1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11184 K: 2004/14636 T: 28.12.2004


Davalılarca inşa edilen yapıların çekişmeli taşınmaza tecavüzlü oldukları ve bu tecavüzünde imar uygulaması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda çekişmenin, İmar Yasası’nın 18. maddesi göz önünde bulundurularak çözüme kavuşturulacağı kuskusuzdur. Bu durumda yıkımı istenen muhtesatın kaim bedellerinin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ve ondan sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekir

Taraflar arasında görülen davada; davacı, malik bulunduğu 8 parsel sayılı taşınmazına davalıların haksız olarak elattıklarını ileri sürerek ayrı ayrı açtığı davalarda el atmanın önlenmesi ve tecavüzlü yapıların yıkımını istemiş, her iki dava birleştirilmiştir.

Davalılar, iyi niyetli olduklarını, taşkınlık tespit edilirse bedel karşılığı adlarına tescilini savunmuşlardır.

Mahkemece; davalıların imar uygulamasıyla meydana gelen el atmalarının keşfen saptandığı belirtilerek yıkım suretiyle önlenmesine, muhtesat bedellerinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine karar verilmiştir.

Karar, davalılar tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.12.2004 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs.vekili avukat Günnur Altıok Erol ile temyiz edilen vekili avukat M.Ali Keleş geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü acıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi Murat Ataker’in tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldu: K: Dava, imar parseline el atmanın onlenmesi ve yıkım istegine iliskındir.

Mahkemece, el atmanın önlenmesine, yıkıma ve yapı bedellerinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasıyla oluştuğu ve kayden davacıya ait bulunduğu görülmektedir. Öte yandan davalılarca inşa edilen yapıların çekişmeli taşınmaza tecavüzlü oldukları ve bu tecavüzünde imar uygulaması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda çekişmenin, 3194 sayılı İmar Yasası’nın 18. maddesi gözönünde bulundurularak cozüme kavuşturulacagı kuskusuzdur. Nitekim bu husus mahkemenin de kabulundedir.

Ne varkı, anılan yasal düzenleme gereği yıkımı istenen muhtesatın kaim bedellerinin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ve ondan sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ: Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400.000.0000 lira duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.