1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/13196 K: 2012/15966 T: 27.12.2012


İmar uygulamasının kamusal tasarruf olduğu ve dava açılmasına davalı gerçek kişi …’ın sebebiyet vermediği gözetildiğinde yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden davalı … ‘in sorumlu tutulmaması gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.

Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, … Belediyesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar ile dahili davalı yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne, yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden … Belediyesi dışındaki davalılar ile dahili davalının sorumlu tutulmasına karar verildiği, daha sonra tavzih yapılarak yalnızca davalı … Belediye Başkanlığı ile dahili davalı …’na yargılama giderlerinin yüklendiği görülmektedir.

6100 sayılı HMK’nın 3. maddesi hükmü uyarınca 1086 sayılı HUMK’un 455. maddesi hükmü gereğince Tavzih yoluyla hükmün değiştirilmesine olanak yoktu. O halde yeren mahkemenin 05.06.2012 tarihli tavzih kararı yerinde değildir. Hükmün tavzihe ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilerek işin esasına geçildi.

Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlendiğine, öte yandan, her ne kadar bazı istisnai haller dışında (örneğin; 3194 sayılı, 2981/3290 sayılı yasa ile 3402 sayılı Yasanın 22. maddesi) 5519 sayılı yasa hükümleri uyarınca ihdasen sicil oluşturulmasına olanak yok ise de; oluşturulan sicilin iptaline ilişkin bir istek, ayrı bir dava bulunmadığına göre, imar öncesi oluşan kayda değer verilmesi gerekeceği ve ihya ile de oluşturulan ihdas parselinin mülkiyet ve geometrik durumuna dönüleceğine göre, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekili, davalı … Belediye Başkanlığı vekili, davalı … vekili ile dahili davalı … vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.

Ancak, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması doğru olmadığı gibi, ihyasına karar verilen ihdas parselinin … adına tesciline karar verilmemiş olması da doğru değildir.

Öte yandan; imar uygulamasının kamusal tasarruf olduğu ve dava açılmasına davalı gerçek kişi …’ın sebebiyet vermediği gözetildiğinde yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden davalı … ‘in sorumlu tutulmaması gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.

Ne var ki; anılan bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 2. maddesinin 3. fıkrasındaki; ” … Kabasakal Köyü, 1101 parsel sayılı kadastro parselinin ihyasına ” ibaresinden sonra ” … adına tesciline ” ibaresinin eklenmesine,

Hükmün 2. maddesinin 5. fıkrasındaki; ” 13.840,20.-TL karar ve ilam harcının davalılar … Büyükşehir Belediye Başkanlığından, … Belediye Başkanlığından, ve …’tan tahsili ile hazineye irat kaydına ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; ” Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 20,15.-TL maktu karar ilam harcının davalı … ve dahili davalı … Belediyesi Başkanlığından tahsili ile hazineye irat kaydına ” ibaresinin,

Hükmün 2. maddesinin 6. fıkrasındaki; ” Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap edilen 18.433.-TL vekalet ücretinin davalılar … Büyükşehir Belediye Başkanlığından, … Belediye Başkanlığından ve …’tan alınarak davacıya verilmesine ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; ” Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap edilen 1.200.-TL maktu vekalet ücretinin davalı … Belediye Başkanlığı ile dahili davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine ” ibaresinin,

Yine hükmün 2. maddesinin 7. fıkrasındaki; ” Davacı tarafından yapılan 78.-TL davetiye, 17,50.-TL müzekkere gideri, 292,62.-TL keşif ve bilirkişi ücreti, 14.-TL keşif vasıta ücreti, 115.-TL temyiz posta giderinden ibaret toplam 516,77.-TL’nin davalılar … Büyükşehir Belediye Başkanlığından, … Belediye Başkanlığından ve …’tan alınarak davacıya verilmesine ” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine; ” Davacı tarafından yapılan 78.-TL davetiye, 17,50.-TL müzekkere gideri, 292,62.-TL keşif ve bilirkişi ücreti, 14.-TL keşif vasıta ücreti, 115.-TL temyiz posta giderinden ibaret toplam 516,77.-TL’nin davalı … Belediye Başkanlığı ile dahili davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine ” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K.’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 436/2. (6100 sayılı HMK’nun 370/2. md.) maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.