1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/2524 K: 2004/3027 T: 17.3.2004


Somut olayda; iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumu geri döner ve dava konusu imar parsellerinin Belediye Meclis Kararı olmaksızın davalı Kooperatife temlikine değer verilemez.

DAVA: Taraflar arasında görülen davada; davacı Belediye, dava konusu taşınmazları ihale suretiyle davalı Kooperatife satarak devrettiğini ancak Kooperatifin ihale şartnamesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle Belediye Encümen kararıyla ihalenin bozulduğunu, tescilin hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek; iptal ve adına tescillerini istemiştir. Davalı Kooperatif, bu yerde 5 kat imar izni verilecek iken bu yapılmadığı gibi imar planının İdari Yargıda iptal edildiğini, kaldı ki belediyece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra dosyasına borcun tamamının yatırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davaya müdahil olanlar, imar uygulaması yapılması koşuluyla kadastral parsellerinden hibe biçiminde belediyeye pay verdiklerini, belediyenin de bu paylara dayanarak imar uygulamasında davalı kooperatife sattığı taşınmazları oluşturduğunu, imar uygulaması İdari Yargıda iptal edilmekle hibe koşulunun ortadan kalktığını belirterek taşınmazları payları oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir.

Mahkemece, davalı kooperatifin ihale yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, ticari faizi ile birlikte Belediyeye yapılan ödeme üzerinden hapis hakkı tanınarak taşınmazların iptal ve belediye adına tescillerine, belediyece yeni bir imar planı yapıldığından bahisle de müdahillerin davasının reddine karar verilmiştir.

Karar, taraflarca süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 3.11.1998 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden S.S. Ü Yapı Koop. vk.;v.s. vekili ile yine temyiz eden K: Belediye Başkanlığı vekili geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: K: Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davalı Kooperatifin ödediği bedeller üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle taşınmazların kayıtlarının iptaline ve davacı belediye adına tesciline, belediyece yeni imar planı yapıldığından bahisle müdahillerin davasının reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı belediye adına kayıtlı 17 adet imar parselinin encümen kararına dayalı ihale suretiyle davalı Kooperatife satıldığı, aralarındaki anlaşmaya göre ilk taksidinin peşin ödendiği, bakiye alacak için belediyenin değişik tarihlerde ihtar çektiği, kooperatifin bakiye borcunu eldeki dava açıldıktan sonra icra dosyasına yatırdığı; çekişmeli parsellerin oluşumuna esas olan imar işleminin İ Büyükşehir Belediyesinin başvurusu üzerine İdari Yargı yerinde iptal edilmesi üzerine davacı Belediyece önceki imar planında ısrar edilerek yeni imar uygulamasına gidildiği; bunun yanında davada asli müdahil sıfatıyla yer alanların da dava konusu imar parsellerine gittiğini ileri sürdükleri bir kısım kadastral parsellerdeki paylarını imar uygulaması yapılması koşuluyla davacı belediyeye hibe ettikleri; noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen dosya ve belgelerden de, çekişmeli taşınmazların satışına ilişkin Belediye Meclis Kararı bulunmadığı, ayrıca son imar uygulamasınında İstanbul Büyükşehir Belediyesince İdari Yargıda açılan davada (eldeki davanın sonuçlanmasından sonra) iptaline karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda açıklanan süreç gözönünde tutulduğunda, iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumunun geri döneceği; öte yandan dava konusu imar parsellerinin Belediye Meclis Kararı olmaksızın (1580 Sayılı Yasası 70. maddesi) davalı Kooperatife temlikine değer verilemiyeceği de kuşkusuzdur. Ayrıca davaya katılanların önceki kadastral parsellerdeki paylarını “imar düzenlemesi koşuluna” bağlı olarak K Belediyesi’ne temliklerindeki rücu koşulunun gerçekleştiği de muhakkaktır.

Mahkemece bu olgular kabul edilmek suretiyle imar düzenlemeleri önceki kadastral hak durumuna dönülmesi biçiminde bir karar verilmesi gerekirken İdari Yargı kararlarıyla ortadan kalkan imar parselleri üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

SONUÇ: Tarafların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.