1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2003/1411 K: 2003/4074 T: 7.4.2003


Dava konusu 36 parsel sayılı taşınmazdaki kayıt malikinin Suriye uyruklu mirasçılarının paylarının tespit edilmesi, bu paylar yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

Taraflar arasında görülen davada; Davacı, suriye uyruklu sahışların her türlü emvaline 1062 Sayılı Kanun ile el konulduğunu, suriye uyruklu Derviş veresesi adına kayıtlı 36 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerin suriye uyruklu mirasçılar gizlenmek suretiyle alınan veraset ilamı uyarınca Türk uyruklu mirasçılar adına intikal ettirildikten sonra davalıya satışının yapılmış olduğunu ileri sürerek davalı adına olan 80/160 payın iptali ile D. Salih V. veresesi adına tescili isteğinde bulunmuştur.

Davalı, taşınmazı tapu siciline güvenerek, iyiniyetle satın aldığını, veraset ilamından haberinin olmadığını belirtip, davanın reddine savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı, duruşma isteminin değerden reddine karar verilerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosya içeriğine, toplanan deliller göre, 1062 sayılı Yasa hükümleri gözetilmek suretiyle 36 parsel sayılı taşınmazın suriye uyruklu olan kayıt maliki mirasçıları üzerinde bırakır biçimde hüküm kurulmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Diğer taraftan davalının Medeni Yasanın 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağına dair gerekçede doğrudur.

Ancak, kayıt maliki Suriye uyruklu Derviş ‘in suriye uyruklu mirasçıları yanında Türk Tabiiyetinde olan, mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk uyruklu kişilerin çekişmeli taşınmazdaki paylarını tasarruf etmeleri yasaca engellenmiş değildir. İptal hükmü kurulurken Türk uyruklulara ait payların değinilen sebeple davalılar üzerinde bırakılması gereklidir.

Hal böyle olunca, dava konusu 36 parsel sayılı taşınmazdaki kayıt maliki Derviş ‘in suriye uyruklu mirasçılarının paylarının tespit edilmesi, bu paylar yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

Sonuç: Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden türü HUMK’nn 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 7.4.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.