Tahliyesi talep edilen şikayete konu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerh de mevcut değildir. Kaldı ki tapu kaydında böyle bir şerhin olmasının, taşınmazın cebri icra yolu ile satışına bir etkisi de bulunmamaktadır.
DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: 1-Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Şikayette taraf olarak gösterilmeyen, şikayete konu tahliye emrine dair talebi olmayan ve hakkında hüküm bulunmayan alacaklının kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
2- İhale alıcısı Ş.. Ö..’in temyiz itirazlarına gelincE: Borçlu S. Z. D.aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlu adına kayıtlı bulunan taşınmazın ihale sonucu satılması ve ihalenin kesinleşmesi neticesinde borçluya tahliye emri gönderildiği, borçlunun eşi olan N.. D..’nin tahliyesi istenen evde yaşadığı ve söz konusu taşınmazın aile konutu olduğundan bahisle tahliye emrinin iptalini istediği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda borçlu aleyhine başlatılan takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip değil, genel haciz yolu ile ilamsız takiptir. Bu nedenle şikayetçinin mahkemeye sunmuş olduğu ipoteğin fekkine dair dava dosyasının, takibin türü nedeniyle sonuca bir etkisi yoktur. Öte yandan, tahliyesi talep edilen şikayete konu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerh de mevcut değildir. Kaldı ki tapu kaydında böyle bir şerhin olmasının, taşınmazın cebri icra yolu ile satışına bir etkisi de bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, şikayetçinin tahliyesi istenen taşınmazda borçlunun eşi sıfatıyla ve ona tebaen oturması sebebi ile şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: İhale alıcısı Ş.. Ö..’in temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.