1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1777 K: 2011/3123 T: 17.03.2011


Davacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu, hem idari işlemin iptalinden sonra geri dönüşüm işleminin hem de ikinci imar uygulamasının yargılama sürerken gerçekleştirildiği anılan idari işlemin kamusal bir tasarruf olduğu ancak davalı Hazinenin davaya karşı koyduğu sabittir. Bu durumda yargılama giderlerinden davalıya yükletilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Dava imar uygulamasının İdari Yargı yerinde iptal edilmesi nedeniyle kadastral parselin ihyası suretiyle iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden toplanan delillerden, davacıya ait 502 ada 87 parsel sayılı taşınmazın Tokat Belediyesi tarafından 3194 sayılı yasanın 18. maddesi gereğince imar uygulamasına tabi tutulduğu, imar uygulamasının Sivas İdare Mahkemesinin 29.05.2003 gün 2002/140 Esas, 2003/486 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının derecattan geçerek kesinleştiği görülmektedir. İptal kararından sonra Tokat Belediyesi tarafından iptal kararı uyarınca geriye dönüş işleminin yapıldığı, kadastral parselin 502 ada 112 parsel olarak ihya edildiği, ihya işleminden sonra ise idarece 19.10.2006 tarihinde 2. bir imar uygulaması yapılarak 1763 ada 33 sayılı imar parselinde davacı ve davalı Hazinenin paydaş kılındıkları anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, tescilin dayanağını oluşturan idari işlem hukuki geçerliliğini koruduğu sürece açılan bir iptal-tescil davasının dinlenmesine olanak yoktur. Davanın reddedilmesi bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.

Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; Davacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu, hem idari işlemin iptalinden sonra geri dönüşüm işleminin hem de ikinci imar uygulamasının yargılama sürerken gerçekleştirildiği anılan idari işlemin kamusal bir tasarruf olduğu ancak davalı Hazinenin davaya karşı koyduğu sabittir. Bu durumda yargılama giderlerinden davalıya yükletilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.