1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/9601 K: 2012/15069 T: 13.12.2012


Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması da isabetsizdir.

Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili, mümkün olmaz ise bedel isteğine ilişkindir. Mahkemece, Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar aleyhindeki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapıldığı, her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.

Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini, dava konusu yerin Hazineye ait olduğunu, imar uygulamasından önce taşınmazın sicil kaydının Seyhan Belediyesi adına yapılmasının yanılgıya dayalı olduğunu, esasen ihdas parselinin Hazine adına sicil kaydının oluşturulmasının dağıtım cetvelllerinde öngörüldüğü halde sicilin Seyhan Belediyesi adına oluştuğunu ileri sürmek suretiyle aynı zamanda yolsuz tescile de dayanarak eldeki davayı açmıştır.

Gerçekten de; ihyası talep edilen taşınmazın tescil bildirim beyannamesinde Hazine adına sicilinin oluşturulması öngörüldüğü halde, tescil sırasında hataya düşülerek Seyhan Belediyesi adına sicilin oluşturulduğu teknik bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı ve belgelerle sabittir. Bu şekilde Seyhan Belediye adına oluşan sicil kaydının TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği açıktır. Esasen Hazine’de bu hususu ve aynı zamanda imar işlemlerinin de iptallerini ileri sürerek eldeki davayı açmış ve mahkemece Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yerolmadığına, eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

Sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanıksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında ve yargılama giderlerinden davalı gerçek kişinin sorumlu tutulmayarak davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile dahili davalı Çukurova Belediyesinin sorumlu tutulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekili, Davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.

Ne var ki; uygulama neticesinde düzenlenen teknik bilirkişi raporunda ihyaya konu 1157 nolu parselin A harfi ile gösterilen 139,82 m2’lik bölümünün 5575 ada 3 nolu imar parselinde kaldığı belirtildiği halde anılan parselin tapu kaydının getirtilip maliklerinin davada taraf olarak yeralıp almadıkları denetlenmeden, öte yandan infazda sıkıntı yaratmaması için kök parselin çekişme konusu 5587 ada 9 nolu parsele isabet eden bölümünün belirlenmeden karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması ve Hazine adına tescil yönünde hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.

Öte yandan; taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin edilmiş olması da isabetsizdir.