1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11143 K: 2004/11856 T: 25.10.2004


Anılan yerde 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince belediye encümen kararına dayalı şuyulandırma işlemi ile imar uygulaması yapıldığı ve anılan işlemin henüz kontrol aşamasında bulunduğu ve kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Hal boyle olunca, imar şuyulandırma işleminin sonucunun beklenilmesi, meydana gelecek mülkiyet durumu dikkate alınmak suretiyle çekişmeye çözüm getirilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

Taraflar arasında görülen davada; davacı, çekişme konusu 1330 parsel sayılı taşınmazda davalı ile paydaş olduğunu, davalının payından fazla yer kullandığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmaz üzerinde davacının da kullandığı yer bulunduğu, davalı tarafından bir engellenme olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi Hülya Gerçeker’in raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: K: Dava, el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden cekişme konusu 1330 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, taşınmazda taraflarla birlikte başkaca paydasların da bulundugu gorulmektedır.

Ne var ki, anılan yerde 21.2.2003 tarihinde 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince belediye encümen kararına dayalı şuyulandırma işlemi ile imar uygulaması yapıldığı ve anılan işlemin henüz kontrol aşamasında bulunduğu ve kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Değinilen imar uygulamasının taşınmazda yeni bir mülkiyet durumu oluşturacağı ve taraflar arasındaki çekişmenin buna göre cözume kavuşturulması gerekecegı kuskusuzdur.

Hal boyle olunca, imar şuyulandırma işleminin sonucunun beklenilmesi, meydana gelecek mülkiyet durumu dikkate alınmak suretiyle çekişmeye çözüm getirilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ: Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.