1. Anasayfa
  2. Diğer Mevzuat

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E: 1990/1132 K: 1991/2742 T: 30.4.1991


Gecekondu Kanunu uyarınca arsa tahsisi kooperatife yapılmış olup, kanunen kooperatif bu arsayı başkasına devredemez. Kooperatifte henüz ferdileşmeye geçilmediğinden anılan Kanun, ortaklık payının devrine engel değildir.

Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İzmir Asliye Birinci Ticaret Mahkemesi)nce verilen 16.6.1989 tarih ve 235-456 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

K: Davacı vekili, müvekkilinin eşi olan davalı C…’in, diğer davalı kooperatifteki hissesini müvekkiline devrettiğini, ancak davalı kooperatifin bu devri kabul etmediğini ileri sürerek davalı C…’e ait hissenin müvekkili adına devir ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı kooperatif vekili, müvekkili kooperatife 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca arsa tahsis edildiğini, bu kanun uyarınca gerekli şartlar gerçekleşmedikçe ortaklık payının devrinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalı kooperatife 775 sayılı Kanun uyarınca arsa tahsis edildiği, sözü edilen Kanunun 34. maddesine göre devir ve temlikin kısıtlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Mahkemenin kararına gerekçe yaptığı 775 sayılı Kanun uyarınca arsa tahsisi, davalı kooperatife yapılmış olup kanun uyarınca davalı kooperatif bu arsayı bir başkasına devredemeyecektir. Kooperatifte henüz ferdileşmeye geçilmediğine göre ortaklık payının devri işleminin bu tahsis ve devir yasağı ile bir ilgisi bulunmadığından anılan kanun, ortaklık payının devrine engel değildir. Eğer payı devralan davacı, ortak olma şartlarına haiz ise kooperatif bu devri kabul etmek zorundadır.

Mahkemece yapılacak iş; davacının kooperatif anasözleşmesi uyarınca ortaklık nitelik ve şartlarına haiz olup olmadığını araştırmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün, davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.