1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/10353 K: 2004/13814 T: 14.12.2004


Tecavüzlü durumun imar uygulaması ile oluştuğu açıktır. Bu durumda, davacıların imar parselinden kaynaklanan mülkiyet haklarına üstünlük tanınmak suretiyle çekişmenin çözüme kavuşturulması zorunludur.

Taraflar arasında görülen davada; davacılar, adlarına kayıtlı 4 parsel sayılı taşınmaza davalıların gecekondular yaparak elattıklarını ileri sürerek, el atmalarının önlenmesine, yapıların yıkımına ve 1.200.000.000 TL. ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra ecrimisil isteğinden vazgeçmiştir.

Davalılardan Bahattin davaya yanıt vermemiş, diğer davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, imar uygulamasından önce yapılan davalılara ait gecekonduların, imardan önce davacılara ait parseller üzerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.12.2004 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden v.s. vekili Av.Hamza Yanık ile temyiz edilen Akif Aktaş vekili avukat Erdoğ Özgüner geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilen gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi N.Semra Soydaş tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, geregi görüşülüp düşünüldu:

K: Dava, caplı taşınmaza el atmanın onlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine iliskindir. Mahkemece, davanın reddıne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması ile oluştuğu; anılan taşınmazın öncesini teşkil eden 329 ve 2371 sayılı parsellerde davacıların paydaş bulunduğu, davalıların ise bir hakkının bulunmadığı görülmektedir. Davalıların imar uygulaması ile 4 parsele revizyon gören kayıtlarla bir ilgisi bulunmamakla birlikte kadastral parseller arasında kalan ve tescil dışı bırakılan yerde çekişme konusu gecekondu nitelikli yapıları inşaa ettikleri sabittir. Tecavüzlü durumun imar uygulaması ile oluştugu da açıktır.

Bu durumda, davacıların imar parselinden kaynaklanan mülkiyet haklarına üstünlük tanınmak suretiyle çekişmenın cozume kavusturulması zorunludur.

Hal böyle olunca, yıkım fahiş zarar doğurmayacak nitelikli yapılardaki levazımı davalıların alıp götürmeleri kaydıyla el atmanın önlenilmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçelerle davanın reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

Davacıların temyiz itirazları yerindedir. SONUÇ: Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK: nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.