1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1861 K: 2011/7915 T: 05.07.2011


Bir taşınmazın imar uygulaması görerek bazı imar parsellerine gitmesi durumunda sadece dava açılan imar parsellerinin iptali ile eski kadastral parselin ihyasına karar verilmesi, diğer dava açılmayan imar parselleri bakımından bir karar verilmemesi ve bu nedenle de bir kısım imar parsellerinin varlığını sürdürmesi dolu pafta sistemi ve doğru sicil oluşturma ilkeleriyle bağdaşmaz.

Davacı, mülkiyeti Hazineye ait 1038 (66) parsel sayılı taşınmazda Seyhan Belediye Encümeninin 22.06.1998 gün 3379 sayılı kararı ile 37 nolu imar düzenleme bölgesinde imar uygulaması yapıldığını, bilahare Adana Büyükşehir Belediye Encümeninin 28.02.2007 gün 419 sayılı Encümen Kararı ile de yeniden düzenleme yapıldığını, imar uygulamasının Adana 1. İdare Mahkemesinin 2002 / 2191 Esas, 2003 / 361 Karar ve Adana 2. İdare Mahkemesinin 2007 / 1283 Esas, 2008 / 639 Karar sayılı kararları ile iptal edildiğini ileri sürerek 5482 ada 3,4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile kadastral duruma dönülerek tescili olmadığı taktirde tazminat isteklerinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davalı Seyhan Belediyesi hakkında açılan davada taraf sıfatı kalmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davacı Hazine, davalı E.., dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı ve davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.07.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı E.K. vekili Avukat S. A. ile yine temyiz eden Hazine vekili Avukat Ö. P.geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden Çukurova Belediye Başkanlığı vekili ile davalı Seyhan Belediye Başkanlığı vekili, diğer temyiz eden Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, davalı A. A., davalı E. Ö. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, kadastral parsellerin ihyası isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların öncesinde tescilsiz alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka birçok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 37-ll etap imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, parsellerden bazılarının yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir. Davacı Hazine eldeki davada çekişmeli taşınmazların kayıtlarının dayanaksız hale geldiği belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescilini, olmadığı takdirde zararının tazminini istemiştir.

Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı Seyhan belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Dosya içeriğine göre, 1038 parsel sayılı taşınmazın dava konusu 5482 ada 3, 4 ve 5 nolu imar parselleri dışında dava konusu olmayan 5482 ada 6,7 ve 2 parsel sayılı imar parselleri ile ayrıca imar planında park ve yol olarak gösterilen kısımları da kısmen kapsadığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle ihyası istenen 1038 parselin imar uygulama sonucu gittiği 5482 ada 2,6 ve 7 parseller hakkında dava açılmadığı görülmektedir.

Bilindiği üzere, bir taşınmazın imar uygulaması görerek bazı imar parsellerine gitmesi durumunda sadece dava açılan imar parsellerinin iptali ile eski kadastral parselin ihyası na karar verilmesi, diğer dava açılmayan imar parselleri bakımından bir karar verilmemesi ve bu nedenle de bir kısım imar parsellerinin varlığını sürdürmesi dolu pafta sistemi ve doğru sicil oluşturma ilkeleriyle bağdaşmaz.

Bu durumda dava konusu imar öncesi kadastral parselin gittiği tüm imar parselleri ve imar parselleri malikleri aleyhine dava açılması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirip sonucuna göre karar verilmesi, açılmadığı takdirde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi suretiyle yazılı olduğu üzere haklarında açılmış bir dava bulunmadığından bahisle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı Adana Büyükşehir Belediyesi, davalı ve dâhili davalı Çukurova Belediye Başkanlığının tüm, davacı Hazine’nin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.

Kabule göre de, mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan “yol ve park alanı”nın kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir.