Parselin iki kez imar uygulamasına tabi tutulması ve bunlardan ikincisinin iptal edilmesi durumunda yapılan 2. imar düzenlemesiyle yeni bir mülkiyet durumunun oluştuğu, ancak bu işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği anlaşılırsa 1. imar düzenlemesindeki hak durumu gözetilmek suretiyle davanın sonuçlandırılmasının gerekeceği
Dava, tapu iptali, tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların kayden miras bırakanına ait bulunan 308 kadastral parselin 21.3.1989 tarihinde imar uygulamasına tabi tutulduğu, bu uygulama ile adı geçenlerin kadastral parseldeki haklarının 6344 ada 2 ve 3 parsele gittiği, aynı yerde 5.10.1993 tarihinde yapılan 2. imar düzenlemesiyle yeni bir mülkiyet durumunun oluştuğu, ancak bu işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 21.3.1989 tarihinde yapılan ve halen geçerliliğini koruyan 1. imar düzenlemesindeki hak durumu gözetilmek suretiyle davanın sonuçlandırılmasının gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.