Son Yazılar

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/9241 K: 2015/18734 T: 24.11.2015

Tenfiz için aranan şartlardan biri, Türk kamu düzeninin müdahalesi ile ilgilidir. 5718 sayılı Kanun’un 54/c maddesine göre, yabancı bir mahkeme ilamının tenfiz edilebilmesi için, bu mahkeme ilamının Türk Kamu düzeninin müdahalesini gerektirebilecek bir “hüküm” taşımaması şarttır. Burada yabancı mahkeme ilamının tenfizinin reddini temin edebilecek tek imkân yabancı mahkeme “hükmünün ya da hüküm fıkralarının” Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmasıdır. Devamını Oku

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/1789 K: 2004/3035 T: 10.3.2004

Muris 9.12.1997 tarihli vasiyetname ile tüm gayrimenkullerini davacı derneğe vasiyet etmiş, 14.12.1998 tarihinde ise 44 parselde bulunan 3 nolu meskenini eşi Ayşe’ye satmıştır. Bir kısım kanuni mirasçılar tarafından bu taşınmaz hakkında muris muvazaasına dayalı olarak; murise külli halef sıfatıyla olmaksızın, yasal paylarına dayalı tapu iptali davası açılmış, mahkemece muvazaa sabit görülerek davacıların payı nisbetinde iptal ile davacıların paylarının adlarına tesciline dair hüküm kurulmuş, hüküm kesinleşmiştir. Muris, sağlararası işlemle vasiyetnameden dönmüş olmakla, temyiz edenlerin 15/50 payı yönünden davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2010/16455 K: 2011/871 T: 25.1.2011

Vasiyetin tenfizi talebi amacıyla açılan davalarda, davacılar kendilerine vasiyet edilen taşınmazların adlarına tapuya tescil edilmesi talep edildiğine göre, bu tür davalarda görevli mahkeme tescili istenilen taşınmazların değerine göre tayin edilecektir. Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazların değerleri bilirkişi marifeti ile belirlenip, öncelikle görev hususunun halledilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2010/16470 K: 2011/866

Vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) için herşeyden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 536 ve devamı maddeleri uyarınca vasiyetnamenin açılıp okunması ve aynı kanunun 501.maddesi gereğince vasiyetnamenin iptali davası için yasada gösterilen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/2-455 K: 2009/464 T: 4.11.2009

Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa, bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamını taşır. Dolayısı ile böyle bir durumda miras bırakanın eylemli olarak vasiyetten döndüğü kabul edilir. Bu hüküm sadece belirli mal vasiyetleri için geçerlidir. Mirasçı atanmasına (nasbına)ilişkin vasiyetlerde uygulanmaz. Çünkü atanmış mirasçı vasiyetçinin mirasçısı olup, terekenin aktifi pasifinden az da olsa, çok da olsa, tasarruf geçerliliğini korur. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/3599 K: 2013/6513

Vasiyetnamenin yerine getirilme davası, vasiyet alacaklısı tarafından vasiyet borçlularına, yasal veya atanmış mirasçılara ve varsa vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı açılır. Buradaki zorunluluk mirasçılarının iştirak halindeki mülkiyettinden kaynaklanan bir zorunluluk değil, kanundan doğan bir zorunluluktur. Nasıl ki yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre vasiyetnamenin iptali davaları sadece dava açan yönünden hukuki sonuç doğurur, dava açmayanlar yönünden vasiyetname geçerliliğini korur ve dava açmayanları bağlamaz ise vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da mirasçının vasiyete konu maldaki hakkı miras hissesi oranı kadardır. Bu hissesi oranında yasal, hukuki vs. haklarından yararlanabilir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/185 K: 2013/1187 T: 28.1.2013

TMK’nun 600. maddesine dayalı olarak açılmış vasiyetname hükümlerinin yerine getirilmesi istemini içeren eda davasıdır. Davacı, belirli (muayyen) mal bırakmayı içeren vasiyetname ile kendisine vasiyet edilen; taşınmazların adına tapuya tescilini, banka hesaplarında bulunan paraların ödenmesini, ziynet eşyaları ile menkul malların teslimini talep etmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2020/1871 K: 2021/3712

Vasiyetnamenin tenfizi davalarında, ilk derece mahkemecesince, keşif yapılmak suretiyle uyuşmazlık konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri belirlenip, nispi karar ve ilam harcına Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca belirlenen bu değer üzerinden hükmedilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/3-235 K: 2012/600 T: 19.9.2012

Bağımsız bölüm yönünden, sağlığında vekaletname vererek satışı sağlayan murisin bu işleminin geçersiz olması sebebiyle tapu iptal ve mirasçılar adına tescile karar verilmiş olması sebebiyle artık bu taşınmaz yönünden vasiyetnameyi ayakta tutacak şekilde yorum yapılarak bu kısım için (vasiyetnamenin iptal edilmediği de gözetilerek) vasiyetnamenin tenfiziyle davacı adına tesciline kararı verilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2014/13345 K: 2015/1156

Medeni Kanun madde 600 uyarınca muayyen mal vasiyetinde vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir. Medeni Kanunun 600. maddesi, muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı atanmasını kapsamaz. Mirasçı atanan kişi mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanır. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2011/46 K: 2011/1467

Medeni Kanun’un 600. maddesi hükmüne göre kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona yoksa yasal mirasçılara karşı açacağı dava ile malın kendisine teslimini isteyebilir. Vasiyetnamenin açılıp okunmuş olması, mülkiyetin kendiliğinden vasiyet edilene geçmesini sağlamaya yeterli değildir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2010/21743 K: 2011/7893 T: 5/5/2011

Türk Medeni Kanunu’nun 600. maddesine dayalı vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfiz) isteğine ilişkin davaların, vasiyetnameyi yerine getirme görevlisi varsa ona karşı, yoksa ifa ile yükümlü olan yasal veya atanmış mirasçılara yöneltilmesi zorunludur. Anılan hüküm nedeni ile hasımsız açılan dava yolu ile vasiyetnamenin tenfizi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/13250 K: 2017/16935 T: 4.12.2017

Tenfiz davasında, vasiyetnamenin açılması dosyasındaki taraflara gerekçeli karar tebligatlarının yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, yapılmamış ise taraflara bu tebligatların usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerekmektedir. Nitekim hüküm, taraflara tebliğ edilmemiş ise, dosya henüz derdest dava hükmünde olacaktır. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/20404 K: 2018/7280

Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır. Devamını Oku