1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/2428 K: 2012/6464 T: 31.05.2012


İmarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan yolun kabul kapsamı dışında bırakılması da isabetsizdir.

Dava, ihdas parselinde yüzölçüm düzeltilmesi, tapu iptal ve kadastral parselin ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 855 parsel sayılı taşınmazın öncesinde tescil harici alandan ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve S. Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare aynı bölgede davalı A. Büyükşehir Belediyesi tarafından da imar uygulaması yapıldığı, S. Belediyesinin 38 nolu imar uygulamasının dava dışı C.A.tarafından açılan dava neticesinde 4706, 4707 ve 4709 adalar yönünden idari yargıda iptal edildiği, A. Büyükşehir Belediyesinin 419, 420 ve 421 sayılı encümen kararlarına istinaden yapmış olduğu imar düzenlemesine ilişkin idari işlemlerin de idari yargı yerinde iptal edildiği ve dereceattan geçerek kesinleştiği, çekişmeye konu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Ç.Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden 2. imar uygulamasına dayanak idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur.

Somut olaya gelince, S. Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin çekişme konusu taşınmazın bulunduğu ada yönünden iptal edilmediği, halen geçerliliğini koruduğu bilirkişi tarafından rapor edilmiştir.

O halde, çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak 38 nolu imar düzenlemesine dayanak idari işlem ilgili idari yargıda dava açılarak iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez.

Hal böyle olunca, davacının talebinin 855 nolu ihdas parselin ihyası olduğu da gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

Kabule göre de; imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan yolun kabul kapsamı dışında bırakılması da isabetsizdir.