme yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/10121 K: 2013/10974 T: 25.6.2013

Vasiyetnamenin düzenleme şeklinde yapılması ve fotoğraflı olması zorunludur. Kanunda noterden söz edilmesi, noterlik makamının hedef alınmasındandır. Noter yetkisine sahip yeminli başkatibin düzenlediği vasiyetname ile yeminli katibin düzenlediği vasiyetname Yargıtay’ca geçerli kabul edilmektedir. Ancak, vasiyetnamenin baştan sona kadar aynı memur tarafından düzenlenmesi ve onun tarafından gerekli yerlerin imzalanması zorunludur. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2014/15265 K: 2015/9073

Medeni Kanunda, ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı (tahdidi) olarak belirtilmiştir. Dava konusu vasiyetnamenin iptali talebine ilişkin, maddedeki iptal sebepleri gerçekleşmediğinden, mahkemece; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, dava konusu vasiyetnamenin davacı torunları yönünden tenkisi talep edildiğine göre, mahkemece; tenkis yönünden inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/16629 K: 2016/13682 T: 30.11.2016

Davacı vasiyetnamenin iptalini talep etmektedir. Vasiyetnamenin açılmasına dair davada; mahkemece davanın kabulüne, vasiyetnamenin açıldığına karar verilmiş ise de gerekçeli kararın tüm mirasçılara tebliğ edilmediği, bu açıdan dava tarihinde ilgili dosyanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle vasiyetnamenin açılmasına dair kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dosya içine konulmalıdır. Zira; vasiyetnamenin iptali davası açma süresi iş bu davanın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacaktır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1017 K: 2018/1750

Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının isteminin sadece vasiyetnamenin iptaline ilişkin olduğu, dava dilekçesinde tasarruf nisabından bahsedilmesinin sebebinin nisabı aşan tasarruf nedeniyle vasiyetnamenin hukuka aykırı olduğunu dile getirmek olduğu böyle olunca yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/5445 K: 2015/15389

Medeni Kanun’un 533.maddesi uyarınca okuma yazma bilenler için memurun vasiyetnameyi yazması veya yazdırıp okuması için mirasbırakana vermesi, vasiyetnamenin ise mirasbırakan tarafından okunup imzalanması gerekir. Yine, mirasçı okuma yazma bilmesi halinde de Medeni Kanun’un 535.maddesine göre, vasiyetname yapılabilir, fakat 535.maddeye göre yapılan vasiyetnamenin ise 535/2.maddesinde gösterilen şekle uyulmak gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2014/9880 K: 2015/3015

El yazısı, yazanı diğer kişilerden ayıran bir özellik olduğu için, el yazılı vasiyetnamenin tamamının vasiyetçi tarafından yazılması gerekmektedir. Bu konuda bir çekişme varsa el yazılı vasiyetnamenin başından sonuna kadar mirasbırakının el yazısıyla yazılmış olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden görüş alınmalıdır. Bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için de miras bırakanın daha önceki günlere ilişkin yazı örneklerinin temin edilmesi gerekir. Devamını Oku