1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2016/5317 K: 2016/5534


Çekişme konusu parselin muris tarafından davalıya bağış suretiyle temlik edildiği, bağış suretiyle yapılan temlikler geçerli işlemlerden olduğundan tapu iptali ve tescil istenemeyeceği,

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı … vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.12.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı … ve vekili Avukat … ile temyiz edilen davalı … vekili Avukat …., davalı … vk. Av….. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar …. vd. Vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, kök mirasbırakanları …..’ın kayden maliki olduğu 95 sayılı parseli davalı oğlu ….’ye, 77 sayılı parseli davalı torunu ….’a satış suretiyle, 847 sayılı parseli ise davalı oğlu ….’ye bağış suretiyle devrettiğini, bilahare ….’nin anılan taşınmazı baldızı olan ve birlikte yaşadığı davalı …’e sattığını, 95 sayılı parselin imar uygulamasına tabi tutulması ile 3093 ada 6, 7 ve 8 sayılı parsellerin, 77 sayılı parselin imar uygulamasına tabi tutulması ile ise 6891 ada 1 parsel, 6892 ada 1 parsel, 6893 ada 1 parsel, 6987 ada 1 parsel, 6898 ada 1 parsel ve 6894 ada 3 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, anılan devirlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, muvazaa olgusunun kök muris …..’ın dava dışı mirasçılarının açmış olduğu dava ile kanıtlandığını ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, aşamada davacı … davasından feragat etmiştir.

Davalı …, murisin taşınmazlarını satarak geçindiğini, dava konusu 77 sayılı parseli bedelini ödeyerek muristen temellük ettiğini, ayrıca davacı …’e anılan parseldeki hakkını verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı …, muris …..’ın ekonomik durumunun iyi olmadığı için taşınmazlarını sattığını, mirasbırakanına kendisinin baktığını, devrin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Yargılama sırasında ölen davalı … mirasçıları, dava konusu 847 sayılı parselin kök muris …..’dan mirasbırakanları ….’ye bağış suretiyle devredildiğini, bu nedenle muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini, tenkis talebi olsa bile zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı …, bir kısım davalıların murisi ….’nin paraya ihtiyaç duyması nedeni ile çekişme konusu 847 sayılı parseli kendisine sattığını, kendisinin de alım gücünün olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacı … bakımından feragat nedeni ile, davalı … yönünden ise muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan …..’ın kayden maliki olduğu dava konusu 95 sayılı parseli 28.09.1972 tarihinde davalı oğlu ….’ye, 77 sayılı parseli 28.06.1979 tarihinde davalı torunu ….’a satış suretiyle, 847 parsel sayılı taşınmazı ise davalı oğlu ….’ye 09.09.1974 tarihinde bağış suretiyle devrettiği, bilahare ….’nin 847 sayılı parseli 16.06.1982 tarihinde diğer davalı …’e satış suretiyle temlik ettiği, 77 sayılı parselin 10.07.1989 tarihinde imar uygulamasına tabi tutularak 6891 ada 1 parsel, 6892 ada 1 parsel, 6893 ada 1 parsel, 6897 ada 1 parsel, 6898 ada 1 parsel ve 6894 ada 3 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 6893 ada 1 sayılı parselin 01.11.1990 tarihli ifraz ile 6893 ada 2 ve 3 sayılı parsellere gittiği, bilahare 6893 ada 3 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Elektirk Kurumu adına tescil edildiği, 6894 ada 3 sayılı parselde ise 10.09.1993 tarihinde kat irtifakı tesis edilip bağımsız bölüm kayıtlarının oluştuğu, 95 sayılı parselin 19.04.1985 tarihinde imar uygulaması görerek 3903 ada 6, 7 ve 8 sayılı parsellerin oluştuğu, 7 sayılı parselde 03.08.1988 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği, 6 sayılı parselin 1987 yılında 3. kişiye devredildiği, 847 sayılı parselin 30.07.1990 tarihinde imar uygulamasına tabi tutularak 7905 ada 2, 3, 4 ve 5 sayılı parseller ile 7906 ada 1 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, 7905 ada 2, 3, 4 ve 5 sayılı parsellerin 29.12.1997 tarihli tevhit ile 7905 ada 9 sayılı parsele gittiği ve anılan taşınmazda 29.08.2003 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği, 7906 ada 1 sayılı parselin ise 24.10.1997 tarihinde dava dışı … Belediyesine bağış suretiyle devredildiği, muris …..’ın dava dışı mirasçıları …., …., …., ….. ve …..’nin ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/1006 E sayılı dosyasında dava konusu 77 ve 95 sayılı parseller bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, 847 sayılı parsel bakımından ise tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istekli olarak dava açtıkları, aşamada 95 ve 847 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tefrik kararı verilip ayrı esaslara kaydedildiği, 77 ve 95 sayılı parseller için yapılan yargılama ve Dairenin bozma ilamları doğrultusunda muris muvazaası iddiasının kanıtlandığının belirlendiği, ancak tarafların anlaşması ve davacıların feragat etmeleri neticesinde davaların reddine karar verildiği, muris …..’ın 10.10.1989 tarihinde öldüğü geriye davalı çocukları …. ve …. ile dava dışı çocukları …., …., …., …., …. ve dava dışı ….. ve davalı …’nin mirasçıları ile kendisinden önce ölen oğlu …..’den olan torunu davalı … ile yine kendisinden evvel ölen …..’in kızı …..’dan olan torunları davacılar …. ve …..’ın kaldığı anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, çekişme konusu 847 sayılı parselin muris tarafından davalı …’ye bağış suretiyle temlik edildiği, bağış suretiyle yapılan temlikler geçerli işlemlerden olduğundan tapu iptali ve tescil istenemeyeceği, tenkis de istenilmediği gözetilerek bu parsel bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur. Davacı …’in bu yöne değinen temyiz isteği yerinde değildir, reddine.

Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; Çekişme konusu 77 sayılı parsel bakımından dava dışı mirasçılar …., ….., ….., ….. ve ….. tarafından ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/1006 E sayılı davasında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucunda muris …..’ın davalı …’a yaptığı temlikin gerçek satış olduğu, mal kaçırma kastı bulunmadığından reddine ilişkin karar, Dairenin 1994/925 E – 1994/2558 K sayılı ilamı ile muris muvazaası iddiasının kanıtlanmış olması nedeniyle davacıların miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş, 95 sayılı parsel bakımından ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/259 E sayılı dosyasında yapılan yargılamada ise muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle imar uygulaması sonucu oluşan 3903 ada 7 ve 8 sayılı parseller bakımından davanın kabulüne, davalı … tarafından 3. kişiye devredilen 3903 ada 6 sayılı parsel bakımından davanın reddine karar verilip Dairenin 1994/10929 E – 1994/5166 K sayılı kararı ile mal kaçırma kastının açıkça saptanarak davanın kısmen kabul edilmesinin doğru olduğu, ancak imar uygulaması sonrası davalının payının ne oranda dava konusu taşınmazlara yansıdığının tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, anılan her iki bozma ilamından sonra tarafların anlaşıp davacıların feragat etmesi sonucu davaların reddine karar verilmiş ve böylece anılan dosyalarda dava konusu 77 ve 95 sayılı parseller bakımından muris muvazaasının varlığının kabul edilmiş olması karşısında bu dosyaların eldeki dava için güçlü delil olacağı kuşkusuzdur.

Ne var ki, dosya arasına alınan 20.09.1996 tarihli belgeden davacı …’in dava konusu 77 sayılı parselin imar görmesi sonucu oluşan taşınmazlardan 6894 ada 3 sayılı parsel yönünden hakkını aldığını belirttiği ve sadece bu parsel yönünden feragatin varlığının kabul edilebileceği, imar sonucu oluşan 6891 ada 1 parsel, 6892 ada 1 parsel, 6893 ada 2 parsel, 6897 ada 1 parsel, 6898 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar için bu yönde bir iradenin bulunmadığı açık olup mahkemece 20.09.1996 tarihli belge içeriği hatalı değerlendirilerek anılan tüm parseller için davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

Hâl böyle olunca, 77 sayılı parselin imar uygulamasına tabi tutularak oluşan 6891 ada 1 parsel, 6892 ada 1 parsel, 6893 ada 2 parsel, 6897 ada 1 parsel, 6898 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile 95 sayılı parselin imar görmesi ile oluşan 3903 ada 7 ve 8 sayılı parsellerde imar ve kurulan kat irtifakı sonucu muris …..’dan davalılar …. ve ….’ye yapılan temlik nedeniyle isabet eden pay ve bağımsız bölümler yönünden davacı …’in miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

Davacı …’in bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.